Fikir
Giriş Tarihi : 08-02-2021 06:00   Güncelleme : 08-02-2021 09:14

LGBT ve LGBT’ciler..

"Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz?

LGBT ve LGBT’ciler..

Şuara Suresi, 165. ayet:

 

"Siz hâlâ erkeklere yaklaşacak, meşrû yolu kapatacak, toplantılarınızda ahlâk dışı işler yapacak mısınız?" Kavminin tek cevabı şu oldu: "Hadi, doğru söyleyenlerden isen başımıza Allah’ın azabını getir de görelim!"

 

Ankebut suresi 29. Ayet.

 

Devamlı gündeme gelen Türk örf ve adetlerine ters olan bu LGBT oluşumunu Wikipedia açıklamasıyla anlatmaya başlayalım. Mesela LGBT neymiş açılımını bilelim, okuyalım konumuza girelim. “Bu bazen LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti) veya LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, intersex), LGBTTIQ (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Travesti, Transseksüel, Intersex, Queer) şeklinde de kullanılmaktadır. 1900'lardan itibaren kullanılmaya başlayan "LGBT", eşcinsel hakları mücadelesinde kullanılan çatı kelimedir. Eşcinsel hareketi olarak adlandırılan LGBT hareketi, eşcinsel kelimesinin travesti, transseksüel ve biseksüelliği kapsamıyor oluşu nedeniyle çatı kelime olmaktan çıkmıştır. Hareket GLBTT kelimesini kullanmaya başlamış ancak lezbiyenlerin toplumda "yok" sayılıyor oluşu sebebiyle, L harfi başa alınmış ve kadınlara bir tür pozitif ayrımcılık yapılmıştır.”

 

Halk arasında Erkeklerle ilişkiye giren erkeklere, İbne, Top, Nonoş, gay, Homo gibi yakıştırmalar, kadın kadına ilişkiye girene de lezbiyen, lezoş gibi ifadeler kullanılır.

 

Bu kişinin böyle olduğu bilinse de toplum içinde edeple yaşadığı için dışlanmaz, bilakis toplumda o durumdan kurtulması için dua edilir. Bir kişinin o durumu bizleri ilgilendirmez, hormonsal bozuklukta olabilir, zevkine de yapıyordur bilemeyiz. Biz bu durumda o insanı bu halinden dolayı kınamayız. Nasıl ki bir erkek veya kadın evinde çıplak dolaşabilir, bu durum bizleri ilgilendirmez mahreminde ve hususiyetinde o vaziyetini kendi bilir. Ancak bu çıplaklığını umumi yerde yapmaya kalkarsa halk ve aile toplumu asla kabul etmez, tepkide gösterir, yasalar önünde de suçtur zaten. İşte aynen bu durum gibi, meydanlara çıkarak özellikle dini günleri seçmeleri, renkli yürüyüş sırasında da ‘Susma Haykır, Eşcinseller Vardır’, ‘Sevişe Sevişe Kazanacağız’, ‘Aşk Aşk Hürriyet, Uzak Olsun Nefret’, ‘Faşizme Karşı Omuz Omuza’, ‘Hey Yer Taksim, Her Yer Direniş’ gibi sloganlar atılarak,

 

'Ay Resmen Devrim', 'Anne Özür Dilerim Ben de Geyim', 'Bi Seksüelim Bi Seksüelim Sorma', 'Akşama Kadar Dönmeyiz' gibi onlarca pankartlarla, dövizler taşıyıp, bu durumlarını bahane ederek, İslam ve Türk aile yapısına saldırmaları onları masum ve haklı yapmaz. Türk toplumunun en hassas yerinden vurmaya çalışmaları bunların arkasındaki para babalarının, İslam ve Türk düşmanları olduğunu gösteriyor. Peki bizlerin hassas noktamız nelerdir öncelikle onu yazalım. Bu konulara tam ters olan dinimiz yani İslam bizim hassas noktamız. Allah bu durumu açıkça, ayetlerle de uyarmıştır. Ve fıkhi kitaplarda da Doğumundan itibaren böyle olanlar, böyle yaratılmış sayılanlar; bunlara -işi fuhuş ve zina boyutuna götürmedikçe- bir suç ve günah isnad edilemez.

