Samsun Haber
Giriş Tarihi : 14-03-2019 08:52   Güncelleme : 14-03-2019 08:52

Tarihi Ve Ebedi Yönüyle İstiklal Mücadelemiz

​Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) “Tarihi ve Ebedi Yönüyle 18 Mart’tan 12 Mart’a İstiklal Mücadelemiz” konulu panel düzenlendi.

Tarihi Ve Ebedi Yönüyle İstiklal Mücadelemiz

Akademik Düşünce Eğitim Medeniyet Topluluğu (ADEM) tarafından düzenlenen etkinliğe Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Seher Balcı Çelik, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Eğitim Fakültesi B Blok Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını anmak adına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlandı.

“Milletimizin yıkılmaz cesaretinin manifestosu”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan topluluk başkanı Resul Kazanbaş: “Cennet vatanımızın, istiklal sevdamızın, hakka tapan milletimizin yıkılmaz cesaretinin manifestosu olan İstiklal Marşı’mızın kabulünün 98.yıl dönümünü kutladık ve icra ettik. Bu vesileyle milli şairimiz, büyük mütefekkir Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum. Bu etkinliğimizi gerçekleştirmemize katkıda bulunan üniversite yönetimine şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

“Mehmet Akif Ersoy tarihimizi ölümsüzleştirmiştir”

Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Seher Balcı Çelik; etkinliğin anlam ve önemini dile getirerek “Böyle anlamlı bir günde burada olmanın heyecanın yaşıyorum. Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nda ki eşsiz mısraları ile tarihimizi ölümsüzleştirmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda Türk Milleti’nin verdiği mücadele ve tarihe geçen başarısını ortaya koyarak vatanımıza sahip çıkmıştır. İstiklal Marşı, bize vatanımızın ne kadar kutsal bir emanet olduğunu göstermektedir. İstiklal Marşı’mız, kabulünün 98. Yıl dönümünde ve gelecek hafta kutlayacağımız “18 Mart Deniz Zaferimizin” 104.yıl dönümünde benliğimizi ve ulusal kimliğimizi bulma yolumuzu göstermiştir.” şeklinde konuştu.

“En büyük beka mücadelesi Çanakkale’de verildi”

Prof. Dr. Yavuz Bayram moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Çanakkale Deniz Zaferinin tarihsel sürecinin ele alan Prof. Dr. Önder Duman ise “Günümüzde sık kullanılan ‘beka’ sözcüğünün tarihsel sürecinden söz edecek olursak, Osmanlı Devleti bu konu da 17.yüzyıla kadar bir sıkıntı yaşamadı. Daha sonra ki süreçte tarihimizin belki de en büyük beka mücadelesi 1. Dünya Savaşında Çanakkale’de verildi. Çanakkale öyle önemli bir yerdi ki, geçildiği takdir de başkent işgal edilecek ve Osmanlı Devleti, savaşın ortasında kalacaktı. Buna bağlı olarak Milli Mücadelemiz 3 yıl önce alınmak durumunda kalacaktı. İngilizler kendilerine çok güveniyorlardı. Boğazları geçerek Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakacaklarını düşünüyorlardı. Fakat Osmanlı Devleti savaşın başından beri Çanakkale’ye bir saldırı beklediği için gerekli önemleri almıştı. O sıralar tanınmayan fakat Milli Mücadele sırasında adını sıkça duyacağımız Cevap Paşa o dönemde savunma birliklerinin planlamasını yapan kişiydi. Ayrıca Cevat Paşa, savunmalarını mayınlama üzerine kuran ve Nusret Mayın Gemisi’ne önemli katkıları olan birisiydi. Mayınlar bizim Çanakkale savunmamızda en önemli etkenlerden birisi olmuştur. Milli Mücadelenin ana kadrosu Çanakkale’de büyük bir sınav vermiş ve bu sınavı başarıyla geçmişlerdir.” İfadelerini kullandı

Milletimiz ayağa kalkarak Milli Mücadeleyi başlattı

Programın devamında, İstiklal Marşı ve Milli Mücadele ekseninde konuşan Dr. Öğr Üyesi Mehmet Aydın konuşmasında: “Çanakkale Zaferimiz, Milli Mücadelenin ortaya çıkmasında önemli rol oynadı. Çünkü Çanakkale Savaşı’nda savaşan askerlerin arkasında evi vardı, namusu vardı. Bu duyguyu dünyada başka yerde görmeniz mümkün değil. Dolasıyla o ruh, Çanakkale’nin geçilemeyeceğini gösterdi. Ayrıca Millet Şuuru oluşturulması açısından önemli bir role sahipti. Keza 30 Ekim 1918’de sonrasında her şey bitti, yok oldu denilirken, millet ayağa kalkıp kendi mukadderatını eline alarak Milli Mücadeleyi başlattı. Bu mücadelenin başlamasında önemli rollerden birisi de kuşkusuz. Çanakkale’de görev almış, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlardır. Onlar esir olmayı reddettiler, Mondros’un şartlarını kabul etmediler. Millet ile birlikte bir Milli Mücadele hareketi başlattılar. Bu harekete milletin dahil olabilmesi için insanların toplu bulunduğu yerlerde, yapılan hareketin meşruluğunun anlatılması gibi yöntemler kullanıldı. İstiklal Marşı’mızın yazarı Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy da bizzat bu işin içinde olan birisiydi.” sözlerine yer verdi.

Etkinlik, konuşmacılara fidan sertifikası verilmesi ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.

adminadmin