Bayrama hazırlanıyoruz. Kadir gecesinin sath-ı mahalline girmiş bulunuyoruz. Tam da bu günlerde Gazze’de Siyonist Yahudiler tarafından sahur vakitlerinde dünyanın gözü önünde kadın, çocuk ve yaşlı demeden vicdanları sızlatan katliamlara imza atıyorlar.
Katil Siyonistler güçlü değildirler. Bunu unutmamamız lazım! Şu an, var olan güçlerini Müslümanların dağılmışlığından, parçalanmışlığından, başsızlığından alıyorlar. Dünya Müslümanlarının sûni gündemler ile uğraşmak suretiyle gerçek gündemleri olan Küdüs’ü, Gazze’yi, İslam birliğini gündem edinemiyor olmalarından cesaret alıyorlar. Maalesef dünya Müslümanları sessizliğe gömülmüşler. Filistin’e yardıma gitmemeleri bir tarafa bu meseleyi konuşamıyor, gündemlerine dahi alamıyor olmaları büyük bir vebal. Gündemleri farklı olunca ellerini ve ayaklarını ahtapot gibi bağlayan ecnebi bir sisteme mâhkum edildiklerini bile kavramaktan aciz kalıyorlar. Firavun’dan farksız azılı bir düşman ile karşı karşıya olduklarını bile kavrayamıyorlar.
Hâlbuki dünya Müslümamlarının hep beraber, birlikte, neye mal olursa olsun hareket etmelerini isteyen bir kitapları var ellerinde. Yol ve yordam gösteriyor kendilerine. Olduğu gibi de duruyor önlerinde. Ancak üzülerek söylemek durumundayım ki Müslümanlar için milli refleksler dini reflekslerin önüne geçen bir dünyada Siyonist Yahudilerin katliam yapmaları, gündemlerini sevk ve idare etmeleri gayet normal bir durumdur.