Neredeyse son iki asırdır, sömürgeci devletlerin hayali vaatlerine sürekli kanan, her seferinde de pespaye olarak ortada kalan, Ermenistan gibi bir devlet neredeyse yok gibidir. Son Karabağ savaşı öncesinde ve savaş esnasında görüldüğü gibi Ermenileri kışkırtmayan, vaatlerde bulunmayan, destek naraları atmayan devlet neredeyse kalmadı.
Esen yalan rüzgarlarına kanan, Büyük Ermenistan rüyaları gören Ermenistanlı yöneticiler gerçeklerle yüzleşince öyle ağır faturalar ödediler ki, koltuklarını tehlikeye attıkları gibi, zaten fakr-u zaruret içinde olan Ermeni halkını daha da fakirleştirerek en az elli sene daha geriye götürdüler.
Kışkırtmalardan sonra çılgınca sağa sola saldıran Ermenistan’ın geldiği nokta, pek de iç açıcı değil: İşgal altında tuttuğu toprakları kaybettiği gibi, maddi ve insani kayıplarının ne kadar olduğu bile henüz tam belli değil.
Ermenilere hayali vaatlerde bulunan, onları Türkiye ve Azerbaycan aleyhine sürekli kışkırtan Fransa başta olmak üzere sömürgecilerin geçmişte de aynı politikaları güttükleri bilinmektedir.