Samsun Haber
Giriş Tarihi : 09-01-2019 11:21   Güncelleme : 09-01-2019 11:24

Tarımsal Eğitim ve Öğretimin 173. Yıldönümü

Tarımsal Eğitim ve Öğretimin 173. Yıldönümü

Türkiye’de modern anlamda ilk defa Tarım eğitim ve öğretimi Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 10 Ocak 1846 yılında İstanbul Yeşilköy’de Ayamama Çiftliğinde açılan Ziraat Mektebinde başladı.

Samsun Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Nail Kırmacı, bugünün anlam ve önemine binaen yaptığı açıklamasında şöyle dedi;

 “Son yıllarda ülkeler arası mücadelenin enerji kaynakları alanından hızla çıkarak su ve gıda gibi temel besin kaynaklarına yöneldiği gözlemlenmektedir.

Bu nedenle Ziraat Fakültelerinin öneminin gıda, tarım ve hayvancılık alanında nitelikli ve kaliteli işgücü talebinin karşılanmasına yönelik gereken çalışmalar önemini bir kat daha arttırmaktadır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Milli ekonominin temeli Ziraattır' sözü ile tarım sektörünün ülke ekonomisindeki önemine ve katkısına vurgu yapmıştır. Günümüzde de tarım sektörü istihdam ve ihracat olanağı sağlama, üretim değeri oluşturma, gelir kaynağı ve endüstriye ham madde sağlama ve ulusal beslenmeye katkı sağlama gibi pek çok temel konuda dünyadaki stratejik önemini korumaya ve arttırmaya hızla devam etmektedir.

Bu nedenle, küreselleşen dünyada gelişimini sürdüren tarım sektörünün dikkatle izlenmesi, desteklenmesi ve taşıdığı önem nedeniyle rekabet edebilirliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu noktada tarım sektörünün 'bilimsel bilgi temeline dayalı' olması önem kazanmaktadır. Bilimsel araştırmalar ortaya koymuştur ki; teknolojinin gelişmesi ile bitkisel üretim çeşitlenirken verim de kayda değer artışlar gözlenmiştir.

Samsun, ülkemizin en çok tarımsal ekiliş alanına sahip illerindendir. İklim özellikleri, zengin ürün çeşitliliği ve kirlenmemiş temiz toprakları ile ilimizin güvenli gıda ihtiyacını karşılanmakta, hem de ülkemiz insanlarına daha kaliteli ve temiz gıda sağlama imkânına sahip bir il potansiyeli göstermektedir. İlimizin coğrafi ve toprak yapısı ile ekolojik özelliklerinden kaynaklanan ürün çeşitliliğinin yanı sıra, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerdeki değişim, su ürünleri ve balıkçılığa yapılan yatırımlar, her şeyden önemlisi yetişmiş işgücü bakımından yüksek potansiyele sahiptir.

Biz bir taraftan tarımsal üretimimizi büyütürken, bir taraftan da tarımsal sanayimizin katma değeri yüksek üretim yapan içeriğe kavuşturmalıyız. Bu anlamda, tarımsal eğitimin niteliği ve kurumsal kültürü büyük önem taşımaktadır. Amaç, üretimi kaliteli kılmak ve daha az alanda büyük üretim gücü yakalayabilmektir. Tarımın geliştirilmesinde büyük emeği olan Akademik Camiaya ve diğer ilgili ve yetkililere teşekkür ediyorum.”​

adminadmin