Siyaset
Giriş Tarihi : 19-03-2015 22:00   Güncelleme : 19-03-2015 22:00

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya:

ÇORUM (AA) - GAZİ NOGAY - TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, İç Güvenlik Paketi ile ilgili, "Bundan dönmek mümkün değil

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya:

ÇORUM (AA) - GAZİ NOGAY - TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, İç Güvenlik Paketi ile ilgili, "Bundan dönmek mümkün değil. Parlamentoda muhalefet de görüşlerini ortaya koydu. Bir ihtiyaca karşılık geliyor. Burada özgürlükle güvenlik arasında var olması gereken denge, bilhassa özgürlükleri korumak için başvurulması gereken güvenlik çareleri bu tasarıyla teklifleşiyor, yasalaşıyor, normlaşıyor" dedi.

İyimaya, AA muhabirine, İç Güvenlik Paketi'nin bir ihtiyacın gereği olduğunu ve parlamentoda uzunca bir süredir tartışıldığını söyledi.

Paketin komisyona çekilen bazı maddelerinin yeniden ele alınacağını ifade eden İyimaya, şöyle konuştu:

"Parlamento iç hukukunda böyle bir imkanımız vardı ve maddeler geri çekildi. Komisyon çekilen maddeleri iki usul ile görüşecek. Birisi madde madde görüşmek, diğeri de genel bir önergeyle eğer metinden çıkarma ise ki öyle düşünülüyor, bir oylamayla çekmek usulüyle olabilir ama herhalde birinci seçenek tercih edilecek. Bu maddeler tasarı metninden komisyon yoluyla düşürüldükten sonra genel bir oylamayla teklif kanunlaşmış olacak. Bundan dönmek mümkün değil. Parlamentoda muhalefet de görüşlerini ortaya koydu. Bir ihtiyaca karşılık geliyor. Burada özgürlükle, güvenlik arasında var olması gereken denge, bilhassa özgürlükleri korumak için başvurulması gereken güvenlik çareleri bu tasarıyla teklifleşiyor, yasalaşıyor, normlaşıyor." 

Paketle ilgili muhalefetin kendi anlayışı içinde eleştiriler yapmasının doğal olduğunu dile getiren İyimaya, "Biz haklı gördüğümüz noktalarda zaten gerekli dönüşümleri yapıyoruz. Muhalefet karşı çıkacaktır. Bu, işin tabiatında vardır. Burada tasvip edilmemesi gereken hakaretler, üzücü, alçaltıcı üslup önemli. Bunların olmaması lazım. Engelleme muhalefetin hakkıdır ama onun da ahlaki ve tabi sınırları vardır. Onun da aşılmaması lazım" ifadesini kullandı. 

- Başkanlık sistemi 

Başkanlık sistemiyle ilgili de değerlendirmede bulunan İyimaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Sofrası'nda bir araya geldiği bilim adamlarıyla başkanlık sisteminin değerlendirildiğini hatırlattı. 

Başkanlık sistemi talebi ve arzusunun bugünün veya dünün talebi olmadığını, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın döneminden itibaren talep olarak gündeme getirilen bir yönetim şekli olduğunu belirten İyimaya, şöyle devam etti:

"Bizim devlet tarihimiz güçlü yürütme ekseni etrafında dönmektedir. Bu da tarihsel bir veridir. Yeni anayasada 'hükümet sistemi ne olmalıdır' sorusuna, anayasayı yapan güce göre cevap verilebilir. Eğer milletimiz AK Parti'ye anayasayı değiştirme iktidarını verirse ki bunu öngörüyorum, o zaman başkanlık sistemi anayasa bütünü içerisinde tartışılması gereken bir bütündür. Başka önemli bölümler de var. Tabi başkanlık sistemi kurucu iktidar tarafından benimsenmesi halinde, yani anayasa teklifine dönüşmesi durumunda, genel kurul bunu kabul eder ve mutlaka çoğulcu bir tartışma ile sonuçlandırılır. O anayasanın da mutlaka halk oyundan geçmesi gerekir." 

- "Bu bir ihtiyacın, yaşanmışlığın gereğidir"

Kendisinin de başkanlık sistemi konusunda uzun incelemeler yaptığını ve çeşitli yazılar yazdığını aktaran İyimaya, "Bugün gerçekten iki başlı iktidarda istikrarı sürdürmeniz çok zordur. Koalisyon ve konsensüs yeteneğinin birlikte iktidar olma yaşayışının pratiklerinin sürgit devam ettirilmesi çok zor. Ben başkanlık sisteminin genişçe, bütün boyutlarıyla tartışılarak denge-fren sistemleri de çek-balans sistemleri de doğru kurgulanarak Türkiye'nin faydasına olacağını düşünüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden itibaren başkanlık sistemini telaffuz ettiğini aktaran İyimaya, şunları kaydetti:

"Ayrıca tartışmada bir noktayı atlıyoruz, bir defa anayasa gibi temel normlar konjonktürel normlar değildir. Bugün ben varım, yarın öbürü. Bu sistem 100 yıla, 50-60 yıla hitap eder. Bu nedenle başkanlık sistemi şunun için veya bunun için kurgulanmış değil. Cumhurbaşkanımız 2003 yılından beri, belediye başkanlığı döneminden beri başkanlık sistemini telaffuz ediyor, bugün de çok güçlü şekilde ortaya koyuyor. Tabi bu bir ihtiyacın, yaşanmışlığın gereğidir. İhtiyaç olmasa kolayca telaffuz edilmezdi. Türkiye, bilhassa koalisyon iktidarları dönemi ile diğer hükümet sistemlerinin yol açacağı sorunları çok acı şekilde yaşadı."

 İyimaya, "paralel yapı" soruşturmalarıyla ilgili de "Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Suçu kim işlemiş olursa olsun devlet onu takip eder. Bu 'a' olur, 'b' olur, paralel olur, dikey olur, somut olur veya kübik olur. Ben hukuk devleti içerisinde hukuk normlarının ve yaptırımlarının uygulanmasının bir sağlık işareti olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

adminadmin