Fikir
Giriş Tarihi : 05-06-2025 15:38

Metin Külünk ve Şamil Tayyar’dan Trafik Cezalarına Ortak Uyarı

Devlet Vatandaşına Tuzak Kurmaz Son dönemde artan trafik cezaları, kamuoyunda büyüyen bir rahatsızlığa yol açarken, eski milletvekilleri Metin Külünk ve Şamil Tayyar’dan hükümete dikkat çekici bir uyarı geldi.

Metin Külünk ve Şamil Tayyar’dan Trafik Cezalarına Ortak Uyarı

İki isim de, özellikle radar ve EDS sistemleriyle yapılan denetimlerin şekli ve sıklığı üzerinden, cezaların toplumsal adalet duygusunu zedelediğini vurguladı.

 

Trafik cezalarının son aylarda adeta bir “yağmur” gibi sürücülerin üzerine yağdığına dikkat çeken Metin Külünk, denetimlerdeki sertliğin toplumda “pusuya düşürülme” hissiyatı yarattığını ve bu durumun halkla devlet arasındaki güven ilişkisini zedeleyebileceğini ifade etti.

Hız sınırlarını küçük oranda aşanlarla, trafikte ciddi ihlaller yapanların aynı kategori ceza almasının “adalet duygusunu örselediğini” söyleyen Külünk, ceza sisteminin daha orantılı ve insani hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Külünk’ün dikkat çektiği noktalardan biri de düşük tolerans aralıkları oldu. %10+1 gibi dar hata paylarının, özellikle dar gelirli vatandaşları olumsuz etkilediğini belirten Külünk, trafik cezalarının miktarının dar gelirli bir vatandaşın maaşının neredeyse yarısına denk geldiğini hatırlatarak, “Devlet bu soruyu sordurtmaz” dedi.

Tayyar: “Radarlar Denetim Değil, Tahsilat Aracı Gibi Kullanılıyor”

Benzer bir uyarı da eski AK Parti milletvekili Şamil Tayyar’dan geldi. Tayyar, radar sistemlerinin köy yollarına kadar yayılması ve otoyolların “radar tarlasına” çevrilmesinin, artık trafik kontrolünden ziyade bir “tahsilat seferberliği” görüntüsü verdiğini belirtti.

Tayyar, radar sistemlerinin yapay zekâ desteğiyle her güzergaha yaygınlaştırılmasını, üç şeritli duble yollarda 50 km sınırı uygulanmasını ve bu yollara 30 km aralıklarla radar yerleştirilmesini “abartılı kuşatma” olarak tanımladı. Bu uygulamaların, “can kaybını önleme” amacıyla izah edilemeyeceğini söyleyen Tayyar, denetimin önemli olduğunu ama esas hedefin cezalandırmak değil önleyicilik olması gerektiğini kaydetti.

“Devlet Vatandaşına Tuzak Kurmaz” Vurgusu

Her iki ismin ortaklaştığı temel nokta, devletin vatandaşına tuzak kuramayacağı gerçeği oldu. Hem Külünk hem Tayyar, trafik kurallarına uymanın önemine vurgu yaparken, denetimlerin ölçülü, insani ve teknolojik imkânlarla daha akılcı yapılması gerektiğini belirttiler.

Külünk, özellikle düşük oranlı ihlallerde para cezası yerine eğitim gibi rehabilite edici yöntemlerin devreye alınabileceğini ifade ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce 2,5 milyon sürücünün ceza puanlarını silip 10 bine yakın ehliyeti iade etmesini de bu yaklaşımın olumlu bir örneği olarak sundu.

Toplumsal Reaksiyon Uyarısı

Şamil Tayyar, konunun sadece teknik bir düzenleme değil, büyüyen toplumsal bir reaksiyonun işareti olduğunu belirtti. “Yeni bir toplumsal öfke dalgası, öncelikli sorunlar listesini altüst etmeye aday gibi görünüyor” diyen Tayyar, yetkililerin bu uyarıları görmezden gelmemesi gerektiğini ifade etti.

 

Cezada Caydırıcılık Evet, Ama Adalet ve Orantı Şart

İki eski milletvekili, trafik güvenliğinin elbette vazgeçilmez olduğunu vurgularken, denetimlerin tuzak değil rehber edici bir sistem üzerine kurulması gerektiği çağrısında bulundu.

Denetimlerin ceza ile değil bilinçle desteklenmesi gerektiğini ifade eden Külünk ve Tayyar, “Devletin amacı vatandaşını cezalandırmak değil, yönlendirmek olmalı” diyerek, kamuoyunun bu konuda giderek yükselen tepkisine kulak verilmesi gerektiği mesajını verdiler.

adminadmin