Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 16-07-2016 12:41   Güncelleme : 16-07-2016 13:07

Rtük ne iş yapar?

Hızla gelişen ve değişen dünyada birçok elektronik alet hayatımıza çok hızlı bir giriş yaptı. Radyolardı ilk göz ağrıları insanları, sonrasında televizyon geldi, bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar derken teknolojik üs haline geldi her ev, her birey.

Rtük ne iş yapar?

Gelişiyle en çok heyecan uyandıranlardandı televizyon. Herkesin alamadığı ve alanların da evlerinin konu komşuyla dolup taştığı tek kanalın olduğu zamanlarda masumca hayaller de kurdurdu belki insanlara televizyon. Ama ya şimdi? Şimdi yüzlerce kanal var televizyonlarda. Karasal yayında her ne kadar kanal sayısı az olsa da uydu yayınları, dijital platformlar ve kablolu yayınlarla belki binleri buluyor kanallar. Her birinin kendine has bir izleyici kitlesi var muhakkak ki, ayakta kalabiliyorlar.

Tek kanalın olduğu dönemde şüphesiz denetimi de daha kolaydı televizyonun. Ama ya şimdi? Bu kadar yayın organının denetimi tabi ki kolay değil. Televizyonlar izlenme oranlarını artırma ve daha çok para kazanma adına her türlü yayını yapabiliyorlar. Toplum için eğitici ve öğretici programların yanında toplumun en temel dinamiklerini dahi dinamitleyici yayınlar da az değil. Aile kurumunu hedef alan, toplumun dinî ve kültürel değerlerini hiçe sayan, özgürlük adı altında her türlü olumsuzluğun reklamının da yapıldığı televizyon, aynı zamanda çıplaklık kültürünü de topluma aşılıyor. Diğer bir yönüyle de televizyonlar, ticaretin ve dolandırıcılığın da yeni mekanları. Birbirinden farklı birçok ürünün pazarlandığı ekranlarda aynı zamanda değişik yöntemlerle insanlar da dolandırabiliyorlar. Bunun yanında televizyonlar, propaganda aracı olarak da kullanılıyor. Özel olarak kurulmuş veya kurdurulmuş bazı kanallar sadece kendi partisinin, kendi ideolojisinin, kendi yandaşının, kendi inancının veya kendi hizbinin ve hatta sempatizanı oldukları terör örgütlerinin dahi reklamını yapma peşindeler. Aleni bir şekilde PKK reklamı yapan veya misyonerlik faaliyetleri yürüten kanal dahi bulmak mümkün TÜRKSAT uydusu kanallarında. Bazen akla şu soru gelmiyor değil. Bir izleyen olarak bunları ben anlayabiliyorum da acaba RTÜK anlayamıyor mu?

Televizyonlarda dinî anlamda kendi reklamını yapanlar da yok değil tabi ki. Kendinin peygamber olduğunu zanneden kişilerin reklamını sürekli yapan kanallar mı ararsın, kendinin mehdi olduğunu söylemeyen ama bütün işaretlerin kendinde yoğunlaştığı iddia edenlerin sürekli reklamının yapıldığı kanallar mı? Değişik tarihlerde ve değişik yerlerde yapmış olduğu sohbet veya vaazları tekrar tekrar yayınlatanlar mı yoksa her ettiği duanın kabul olduğuna çevresindekileri inandıran ve arayan kişilere yarım yamalak Arapçasıyla salavat dahi getirmekten aciz güya dua edenler mi? Tabi ki bunu yanında din simsarları, dinî argümanları kullanarak satış yapmaya çalışanlar da var. Güya dinî kıyafetler içerisinde sırf pazarlama yapabilmek için çörek otu yağının neredeyse jet yakıtı mesabesinde değerli gibi pazarlandığı kanallardan tutun da her derde deva şifreli dualar ve tılsımların pazarlandığı kanallar mı?

Geçenlerde bir kanalda şunu dahi gördüm. Sakallı, sarıklı, cüppeli bir şahıs bir masada oturuyor. Önünde bir Kur'an-ı Kerim, kalem ve kağıt var sadece. Ekranın altında yazan telefon numaralarından insanlar programı arıyor ve yapacağı her hangi bir işin hayır mı yoksa şer mi olduğunu ekrandaki kişiye soruyor. Kendini hoca diye vasıflandıran ilgili kişide arayan kişinin annesinin adını soruyor. Anne adı söylendikten sonra kişi Kur'an-ı Kerim'den herhangi bir yeri açıyor ve falanca sure diyerek surenin ismini söylüyor. O sırada beş on saniyelik kısa bir müzik sesi giriyor ve kişi ekranda o sırada kalem ve kağıtla bazı hesaplamalar yapıyor gibi görünüyor. Daha sonra arayan kişiye yapacağı işin hayırlı veya hayırsız olduğunu söyleyerek yap veya yapma diyor. Gaybı sadece Allah'ın bilebileceği defalarca kez Kur'an-ı Kerim'de yer alıyorken bunu yapan nasıl hoca, buna inanan nasıl Müslüman? İskambil kağıtlarıyla fal açar gibi adam Kur'an'dan resmen fal bakıyor. Ve falın her türlüsü de dinimizce haram olduğu beyan edildiği halde.

RTÜK bir denetleme mekanizması olarak bu tür yayınları denetlemelidir. Bunun yanında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na bağlı bir kuruluş olan TÜRKSAT bu tür yayınlara izin vermemelidir. Biz vatandaşlar olarak da muhakkak rahatsızlık duyduğumuz yayınlar hakkında RTÜK şikayet hattı olan 4441178 nolu telefonu arayarak rahatsızlığımızı dile getirmeliyiz. Eğer rahatsızlığımızı ilgili mercilere yapacağımız başvurularla dile getirmiyorsak o halde televizyon yayınlarından yakınma hakkını da kendimizde görmemeliyiz.

Vesselam...

adminadmin