Genel
Giriş Tarihi : 07-06-2019 10:42   Güncelleme : 07-06-2019 10:42

Erdoğan: İstanbul Sözleşmesi Bizim İçin Ölçü Değildir!

Türkiye Aile Meclisi Platformu Başkanı Adem Çevik’in, AB ile yapılan İstanbul Sözleşmesi’nin aileleri tahrip ettiğini söylemesi üzerine Başkan Erdoğan’ın, “İstanbul Sözleşmesi nas değildir. Bizim için ölçü değil” dediği bildirildi. Konuya ilişkin Akit’e açıklamalarda bulunan Adem Çevik, “Erdoğan, tehlikenin farkında. Kesin olan bir şey vardır ki, İstanbul Sözleşmesi; toplumları, aileleri yıkıma sürüklüyor” dedi.

Erdoğan: İstanbul Sözleşmesi Bizim İçin Ölçü Değildir!

Aileleri yıkan 6284 sayılı kanuna dayanak oluşturan İstanbul Sözleşmesi hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, batı menşeli sözleşmeyi ölçü almadıklarını söyledi. Milli İrade Platformu’nun 1 Haziran’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği iftar programına katılan Erdoğan’ın, STK temsilcileriyle gerçekleştirdiği istişare toplantısında İstanbul Sözleşmesi hakkında çarpıcı ifadeler kullandığı öğrenildi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda Türkiye Aile Meclisi Platformu Başkanı Adem Çevik’in, İstanbul Sözleşmesi’nin aileleri tahrip ettiğine vurgu yapması üzerine Erdoğan’ın, “İstanbul Sözleşmesi nas değildir. Bizim için ölçü değil” ifadelerine yer verdiği bildirildi.

Aileleri ifsat aracı yaptılar

Konuya ilişkin Akit’e açıklamalarda bulunan Adem Çevik, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden doğan sorunların farkında olduğu görülüyor. Kesin olan bir şey vardır ki, İstanbul Sözleşmesi; toplumları eşcinselliğe teşvik ediyor ve kadına şiddet bahanesiyle aileleri yıkıma sürüklüyor” dedi. 750 kişinin bulunduğu toplantıda ailelerde yaşanan problemleri gündeme taşıdıklarını ifade eden Çevik, şunları söyledi: “Toplantıda bizler de ailelerde problemlere yol açan uygulamaları gündeme getirdik. Özellikle aileyi ifsat eden ‘İstanbul Sözleşmesi’ olarak bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi konusuna değinerek bu uygulamanın aileleri yıktığını, 6284 sayılı kanunun cinnet ve cinayet vakalarını artırdığını dile getirdik.”

Uygulamayan ülkeler var

Katılımcıların büyük kısmının görüşlerini desteklediğini aktaran Çevik, Erdoğan’ın da karşılık olarak ‘İstanbul Sözleşmesi nas değildir, bizim için ölçü değildir’ sözlerini sarf ettiğini söyledi. Adem Çevik, “Peru, Macaristan, Bulgaristan, Ermenistan gibi birçok ülke İstanbul Sözleşmesi’ne şerh koymuştur. Birçok Avrupa ülkesi ise hâlâ uygulamaya koymamıştır bu sözleşmeyi. Maalesef Türkiye ise şerh koymadan, çekince olmaksızın bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmuştur” şeklinde konuştu.

Velayet, nafaka, çocuk haczi...

Çevik, şöyle devam etti: “İstanbul Sözleşmesi’nin haricinde diğer problemleri de gündeme getirdik. Mal rejimi adaletsizliğini dillendirdik. ‘Çocuk icrası insanlık suçudur kalkmalıdır’ dedik. Cinnet ve cinayetleri önlemek için velayet ortak olmalı görüşünü paylaştık. Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu 27 ülkede tanınırken bizim ülkemizde de tanınmalıdır, ifadesini kulandık. Çünkü boşanan eşler arasında çocuk duygusal istismar aracı oluyor. Çocuğun velayeti annede kalsa babaya, babada kalsa anneye kinlendiriliyor maalesef. Süresiz nafaka zulmünün 30 yıldır toplumda oluşturduğu tahribatın boyutunu anlattık.”

