Türkiye
Giriş Tarihi : 18-03-2021 08:44   Güncelleme : 18-03-2021 08:56

Trol Savcının Kamudaki Geçmişi Tehlikeyi İşaret Ediyor

Bomba olayı Sabah gazetesinden iki arkadaşımız; Abdurrahman Şimşek ve Nazif Karaman ortaya çıkardı.

Trol Savcının Kamudaki Geçmişi Tehlikeyi İşaret Ediyor

Twitter'da @HOHMUSTESARI rumuzuyla açtığı hesaptan trollük yapıp, bakanlara, devlet yetkililerine ve AK Partililere inanılmaz hakaretlerde bulunan kişi, meğer Samsun Cumhuriyet Savcısı Özcan Muhammed Gündüz’den başkası değilmiş!

Bir yaşıma daha girdim diyeceğim ama bu Savcı kılığındaki kripto trolün geçmiş “mesleki kariyeri” hakkında biraz bilgi edinince “Daha görecek çok yaşım varmış” dedim kendi kendime.

Hakikaten daha inanılmaz olan bu.

Bu trol Savcı Haydar Baş’ın kontrolündeki Ankara Özel Meltem Lisesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2006 yılında mezun olmuş. 2010 yılına kadar ne yapmış orası meçhul. Ama 2010’dan itibaren Millî Eğitim Bakanlığı’ndan başlayarak kamuda hukukçu olarak görev yapmış. Çalıştığı yerler arasında TRT de var.

TRT’den sonra 12 Kasım 2018 tarihli HSK Kararnamesi ile Samsun'a 219151 SİCİL numarası ile Cumhuriyet Savcısı olarak atanmış. Açığa alınana kadar da TERÖR BÜRODA çalışmış iyi mi?

Burada belirtmeyeceğim ama mesleğe kabul referanslarının kim olduğunu yazsam şaşarsınız. Şu kadarını söyleyeyim. Anayasa Mahkemesi’nin neden İçişleri Bakanlığı’nın şiddetle karşı çıkmasına rağmen memur alımında “Güvenlik soruşturması” yapılmasını iptal ettiğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Aldığım bir bilgi daha var ki hepsinden bomba. Özcan Muhammed Gündüz,  öğrencilik yıllarından başlayarak, TRT'de göreve başlayıncaya dek H. E. Adına 0532370…89 numaralı telefonu kullanmış. Bir nevi “patates hat” yani. Bir adam neden kendi adına telefon kullanmaz ki?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde yapılan incelemelerde ise sahte hesabın '[email protected]' mail adresi üzerinden Ağustos 2016'da açıldığı belirlenmiş. Hesabın kurtarma bilgilerinde verilen fake hesap patates hattının numarası ise 0530 .. .. 39.

İki haftadır TRT’de yayınlanan Teşkilat adlı diziyi izliyorum. Millî İstihbarat Teşkilatı’mızı anlatıyor. Bazı acemilikleri, aksayan yanları, mantık hataları var ama sürükleyici, gerilimi yüksek, özenilmiş bir dizi.

Orada bir sahne vardı. Anne ve babası Almanya’da Nazi saldırıları sırasında kundaklanan evinde yanarak ölen 10 yaşındaki Serdar adlı bir çocuğun büyüdüğünde Teşkilat’ta göreve başladığını görüyoruz. Ona sahip çıkan da üst düzey görevli Mete Bey'dir. Çok başarılı operasyonlara imza atan Serdar’ın bir sevdiği vardır Ceren diye. Serdar sevgilisine çok güvense de Mete Bey farklı düşünmektedir. “Bizim işimiz şüphe etmektir” der. Serdar, baba gibi sevdiği Mete Bey'e “Hacer Abla’dan (eşi) şüphe ettiğiniz oldu mu?” diye sorar. Mete Bey'in cevabı çok çarpıcıdır:

“Gerek yok, iç güvenlik zaten yeterince şüphe ediyor. Ara sıra kontrol ediyorlar hepimizi. Ben dâhil.”

Şimdi sözünü ettiğimiz Özcan Muhammed Gündüz adlı kişi Millî Eğitim, TRT gibi çok önemli ve hassas kurumlarımızda görev yapmış, açığa alındığında da Terörle Mücadele biriminde savcı. Adalet Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde Raportör olarak da görev yaptığını belirteyim.

Tekrar etmeye gerek var mı? Türkiye sürekli terörle başı belada olan bir ülke. FETÖ’den PKK’ya, MLKP’den ve DHKP-C’den DEAŞ’a kadar… Tamam, istihbarat ve güvenlik kurumlarımızın hepsi şerbetli ve her daim teyakkuzda.

Ama bu terör örgütleri aynı zamanda yargı dâhil diğer kurumlarımızda da faaliyet göstermekte.

Bu trol savcı örneği gösterdi ki AYM her ne kadar devlet memuriyetinde güvenlik soruşturmasını iptal etmiş olsa da devletimiz bir yolunu bulup başka bir yöntemle bu güvenlik soruşturmasını pratikte hayata geçirmek zorunda. Çünkü tüm devlet kurumlarımız önemli.

FETÖ için sık sık tekrar ettiğimiz bir söz var:

“Devletin içinde bir FETÖ’cü bile çok fazladır!”

Tüm terör örgütleri için geçerli bu.

Bu adam her kimse artık, şimdilik bilemiyoruz ve soruşturma sonucunu beklemek zorundayız. Ama Savcılığı ve kamu görevi süresince, bir fake hesapla tam 2300 tweet atarak bakanlara, milletvekillerine ve gazetecilere hakaret edebilecek kadar pervasız olabilen birinin varlığı herkesi düşündürmelidir.

Bu arada ben dikkat etmemişim. Bu adamın bana da yazılarımdan dolayı bol bol hakaret ettiğini arkadaşlarım söyledi. Hesabı kapatıldığı için bulamadım. Fake hesapları genellikle engelliyorum çünkü.

Şimdilik bu kadar, ama yazmadıklarım da aklımda.

Fuat UĞUR – Türkiye Gazetesi

Recep YAZGANRecep YAZGAN