Alan, modern yüksek verimli buğday tohumları yerine verimi düşük ve bilimsel niteliği tartışmalı tohumların ekilmesinin, gıda arz güvenliğini riske attığını savundu.
Alan açıklamasında, “Dekara 600-700 kilogram ürün alınan tohumlar yerine, 100-150 kilogram verim sağlayan ne olduğu belirsiz buğday ve mısır tohumları kullanılıyor. Bu sebeple Türkiye bugün yaklaşık 2 ila 2,5 milyon ton buğday ve 1 ila 1,5 milyon ton mısır açığını ithalatla karşılamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
TÜRK TARIMINA İHANET
Paylaşımında mizahi bir anlatım kullanarak hem muhalefeti hem de iktidarı eleştiren Alan, “İktidar ithalatı savunmakla meşgul, muhalefet ise çözüm üretmeden feryat ediyor. Belediyeler ise bilimsel temeli olmayan bu ‘ata tohumu’ furyasına destek veriyor” dedi.
Adem Alan, söz konusu uygulamaları “Türk tarımına ihanet” olarak nitelendirerek, ilgili kurumları bu konuda önlem almaya çağırdı. Sosyal medyada kısa sürede geniş yankı bulan açıklama, tarım politikalarının yeniden tartışılmasına neden oldu.
Tarım uzmanları ise, ata tohumlarının yerel türlerin korunması açısından önemli olduğunu kabul etmekle birlikte, bu tohumların yaygın üretim yerine gen bankalarında ve sınırlı alanlarda korunmasının daha doğru bir yaklaşım olacağı görüşünde birleşiyor.