Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 20-10-2017 09:15   Güncelleme : 20-10-2017 09:15

Haşdi Şabi Ve Türkiye

Çoğunlukla Şiilerden oluşan ancak, Sünni, Hristiyan ve Yezîdîleri de içeren yaklaşık 40 farklı gruptan oluşan bir örgüt olarak kurulmuştur. İçeresinde iki Türkmen Tugayı da mevcuttur. Yaklaşık 7 bin Türkmen bu örgüt içerisinde yer almıştır.

Haşdi Şabi Ve Türkiye

Haşdi Şabi, Irak'ın önde gelen Şii din adamı Ayetullah Ali Hüseyni Sistani'nin IŞİD'e karşı mezhepsel olmayan bir fetvası üzerine kuruldu. Ancak örgüt hızlı bir şekilde yasallaştırılarak Haziran 2014'te Irak İçişleri Bakanlığı'nın "Halkın Seferberlik Komitesi"ne bağlandı. Örgütün büyük bir kısmı Şii’dir. Bu da Sünniler için bir tehdit olarak görülebilir mi? Bu soru sürekli gündemde kalacağa benziyor. Ancak örgüt içindeki Sünni gruplar şu anda böyle bir tehlikenin olmadığını ısrarla ifade ediyorlar.
Türkiye’deki insanların bilmediği şudur, örgüt şu anda Irak ordusuna bağlanmıştır. 
19 Aralık 2016'da Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum, parlamentoda kabul edilen Haşdi Şabi'yi silahlı kuvvetlere dahil eden yasayı onayladı. Böylece örgüt Irak ordusunun önemli bir öğesi hâline geldi.

Türkiye Cumhuriyeti bu örgüte başlangıç itibariyle karşıydı. Ancak Irak Ordusuna dahil olması ve Türkmen grupların bu yapı içerisinde belirli ölçüde yer alması ile bu bakış açısında değişmeler oldu. 
Her şeye rağmen bizler devlet olarak Türkmen topluluğun problem yaşamamaları için her türlü tedbirleri almak zorundayız.

Şu anda Barzani büyük bir darbe yemiş durumda. Bir Kürt Devleti hayalî uzun bir sure askıya alınmış durumdadır. 
Ancak asıl problemimiz bizim Suriye'dedir.
İdlib operasyonu ile asıl hedefimiz YPG denilen Siyonist ve Amerikan yapılanması ile oluşturulan Orduyu devre dışı bırakmaktır.

Türkiye nasıl Kuzey Irak'ta Haşdi Şabi örgütü ile bir çatışmaya girmediği gibi Suriye'de de 
Heyet Tahrir'uş Şam ile dengede bir politika ile çatışmaya girmemelidir.
Artık önce siyasetimiz sonra da silahımız iş yapmalıdır.

Cenab-ı Hak devlet ve milletimizi korusun.

Suat ZOR

adminadmin