Türkiye
Giriş Tarihi : 05-06-2015 17:20   Güncelleme : 05-06-2015 17:20

Salih Şen: Asla Kaybetmeyeceğimiz Bir Mücadelenin İçindeyiz!

Saadet Partisi Samsun Milletvekili Adayı Salih Şen, Akasyamhaber’i ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmeni Recep Yazgan ile bir süre sohbet etti

Salih Şen: Asla Kaybetmeyeceğimiz Bir Mücadelenin İçindeyiz!
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Adayı Salih Şen, Akasyamhaber’i ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmeni Recep Yazgan ile bir süre sohbet etti.. Yıllardır Milli Görüş partilerinde Gençlik Kolları dahil her kademede, İl Teşkilatında görev almış birisi olarak görevin ağırlığını, yükümlüğünü bildikleri için MİLLİ GÖRÜŞ’çü zihniyetin meclisimizde mutlaka temsil edilmesi gerektiğinin düşüncesi ile yola koyulduklarını belirten Şen, “Teşkilatımdan özellikle Çarşamba İlçemiz ağırlıklı ve çevre İlçelerde görevlendirilmemi talep ederek, Çarşamba İlçe Seçim Karargahı ile koordineli olarak planlamalarımızı yaptık. Programımıza uyarak sahaya indik ve çalışmalarımıza başladık. Sahaya indikten sonra her geçen gün tempomuzu artırarak öğleden önceleri nokta ziyaretleri, etkili fert ziyaretleri ve resmi kurumlar ziyaretlerimizi, öğleden sonraları genel olarak esnaf ziyaretleri ve de akşamları şehir merkezi dışı çevre mahalle kahvehane konuşmaları ile hafta içi her gün hafta sonları ise İlçemizi farklı istikamet gruplarına ayırarak ilçemizin 136 mahallesi’ne giderek birebir ziyaret ettik” diye konuştu.. Şen şöyle devam etti; Çalışmalarımız esnasında hemşehrilerimizin iktidardan umudunu kestiğini, güveninin kırıldığını ve hayal kırıklığının mahcubiyetlerini birebir yaşadık ve gördük. ASLA KAYBETMEYECEMİZ BİR MÜCADELENİN İÇİNDEYİZ! Milli İttifak’ın kabulülürlüğünü gözlemledik, umut olduğumuzu gördük, yaşadık. Birde bu bölgenin insanı aday olarak seçmen karşısına çıktığımızda zorlanmadık. Yakın ilgi alaka ve sıcaklığı, içtenliği yaşadık. Umudum bunun da sandığı yansıyacağından yana.    Biz inanmışlar çağının doğurduğu, inandığı değerlerden sapmadan, reel politiğin tüm davetlerine rağmen çizgisini değiştirmeden yoluna devam eden bir muzafferler ordusuyuz. “muzafferler” diyorum, zira biz asla kaybetmeyeceğimizi bildiğimiz bir mücadeleye iman ettik. Yaşadığımız sıkıntı ve zorluklara “tarihin içinde fevkalade küçük” sorunlar olarak baktık. Vatanımızın, neslimizin, imanımızın selameti için ayağımızın takıldığı taşlara bile merhamet gözüyle baktık. İçimizde dağları delecek güç ve heyecan olsa bile, bunu yaparken toprağı incitmemek, en önemli hassasiyetimiz oldu. Hayatımızı inancımızdan, inancımızı davamızdan ayrı görmedik. O nedenledir ki bizim siyasetimiz, sadece seçim dönemlerinde meydanlara inmek şeklinde değildir. Olmasını istediğimiz, yapmayı planladığımız her bir vaadimiz bizim için kendi hayatımızla özdeştir. İyiliğin yayılması, kötülüğün düzeltilmesi için elimizle, dilimizle ve tüm kalbimizle daima mücadele içinde olduk. Soluğumuzu kesmeye, yapmaya çalıştığımız hizmetleri hezimete uğratmaya çalışanlara, sokaklarımızı süsleyen bayraklarımıza el uzatanlara karşı Rabbimize ve içimizdeki mücadele gücüne güvendik. İmkanlarımız ölçüsünde, kendimizi ve tarihe mal olmuş geçmişimizi aziz milletimizle paylaşmaya çalıştık. Her eve 24 saat giren televizyon kanallarımız olmadığından tek tek kapıları çalarak derdimizi anlattık; halkımızın elini tutarak kabarmış yüreğinin yangınlarını dinledik. Gitmedik köy, çalınmadık kapı, dokunulmadık gönül bırakmadık. Kimini kahvehanede işsiz, kimini bahçede ürünsüz, kimini evinde yalnız bulduk. Kimisi arazisinin durumundan, ürününün masraflarını bile karşılayamaz oluşundan, kimisi aylardır işsiz olduğu için kahvede oturduğundan, kimisi vefasız evlatları tarafından terk edilmişliğinden, kimisi çalıştığı halde aldığı asgari ücretle geçinemeyişinden bahsetti bize. “Umut hep vardı, yine var. Hele siz birleştiniz ya, bu milletin biraraya gelebileceğini gösterdiniz ya; umudumuz daha da arttı…..” diyenler, “Rahmetli Erbakan sayesinde cebimiz para, evimiz ekmek görmüştü, yine yapacak mısınız?” diyenler, “Şu gençlerin gidişatına ancak siz bir yön verebilirsiniz, evlatlarımızın geleceğinden endişelerimiz var….” diyenler…… hepsini tek tek dinledik, kimini aklımıza, kimini yüreklerimize yazdık. Bu çalışmalar ve ziyaretlerimiz sayesinde en büyük derdimizin, dertlerimizin başının ahlaki ve manevi değerlerimizden uzaklaşmak olduğunu, iş imkanlarının, sadece küçük bir kesim için hariç, yok denecek kadar azaldığını, vergi yükünün mükelleflerin belini nasıl büktüğünü bilmüşahede görmüş olduk. Bugünümüzün ve geleceğimizin teminatı gençlerimizi, çekilmek istenen ahlaksızlık bataklığından kurtarmak için “Sevgi, hoşgörü, kardeşlik ve barış” yıldızımızla; halkımızı, yolsuzluk ve yoksulluklardan kurtarmak için “Adalet ve gerçek Hak anlayışı” yıldızımızla; tabana yayılan bir gelişmişlik için “Refah ve Kalkınma” yıldızımızla; kendi ülkemiz ve tüm dünya insanlığının hak ve adaletle yönetilmesi için “İnsan Hakları ve Hürriyetler” yıldızımızla; içinden çıkılamaz ekonomik ve kimlik bunalımlarını aşmak için “Saygınlık, itibar ve şeref” yıldızımızla ve bu 5 yıldızımızı sarmalayan ÖNCE AHLAK ve MANEVİYAT hilalimizle milletimizin tüm dertlerine çare olmaya geldik.  Yaşanabilir bir Türkiye, Yeni bir dünya kurmak hayal değil plan dahilinde çalışma işidir ve biz bunu, halkımızdan alacağımız güç ve yetkiyle başaracak bilgi, beceri ve her şeyden önemlisi liyakat ve tecrübeye sahibiz. Hemşehrilerimizin verdiği her türlü karar, kabulümüzdür. Yapılacak olan seçimlerin İlçemize, Samsun’umuza ve Ülkemize hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederiz.
adminadmin