Analiz
Giriş Tarihi : 04-12-2018 10:15   Güncelleme : 04-12-2018 10:15

Kadının beyanı, erkeğin ziyanı esastır

​Bu yasa ve uygulamalar böyle devam ederse AK Parti gibi aileyi önemseyen bir hükûmet döneminde ailenin köküne kibrit suyu dökeceğiz!..

Kadının beyanı, erkeğin ziyanı esastır

“Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” var malumunuz olduğu üzere… Kanun, 6284 Sayılı Kanun olarak bilinen ve sorun çözmekten ziyade, sorun üretmek için kullanılmasıyla meşhur…

Bu kanunun Filipinlilerden iktibas edildiği söyleniyor.

Hazırlanış amacı ne kadar iyi niyetli olursa olsun; bu yasa bizim geleneğimize, göreneğimize, değerlerimize, aile yapımıza uygun değil. Bu yasa Batı ülkeleri için uygun olabilir, sorunlarını da çözebilir ama bizim için yıkımdan başka bir şey getirmiyor. Ailelerin, karı kocanın yaşadığı küçük sorunları çözmek yerine çözümsüzleştiriyor; küçük müdahalelerle çözülebilecek yaraları derinleştiriyor, kangrene çeviriyor.

Evet, çözülmesi gereken sorunlar yok mu? Tabii ki var… Ancak bu çözüm yollarının millî olması, toplumda karşılığının olması, sorun üretmekten ziyade çözmeye yardımcı olması gerekmez mi?

Hangi aile vardır ki içinde tartışmalar, atışmalar, kavgalar olmuş olmasın; hangi aile vardır ki kavga edip, darılıp, küsüp sonra barışmış olmasın?

Ancak bunların hiçbiri, aile bireylerini polisle, savcıyla, kanunlarla karşı karşıya getirmek; bir aileyi yıkmak, köküne dinamit koymak için sebep olamaz.

Herhangi bir kadın; kolluk görevlilerine, hâkime, cumhuriyet savcısına başvurduğunda hiçbir delil, belge aranmaksızın tedbir kararını alıyor. Bu tedbir kararıyla baba; evinden, çocuğundan uzaklaştırılıyor, eşiyle iletişim kurma imkânından mahrum kalıyor ve bunlara uymadığı takdirde hapsi boyluyor. Bir insan, hiçbir savunma hakkı olmadan bu duruma düşüyor, toplum içinde rezil oluyor, milletin o kişiye bakışı değişiyor.

Kocasını şikâyet edip polis eliyle evden attıran, uzaklaştırma cezası hatta hapis cezası verdiren hangi kadının kocası, hiçbir şey olmamış gibi tekrar evine dönüp karısıyla sorunsuz bir şekilde evliliğini devam ettirebilir? Amaç, ailenin devamlılığı mı yoksa kadını koruyoruz diyerek aileyi dağıtmak mı? Bu yasa, hiçbir şekilde aile kurumuna hizmet etmiyor!.. Amaç üzüm yemekse lütfen bu yanlıştan kısa sürede dönün; amaç bağcıyı dövmekse çok güzel gidiyor, hız kesmeden devam edin!..

Aileden sorumlu bakanımız ise hâlâ “Delil olmaksızın adının beyanı yeterlidir koruma kararı almak için…” diyor. Aile bireylerinden birini korurken(!) diğerini yaşarken öldürüyoruz, toplum içine çıkamaz hâle getiriyoruz.

(Daha bu kanunun art niyetli bir kadın tarafından erkeği bitirmek için kullanılmasına gelemiyoruz bile…)

2012’de çıkan 6284 sayılı kanundan önce kaç kadın yaralama ve öldürme gibi olayların içinde yer almış, bu sayı önceden kaç imiş? Bu yasa çıkmadan önce yılda boşanan çift sayısı ve boşanma oranı kaçmış, şimdi kaç? Bakanlığımız bir istatistik yayımlasa da hepimiz öğrensek…

Lütfen aile konusunda daha tutarlı, daha yapıcı, kadını değil de aileyi koruyan, ayakta tutan yasalar, uygulamalar ortaya koyun!..

Örnek mi Peygamberimiz ’in (sav) hayatı, uygulamaları, hanımlarının tavrı ve davranışları… Yine Peygamberimiz ‘in (sav) kızı Fatıma’ya Hz. Ali’ye evleneceği zaman verdiği öğütler!..

Bu yasa ve uygulamalar böyle devam ederse AK Parti gibi aileyi önemseyen bir hükûmet döneminde ailenin köküne kibrit suyu dökeceğiz!.. Asıl deprem ailede oluyor!..

Kadının beyanı, erkeğin ziyanı esastır!..

"Er kişi niyetine" buyurun cenaze namazına!..

Sonra da ailenin ruhuna Fatiha!..

Ferhat Ersin / Diriliş Postası

adminadmin