İslâm’ın meşrulaştırıcı gücünden faydalanarak siyaset sahnesine çıkan HDP’li siyasetçiler kendilerini sol, seküler çizgide tanımlamaktadır.
Peki, neden HDP’de siyaset yapanların ezici çoğunluğu ateist, dinin iyileştirici gücüne inanmayan, tamamıyla ‘Batıcı isimlerden’ seçilmektedirler?