Fikir
Giriş Tarihi : 26-10-2020 09:54   Güncelleme : 28-10-2020 07:52

Laikliği Boykot Etmeye Ne Dersiniz!

İslam düşmanlarından biri olan Fransa Cumhurbaşkanı Macron İslam dinine olan kinini, düşmanlığını ve nefretini dile getirip dinimize karşı küstahça ifadelerde bulundu. Bu açıklamasına karşın Müslümanlarda bir tepki oluştu ve herkes kendince bu olaya tepki verdi. Bununla alakalı birkaç hususa dikkat çekmek istiyorum. Bunlardan biri nasıl tepki vermeli, bir diğeri de asıl tepki neden dile getirilmiyor?

Laikliği Boykot Etmeye Ne Dersiniz!

Dile getirilen tepkilere baktığımda çoğunluğun pasif tepki verdiğini görüyorum. Sanal âlemde kısa bir mesaj atarak nefis rahatlatma operasyonu yapılıyor. Kınama mesajlarıyla, laf edebiyatlarıyla ne Macron yanlışından korkar ne de gereken tepki verilmiş olur. Müslümanlar olarak gerçekten tepki vermek istiyorsak evvela pasif tepkiyi bırakıp aktif tepkiye geçiş yapmalıyız. Aktif tepkimizden maksat İşid, el-Kaide zihniyetini teşvik etmiyoruz, bilakis bu zihniyeti reddediyoruz. Kastettiğim aktif tepkinin ise iki şekilde olacağını düşünüyorum. Bunlardan birincisi siyasal, ikincisi ise ekonomik boykot yapmalıyız.

Siyasal boykot yaparken evvela onların siyasi ürünü olan laikliği boykot etmeliyiz. Dinin bir manası da düzen demektir. Onlar bizim dinimize/düzenimize hakaret ederken bizim onların dini/düzeni olan laikliğe sessiz kalmamız doğru olmaz. Asıl bunu boykot etmemiz gerekirken verilen tepkilere baktığımızda bu konu gündeme getirilmiyor. Asıl mesele ya gözden kaçıyor ya da gözden kaçırılıyor. Onlar bizim dinimizi yeniden düzenlemek istemektedirler ama biz onların dini hakkında konuşmuyorsak demek ki biz gerçekten tepki göstermek istemiyor ve klavye mücahidliği yaparak sanal haz peşinde koşmak istiyoruz demektir. Çünkü bu yol hem kolay olanıdır, hem de insanın başını belaya sokmaz.

İslam dininin terörizm yani zulmettiğini söylemektedirler. Onların bu küstahlığını ve yalancılığını hem Kur’an ayetleri hem de tarihi olaylar açıkça göstermektedir. Nefsini hakim kılmak ve daha rahat bir hayat yaşamak için toplu katliamlar ile milyonları şehit eden küstah Fransa’nın bu açıklamasına halkı Müslüman olan ülkeler siyasal  ve ekonomik açıdan gerekli aktif tepkiyi vermezse ayıp olarak bu bize yeter. Laiklik siyasal açıdan Allah’ın hakkını gasp ettiği için (Araf-54, Yusuf-40) ve toplumsal açıdan halka zulmettiği için biz de bu zulmü açıkça dile getirmeliyiz. Bu vesileyle referansı insan olan ideolojilerin topluma hayır değil bela getirdiğini tekrardan gündemimize almalıyız. Laikliğin İslam’a karşı olduğunu tüm platformlarda dile getirilmeli ve buna karşı toplumsal bir red oluşturmalıyız. Laikliğin dinimize ambargo uygulamaya çalıştığını göstermeliyiz. Müslümanların her kurumda rahatça çalışmasına engel olan bu fikrin yanlışlığını dilimizden düşürmemeliyiz. Yerli ve milli olan ‘İslam Medeniyetini’ istemeliyiz. Dış mihrakların hem oyunlarından hem de yönetim tarzından kaçınmalıyız.

Bununla birlikte Fransa ile olan bütün ticari ilişkilerin hepsi askıya alınmalı ve Macron özür dileyene kadar ekonomik boykot çalışması devam etmeli. Ama siyasi ürünü olan laiklikliğin boykotu hep devam etmeli. Din yalnızca Allah’ın olana dek, yeryüzünde fitne çıkaran ideoloji, sistem ve şahıslara karşı mücadelemiz devam etmeli.

Recep YAZGANRecep YAZGAN