Keskin, kamp alanının ticaret ve turizm fonksiyonlarına açılması girişimini “kamu yararına ve iyiliğe aykırı bir kötülük” olarak değerlendirdi.
“Bu Alan Bir Kimliktir, Yok Edilemez”
Keskin açıklamasında, Kızılay Gençlik Kamplarının yalnızca bir dinlenme alanı değil, ortaöğrenim düzeyindeki öğrencilerin hayat becerileri kazandığı, gönüllülüğü öğrendiği, sosyal ve toplumsal gelişimine katkı sunan birer eğitim merkezi olduğunu vurguladı. Her yıl Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüzlerce çocuğun bu kampta hayatlarına iz bırakan deneyimler yaşadığını belirten Keskin, şöyle dedi:
“Kamp alanı bir soluktur, değerdir, kimliktir. Ortadan kaldırılması, kamu yararına aykırıdır. Türk Kızılayı bu alanı yenileyebilecek güce sahiptir. Sorun eski olması değil, niyettir.”
“İmar Değişikliği Rant Alanı Yaratıyor”
Yapılan imar düzenlemesiyle kamp alanının turizm ve ticaret alanına çevrilmesinin, arazinin ilk edinim amacını ortadan kaldırdığını ifade eden Keskin, bu değişikliğin kampın satış ya da kiralama gibi işlemlere açılmasının önünü açabileceği uyarısında bulundu. Alana ilişkin Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin 7500 m²’lik bölüm ayırdığı bilgisini de paylaşan Keskin, şu soruları kamuoyuna yöneltti:
Bu imar değişikliği kimin önerisidir?
Kamp özel kişi ya da şirketlere mi devredilecek?
Alan satılmayacaksa bu konuda somut bir güvence var mı?
Yüzlerce çam ağacı kesilmeyecek mi?
Kentteki bir yeşil alan daha yok edilmeyecek mi?
“Bu Bir Kötülüktür. Gönüllülüğün Hiç Mi Anlamı Yok?”
Plan değişikliğini “vicdanlara sığmayan bir kötülük” olarak niteleyen Mustafa Keskin, bu duruma sessiz kalan ya da onay verenleri de açık biçimde eleştirdi:
“Gönüllülüğün, gençliğe hizmetin hiç mi anlamı yok? Onaylayanlara yazıklar olsun.”
Yasal Süreç Başlatılmalı
Keskin, imar planı değişikliğinin “kamusal yarara aykırı” olduğunu vurgulayarak, kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması için İdare Mahkemesi nezdinde yasal sürecin başlatılması gerektiğini ifade etti. Açıklamasını ise şu çağrıyla tamamladı:
“Bu kamp alanı Türk gençliğinindir. Yapamazsınız!”