 

İkinci grup ise sonradan bozularak ve kendi iradeleriyle kadınlara benzemeye özenenlerdir ki, bunlar hadislerde lanetlenmişlerdir. Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) kadın elbisesini giyen erkeğe ve erkek elbisesini giyen kadına lanet etti. Ravi : Hz. Ebu Hüreyre Kaynak :Ebu Davud, Libas 31, (4098) Erkeğin kadına Kadının Erkeğe benzemesi haram ve günahtır.

 

On bir ayın sultanı Ramazan ayında İstanbul İstiklal caddesinde LGBT yürüyüşü yaparak kutsalımıza saldırmışlardı. 2015 yılında gerçekleşen bu yürüyüşte bazı gazete başlıkları şu şekildi. İstanbul Taksim'de "Trans Onur Yürüyüşü" gerçekleştiren LGBT üyeleri içinde bulunduğumuz Ramazan ayı ile ilgili hakaret içerikli pankart açtı. "Şaban'la Recep'in aşkına Ramazan engel olamaz" pankartı açan LGBT'liler onur yürüyüşü adı altında Müslümanların en kutsal aylarını eşcinsellikle bütünleştirdi.”

 

Sosyal medyada paylaşılan bu pankarta birçok tepki mesajı geldi. Bir de bu yürüyüşe Onur yürüyüşü diyorlar. İkinci hassas noktamız nedir sağlam Aile yapımız. Hiç kimse ailelerinin yanında karşılarında bu tip oluşumları istemez. Şeytanilerin özellikle ailelerimizi hedef alması, oradan gençlerimize saldırmaları ne kadar alçakça bir oyun sergiledikleri gerçeğidir. Bir de bu işin destekçileri var yani yangına körükle gidenler var. Körük olsa yine iyi benzin dökenler var. Her taşın altından yine Soros çıkıyor.

 

(George Soros Macar asıllı Amerikalı Yahudi iş adamıdır.) Birçok ülkede eşcinsel faaliyetleri destekleyen projeler üreten, reklam filmleri, tanıtım filmleri çekerek eşcinselliği özendiren yapıtlara imza atmıştır. Ülkemizde de birçok dernek ve vakfın sponsorudur. Sosyal medyayı sallayan ve milletin Ayasofya üzerinden hükümete karşı sıkıştırılmasını sağlayan, şeytanilerin Ayasofya'nın orta yerinde yaptırdığı dansı hatırlayınız. Bir başka olayda ise, Ayasofya Müzesi'nde tesettüre girip çarşafını kaldırarak çıplak poz veren ve Kapadokya'da da Türk bayrağının üzerine yatarak çıplak poz veren Belçikalı manken Marisa Papen yine bu tip İslam düşmanlarından emir alarak gündem oluşturmuş, Türk milletinin değerlerini aşağılamıştır. LGBT yapılanmasına türlü eylemler yapmalına açıkça destek veren kuruluşlarda kendini beyan etmekte sıkıntı görmüyorlar. Bizlerde Türk milleti olarak bu destek verenleri tanımamız bakımından bilmemiz icap ediyor. Yani Lgbt’ciler, peki hangi firma bunlara destek veriyor, Siemens, Sel Yayıncılık, İletişim Yayınları, Ayrıntı Yayınevi, Can Yayınları, Decathlon, Nıvea, Çiçek sepeti, İz İletişim gibi büyük firmalar LGBT yapılanmasına açıkça destek veriyorlar. Muhafazakâr kesiminde benim kanalım dediği Atv kanalına eleştiri yapamaz o ne koyuyorsa yayın saatine izler geçer. Bu kanalın geçmişinde iğrenç bir dizi vardı hatırlarsanız yani geçmişi de kirli. Yine yönetmen koltuğunda Osman sınav vardı. Yönettiği dizi “KILIÇ GÜNÜ.” Hani iki erkek aynı yatakta eşcinsel görüntü sahnesi var ya ha işte o dizi tepkiler sonucu apar topar yayından kaldırılmıştı. Para kazanmak için toplumun değerleri inanışları bu kadar al aşağı edilemez.

 

Bir de bunların arkasında duran açıkça al alenen destek veren siyasi parti var ki inanılır gibi değil. (Siyasete girmek istemezdim ama, maalesef her şey o kadar açık ki bilinmesi de gereklidir.)

 

Çeşitli medyalardan alıntı yaparak yazacağım bu haberi, bu partiye gönül vermişler doğruluğunu araştırabilirler.

 

Eşcinsellerin Onur haftası yürüyüşüne, CHP'li belediyelerden çığ gibi destek geldi. LGBT'lileri savunan Lgbt’ci CHP'li belediyeler ise şunlardı: İzmir Büyükşehir Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Şişli, Kadıköy, Maltepe, Fethiye, Hopa, Odunpazarı, Kemalpaşa, Germencik, Datça, Borçka, Beşiktaş, Çanakkale, Kuşadası, Edremit, Nilüfer, Fındıklı, Bandırma, Edirne, Kartal, Burhaniye, Bodrum, Didim, Ataşehir, Foça, Tarsus, Konak, Çiğli, Avcılar ve Çukurova.

 

Bunlardan birkaçını örnek verirsek,

 

 

 

Beşiktaş Belediyesi: LGBTİ'lere hukuki ve psikolojik destek sağlıyor. Başta Onur Haftası olmak üzere örgütlere LGBTİ aktivizmini yaygınlaştıracak kampanya desteği sunuluyor. 2017'deki Onur Haftası öncesinde belediye binasına LGBTİ bayrağı asıldı. Ayrıca Twitırda da ‘Freddie Mercury’nin askerleriyiz’ paylaşımı yapılmıştır. Bildiğiniz üzere Freddie Mercury Rock müziğinin efsane ismidir aynı zamanda da eşcinseldir. Yani paylaşımı yapan belediye onun askeri olduğunu beyan etmiş.

 

 

 

Kadıköy Belediyesi: Belediye bünyesinde yer alan Kadıköy Kent Konseyi, LGBT Meclisi 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda afişler hazırlayarak çocukların da eşcinsel olabilecekleri algısı oluşturmaya çalıştı. Sosyal medyada yayılan bu afişlere eşcinselliği özendirdiği gerekçesiyle tepki yağdı. Yayın uzmanlar tarafından 'çocuk istismarı' olarak değerlendiriliyor. Yazıklar olsun çocuklarımıza kadar indirmeleri aile yapısına ihanettir.

 

Şişli Belediyesi: 2015 yılında kendisi de LGBTİ aktivisti olan Şişli Belediye Başkanı Danışmanı Boysan Yakar, ABD'de iki ayrı LGBTİ örgütünde çalışmasına olanak sağlayacak bir değişim programına kabul edildi. Belediye bünyesinde yer alan Şişli Kent Konseyi, LGBT Meclisi 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda afişler hazırlayarak çocukların da eşcinsel olabilecekleri algısı oluşturmaya çalıştı. CHP'li Şişli Belediyesi, daha önce de Suriye ve Iraklı sapkınlara da kucak açmıştı. Ayrıca Belediye, cinsi sapıklara ilçenin farklı yerlerinde kalacakları yerler ayarlamıştı.

 

Kendi eşcinselleri yetmiyormuş gibi, bir de Arap eşcinselleri misafir etmeleri olacak iş değil.

 

Çanakkale Belediyesi, yayınladığı destek mesajında gökkuşağı bayrağını eller ile kalp içine alan bir fotoğraf paylaştı. Turgut Uyar'ın "Aşkım de değişebilir, gerçeklerim de" sözünü alıntılayan Çanakkale Belediyesi, altına da "Bugün, yarın ve her zaman sevgi kazanacak" notunu düştü.

 

Sevgi kelimesini neden algı yaparak eşcinsellikte kullanıyorlar?

 

İzmir Büyük şehir belediyesi Tunç Soyer’in “Önümüzdeki senelerde birlikte yürümek dileğiyle. LGBTİ+ Onur Haftası kutlu olsun.” Tweti ve Belediye binası kolonlarını Lgbt renklerine boyatması, yine lgbt bayrağı ile basına poz vermesi ve süt kuzusu kutuları üzerine yine aynı renkleri koydurtması diye sıralayabiliriz.

 

Bizim yazımızdan net olarak şunu anlamınızı diliyorum. Düşüncem şudur. LGBT dernekleri yasal olarak meşrulaştırmak, toplum içinde ahlakı, edep’ i yok ederek, şu algıyı yerleştirmeye çalışıyorlar. Dileyen dilediği şekilde hayvanlar gibi ulu orta yerlerde ilişkiye girebilmelidir mantığı. Bu yüzyıllardır Yüce yaratana kafa tutmak, şeytanla açıkça iş birliği yapma eylemidir. Biz insanların bu eşcinsellik hallerini kınamıyoruz, yaptıkları eylemlere kızıyoruz, edepsizce paylaşımlardan gururla ne var bunda diyerek inançlara kafa tutmalarına kızıyoruz. Eşcinsel durumdakilerini birtakım şeytanilerin kullanmaya kalkmasına, ülkeyi aileleri parçalatma arzularına kızıyoruz.

 

Bu destekleyen kişilerin hiçbiri, erkek evlatlarının bir başka adamla ilişkiye girmesini istemezler. Erkek evlatlarda babalarının başka bir adamla ilişki içinde olmalarını kabullenemezler. Toplumun ahlak değerinin düşmesine ön ayak olan belediyelerin, bu işte başı çekmelerine kızıyoruz. Yapmayın, etmeyin Türk aile yapısını yıkmayın, bozmayın. Etik değerlerimiz, ahlaki yapımız çocuklarımıza, torunlarımıza miras kalmalıdır. Oy uğruna, para uğruna, makam uğruna inançlarımıza saygısızlık yaptırtmayınız. Hele bir de Üniversite içlerinde bu durumları paylaşmaları, konu başkayken bir anda kendilerini öne atmaları ve onları bilinçsizce destekleyen üniversite gençliğine ne demeli. Allah muhafaza etsin küçük bir topluluk demeyin helak oluruz. İmtihanı kaybedenlerden oluruz. Bakınız, Enes bin Malikin bir rivayetinde Peygamber efendimiz:

 

Allahu Teala Cebrail’e:

 

“Ey Cebrail, yere in ve falan beldeyi altını üstüne getir.” diye emreder. Yeryüzüne inen Cebrail bu belde de dört bin kişinin ibadet ettiğini görünce:

 

“Ya Rab, bu belde de sana ibadet eden dört bin abid kulun var, burayı nasıl altını üstüne getireyim? Halbuki burada sana gece gündüz kulluk yapan abid kulların vardır.” der

 

Allahu Teala:

 

“Sen onların namazlarına bakma, çünkü onlar aralarında iyiliği emredip kötülükten sakındırmazlar, birbirlerine göz yumarlar. Bunu için amellerini yüzlerine çarpıp, onlarla birlikte hepsini helak et.” diye buyurur.

 

İşte sevgili kardeşlerim sizlere son sözüm şudur. Neyi savunduğunu, neyi karşına aldığına iyi dikkat et. Kula, yaranacağım diye Allahu teâlayı ve ben ancak güzel ahlakı tamamlaya geldim diyen peygamber efendimizi karşına alma. Her türlü sapkınlıktan, fitneden, hayasızlıktan Allaha sığınırım. “Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.”

 

Nahl suresi 90. ayeti

Recep YAZGANRecep YAZGAN