Güncel
Giriş Tarihi : 24-07-2017 15:47   Güncelleme : 24-07-2017 15:47

Ehli Sünnet dışı oluşumların acziyeti Bir Kere Daha Tescillendi!

Habertürk'te "Kim Haklı" başlığıyla yayınlanan programda Ehli Sünnet dışı oluşumların acziyeti bir kez daha tescillenmiş oldu.

Ehli Sünnet dışı oluşumların acziyeti Bir Kere Daha Tescillendi!

Mantık oyunlarının sefaleti ortaya çıktı!

Ehli Sünnet dışı cahillerin; cehaletlerinin verdiği cesaretle her gün dört bir yanda zehirlerini akıtan, İslam’ı kendi kuru akıl ve mantık süzgecinden geçirdiğini iddia edip 1400 yıllık birikimden ve  literatürden bihaber kaynakçı cahillerin acziyeti ve sefaleti bir kere daha tescillendi!

Bu tür azgınlıklara karşı, Hadis alanındaki çalışmalarıyla tanınan Sahn-ı Seman İslami İlimler Eğitim ve Araştırma Merkezi başkanı, aynı zamanda Yalova Üniversitesinde öğretim üyesi olan Yrd.Doç.Ebubekir Sifil sosyal medyadan tepkisini göstermiş ve herkesin kafasına göre din uyduramayacağını belirtmişti!

"AKLI"NA DEVE SİDİĞİ İÇİRMİŞ SAPIK!

Bunun üzerine felsefeci mi, teolog mu,  bilim adamı mı belli olmayan Caner Taslaman hoca(!) kendisine “Ebucehil Sefil” diye hakaret etmiş, çirkin ifadeler kullanmış, bu seviyesizliği de sosyal medyada tepkiyle karşılanmıştı.

Tartışma ilerleyince, Ebubekir Hoca, her geçen gün televizyonlarda milletin dinini “Kuran İslamı” diyerek iğdiş etmeye çalışan bu cahile meydan okumuş, istediğin konuları istediğin zaman seç halka açık tartışalım demiş ve Caner Taslaman da bu teklifi kabul etmişti.

'Adi mantık oyunlarının sefaleti bir kere daha ortaya çıktı!'

Bu tür 'adi demegoglar başka toplumlarda değer görmez...

BU TÜR ADAMLARA 'POZİTİVİST' DENİR!

Ama bunlar pozitivizmi de bilmezler...

Pozitivizm de özelde bireyin 'kendi aklına imanı' anlamına gelir! Kendi aklı da ne kadar 'kıytırıksa' o kadar da 'keskin'(!) olurlar!

Akşam bu zavallı keskinliğin(!) örneklerini de gördük!

Hurafe ve uydurmalara karşı olmak başka birşey, kendi kıytırık aklını putlaştırmak başka birşey!

'Deve sidiğine' yapışmış bir prof!

Zira din, inanç, iman, vahiy meseleleri kendi bağlamında ele alınır ve değerlendirilir...

(Bunları 'anlama-değerlendirme ve yorumlamanın- da dinde bir "usûlü" vardır...)

Bir dine, bir inanca, "hurafenin" veya "uydurma" şeylerin karışmış olması başka bir şeydir...

Bu hurafe ve 'uydurmalara' güya karşı çıkarken, kendi aklını putlaştırmak başka birşeydir!

Program dün saat 21:00’da Habertürk’te Veyis Ateş’in moderatörlüğünde gerçekleşti ve bir kez daha Ehli Sünnet dışı tüm oluşumların cehaletleri, acizlikleri ve adi mantık oyunlarının sefaleti gözler önüne serilmiş oldu.

BU TARTIŞMALAR İSLAM DÜNYASINA BİR ŞEY GETİRMEZ

Sözlerine, İslami tartışmalara aşinayız çoğu zaman bunu medya önünde yapmamamız olmaması gerektiği halde yapıyoruz. Bu doğru bir şey değil. Herkesin birikimi yeterli olmayabilir. Bu bir futbol maçı değil. Benim burada niyetim mümkün olduğunca müslümana yakışır şekilde bir şeyler anlatmak. Bu tartışamaların İslam dünyasına bir şey getireceğini düşünmüyorum. Bunlar vakit israfı. Ümmetin gündemi belli. Mescid-i Aksa Yahudiler tarafından işgal ediliyor. Bir biçimde içine dahil edildiğim bir tartışmanın içindeyim." Diyerek başlayan Ebubekir Sifil sözlerini,

"Aradan 1400 yıl geçtikten sonra dönüp yeniden gündemimize almamız bana çok normal gelmiyor. Bir Müslüman için İslamın sabiteleri vardır. Ve bunlar kıyamete kadar korunması gereken sabitelerdir. Sabiteleri asli meseleleri tartışma konusu yapmamız normal değil. Acayip bir süreç içindeyiz. Dinin içinde bunları anlayıp işlediği şeyler neler varsa bunlar dinin dışına çıkarılıyor, dinin reddettiği ne varsa dinin için aktarılmaya çalışılıyor. Evrim bunlardan birisi. Bu ümmet meaalesef Kuran üzerinden hareket edildiği iddia edilerek evrim denen bataklığa getirildi. Şimdi. Hz. Adem'in babası var mı diye tartışıyoruz."

ARAPÇA BİLMEYEN 'ALİM'(!)

Programda, sürekli İslam hakkında ahkam kesip, Arapça dahi bilmeyen Taslaman, Sifil’in tarafından yöneltilen bir çok soruyu da cevapsız bıraktı.

Kaynak: Nabızhaber

Recep YAZGANRecep YAZGAN