Heyecanlanıyorsunuz, ruhunuz sanki yeniden nefes almaya başlamış gibi, tarifsiz duygular içindesiniz….
Ve bir derviş geliyor salona, edeple başını öne eğerek selam veriyor, elinde de kırmızı bir post var.
Mütevazi, ahşaptan küçük daire şeklinde bir salona adım atıyorsunuz, yerde hilal şeklinde serilmiş beyaz postlar gözünüze çarpıyor. Sakin ve huzurlu bu ortamda oturmuş kendinizi dinlerken burnunuza ara ara gelen mis kokuyu ve buhuru fark ediyorsunuz sanki o koku sizi uhrevi bir alemde yolculuğa çıkarıyor.
Heyecanlanıyorsunuz, ruhunuz sanki yeniden nefes almaya başlamış gibi, tarifsiz duygular içindesiniz….
Ve bir derviş geliyor salona, edeple başını öne eğerek selam veriyor, elinde de kırmızı bir post var.