Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 15-10-2020 06:36   Güncelleme : 15-10-2020 06:36

Emekli İnkılapçı Subaylar Kadar Olamadık

Emekli İnkılapçı Subaylar Kadar Olamadık

27 Mayıs 1960’ta yuları ABD’nin elinde olan faşist albaylar cuntası darbe yapmıştı. Hemen peşinden kendilerini sağlama almak maksadı ile 235 general ve 5000 civarındaki subayı tasfiye etmişti. Daha sonra kendi içinde mücadeleye başlayan bu faşistler, Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanını; Ezan-ı Muhammediyi (asm) aslına çevirdiği için idam etmişlerdi.

Ülkemizin halen yaşadığı askeri vesayet sistemi işte 27 Mayıs’tan beri hala güçlü bir şekilde devam etmektedir. Ne yazık ki darbelerden ve militarist yapıdan en fazla zarar gören siyasetçilerin başında Cumhurbaşkanı Erdoğan bulunmasına rağmen bu faşistlerle mücadelede tam olarak başarı kazanamamıştır.

Bunun en büyük delili; daha önceki yazılarımda paylaştığım gibi üst mahkemeden de müebbet hapis cezası alan 28 Şubat’ın darbeci generallerinin elleri kolları serbest olarak meydanda gezmesidir. Bu hukuksuz ve çirkin durumu kimse dile getirmediği için tekrar ifade etmekte yarar vardır.

Bugünkü makalemde ise diğer bir askeri vesayet ürünü başka bir hukuksuz durumdan bahsetmek istiyorum. Benimle birlikte 28 Şubat 1997 tarihinde zorunlu olarak emekli edilen askerlerin durumundan söz etmek gerekiyor. Gerçi bunları yazıp söylemekten dilimizde tüy bitti. Lakin kör, sağır ve dilsiz hükümet ve bürokratlardan hiçbir tepki gelmiyor. O halde tekrar dile getirmek lüzumu vardır.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN