Güncel
Giriş Tarihi : 25-06-2022 16:12   Güncelleme : 25-06-2022 16:12

Mahmud Efendi Hazretleri'ni Ziyaret

“Bakalım, tohumu aldım, nasibime ne çıkacak?” dedim; dış yüzden hiçbir fevkaladelik görünmeyen bu ziyaret hakkında, zorlama hiçbir yorum yapmayacağım tabiî bir şey; ama aynı tabiîlikte biliyorum, boş yollamazlar. Keramet, velinin tabiî hâlidir ve “arif olan tek kelimeden anlar muradı” hesabı, bakalım o genel sükuta düşen birkaç kelimeden neler doğacak?

Mahmud Efendi Hazretleri'ni Ziyaret

Kumandan Mirzabeyoğlu'nun kaleminden Mahmud Efendi Hazretleri'ni ziyaret...Salih Mirzabeyoğlu: Ölüm Odası B/Yedi: Tohum (Kim Geldi?) – 239

DÜŞVARİ: 8 Aralık 2014… Dün akşam, Trabzon’da konferansa gitmiş olan Sadeddin Ustaosmanoğlu’ndan telefon gelmiş; Mahmud Efendi’nin torunu Muhammed Fatih Ustaosmanoğlu, Dedesi’nin ziyaretine gidebileceğimi söylemiş… Ben, feci şekilde Telegram yorgunu, bu yüzden yatarken, haberi aldım; tabiî Telegramcılar da ve beni gece hiç uyutmadılar… Saat 11’i 25 geçe, Sadeddin Hoca ve Muhammed Fatih, beni aldılar ve düştük yola… Arabada, Efendi Hazretleri’nin rahatsızlığı ve yorgunluğundan, dalgınlığından dem vuruldu; yaşına bağlandı… Ben, yorgunluk, dalgınlık, yaşlılık hepsi tamam, ama bunun ona eksiklik kondurucu kelimelerle konuşulmaması gerektiğini genel bir ifâdeyle söyledim. Bunun üzerine torunu, “ruhuna gark olanların bedeni zayıf düşer!” mânâsına gelen bir Farsça beyti Dedesi’ne söyleyince, onun, “Hâlim tamam bu!” dediğini aktardı. İkamet ettiği yere vardığımızda, Cemaat’ten gençler ve hizmette bulunanlar bizi karşıladı ve hemen Efendi Hazretleri’nin genişçe odasına aldı. Bir koltuk üzerinde, kıbleye dönük oturuyor, elinde tesbih, gözleri kapalı ve neredeyse baygın gibi başı biraz yana eğik oturuyor. Sadeddin Hoca ve Muhammed Fatih, benim geldiğimi kulağına eğilerek söylüyorlar; iyi işitmiyormuş, Allah bilir ama, iyi işitmeme değil de, istiğrak hâlinden olabilir… Bir ara gözleri açılınca, ben davranıp elini öpmek istiyorum: “KİM geldi?” diyor… Ben ismimi söylüyorum… “KİM geldi, KİM geldi!” diyor ve ben ismimi tekrar söylerken, elini öpüyorum. O tekrar dalıyor, ben önünde eğilmiş, eli elimde yüzüne bakarken, birkaç kelime ediyorum. O ânda, elini kıpırdatmaksızın, avucunda bir damarın birkaç saniye titreyişini hissediyorum. Bu damar titremesi, benim hemen o ânda aklıma gelen; ben bu yaşıma kadar ne böyle tâbir duydum, ne de avuç içinde benim bahsettiğim gibi damar oluşunu, titremesini… Sonradan birilerinin ziyaretimizin haberini, “Salih Mirzabeyoğlu Telegram için dua istemek üzere Mahmud Efendi Hazretleri’ni ziyarete gitti!” diye verdiklerini duydum.

Bu notu düşmemin sebebi şu: Onun, Telegram maceram içindeki hususi yeri ve kıymeti bellidir. Eğer sıhhati yerinde olsa idi, bir sohbet içinde birkaç şey söylerdim. Ama eli elimde iken birden, ona “Dua ediniz!” genel dileğimi söyleyip söyleyemeyeceğim aklıma geldi ve sanki “benim yüküm de onun sırtına yıkılıyor!” nefsaniliği gibi göründü.

Hani sen ölüyorsun, adam yana yakıla bir dünya telâşesi iş için senden dua istiyor hesabı… Genel bir dilek, büyüğe de hürmet, ondan duada bulunmalarını da söyledim; ama hissim dediğim gibi. Karşısında kurulu sedirlerimize oturduk, o tam dalgın, daha fazla rahatsız etmemizin anlamı yok, bunu söyleyerek çay vesair ikramlarını dışarıda yapmalarını söyleyerek, duydu duymadı bilmem, müsaade istedim, hep beraber kalktık ve alt katta mescid olarak da kullanılan yere geçtik. Kendisine yardımcı olanlarla beraber öğle namazını kıldık, biraz halleştik, çayımızı içtik, pastamızı yedik, yemeğe davetlerini kabul edemedik, hediye kitablarını aldım ve dönüş yoluna düştük…

Arkadaşlara, “bakalım, tohumu aldım, nasibime ne çıkacak?” dedim; dış yüzden hiçbir fevkaladelik görünmeyen bu ziyaret hakkında, zorlama hiçbir yorum yapmayacağım tabiî bir şey; ama aynı tabiîlikte biliyorum, boş yollamazlar. Keramet, velinin tabiî hâlidir ve “arif olan tek kelimeden anlar muradı” hesabı, bakalım o genel sükuta düşen birkaç kelimeden neler doğacak? Kendi nisbetim üzerindeyim!

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

https://www.barandergisi.net/olum-odasi-b-yedi/kumandan-mirzabeyoglu-nun-kaleminden-mahmud-efendi-hazretleri-ni-h19828.html

Kaynak: Baran Dergisi 425. Sayı

Recep YAZGANRecep YAZGAN