Genç evliler için bayram olsun

Genç evliler meselesine de değinen Çevik, sözlerini şöyle tamamladı: “Genç evlilik mağdurlarının yaşadıklarını da anlattık. Genç evliliğin teşvik edilmek yerine yasaklanması, Türkiye’nin geleceği açısından korkunç tehlikelere yol açmaktadır. Bu nedenle binlerce genç cezaevindedir. Bu tutukluların serbest bırakılarak Ramazan Bayramında genç annelere ve çocuklarına çifte bayram yaşatılmasını talep ettik. İnşallah tüm bu sorunlar en kısa süre içerisinde çözülerek ve Türkiye aydınlık yarınlara güçlü aile yapısıyla yürüyecektir.”

6284 yıkımı Avrupa ile geldi

AB ile varılan İstanbul Sözleşmesi baz alınarak 2012 yılında çıkarılan 6284 sayılı kanunun aile yıkıcı unsurları şöyle:

-6284 kapsamında; kadının en küçük şikayetinde dahi babalar evlerinden en az 1, en fazla 6 ay uzaklaştırılıyor. Şikayetlerde şiddetin meydana geldiğine dair belge veya rapor aranmıyor. Şikayetçi kadının beyanı esas/delil kabul ediliyor.

-Eşler arasında yaşanan tartışmada kadın şikayetçi olmasa dahi komşularının polise ihbarda bulunması sonucu da erkek; evinden, eşinden, çocuğundan 6 ay uzaklaştırılıyor.

-Yarım seneyi bulan uzaklaştırma kararları ile yuvadaki sıcaklık bozuluyor, küçük çaplı problemler dahi ‘uzaklaştırma’ sonrasında sonu boşanmaya varıyor.

-6284 ile “şiddet” kavramının kapsamı da oldukça geniş tutuluyor. “Fiziksel şiddet”in yanı sıra “psikolojik şiddet”, “cinsel şiddet” ve “ekonomik şiddet” gibi tuhaf kavramlar 6284 kapsamında şiddet unsuru olarak gösteriliyor.

-Bir aile bireyinin eşine TV kumandasını vermemesi ‘psikolojik şiddet’, erkeğin hanımının istediği herhangi bir şeye ‘almama’ yönünde fikir beyan etmesi “ekonomik şiddet” sayılarak hakkında 6 aya kadar evinden uzaklaştırma kararı veriliyor.

-6284 ile evinden atılan erkeklere psikolojik destek verilmiyor.

-Delilsiz şekilde suçlanarak kapı önüne konulan babaların barınma ihtiyacı da karşılanmıyor.

-Eğer erkeğin anne-baba evi ve iş yeri, uzaklaştırma kararı bulunan eşinin yaşadığı eve 50 metre yakında ise annesinin evine ve iş yerine gidemiyor. Gitmesi durumunda hakkında tedbir hapsi uygulanıyor. Erkek, adeta cinnete sürükleniyor ve eşine daha sert karşılık verme psikolojisine sokuluyor.

-Yarım seneyi bulan uzaklaştırma kararları ile yuvadaki sıcaklık bozuluyor, küçük çaplı problemlerin dahi ‘evden uzaklaştırma’ sonrasında, sonu boşanmaya varabiliyor.

-6284 sayılık kanuna dayanak oluşturan ve İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne göre, delilsiz-kanıtsız evinden uzaklaştırılan erkekler, uzlaşmak için eşiyle bir araya getirilemiyor. Her ihtilafla ilgili sorun çözmenin ilk unsuru “uzlaşma görüşmesi” olmasına rağmen, aralarında problem olan eşlerin uzlaşması için bir araya getirilmesi suç sayılıyor. Çiftleri uzlaştırmak isteyenler hakkında cezai işlem uygulanıyor, onlara da uzaklaştırma kararı veriliyor…

adminadmin