Topkapı Sarayı’nın iç kısmında, duvarları nem kokan dar bir koridor. Koridorun sonunda küçük, penceresi Boğaz’a bakan bir oda… Yahya Efendi’nin dünyası.
Yahya Efendi, kırmızı ipek kumaşı usulca masanın üzerine serdi. Kumaş, mum ışığında hafifçe parlıyordu; tıpkı Boğaz’da uğurlanan gün batımının kırmızısı gibi.
Yahya’nın elleri yılların tecrübesiyle sertleşmiş; fakat dokunuşunda hâlâ bir zarafet. Dışarıda rüzgâr, sarayın taş duvarlarına çarpıyor; Boğaz’dan yosun kokusu geliyordu. Sarayın baş kâtibi olan Hüsnü Efendi, içeri girdi.











































































































































































































