“Doğruları Söylemek Suç Değildir”
Dr. Aktaş, TTB’nin kendisine yönelik tutumunu eleştirerek şu sözleri dile getirdi:
“Yıllardır doğru bildiklerimi savundum ve bundan asla geri adım atmadım. TTB bu durumu kabul edemiyor. Hakkımda 40’ın üzerinde soruşturma açtılar. Aşılarla ilgili bilimsel verileri paylaşmam, pandemi döneminde toplumu uyarıcı açıklamalarda bulunmam suç sayıldı.”
Dr. Aktaş, 2021 yılında Beyaz TV’de yaptığı bir programda, COVID-19 aşılarının uzun vadeli yan etkileri konusundaki endişelerini dile getirdiğini ve bu açıklamaların cezaya gerekçe gösterildiğini belirtti. “Bu uyarılar, bilimsel verilere dayalıydı ve bir hekim olarak benim vicdani sorumluluğumdu,” dedi.
“Hastalarımın Hakları İhlal Ediliyor”
Bir ay boyunca hekimlik yapamayacağını ifade eden Dr. Aktaş, özellikle kanser ve kronik hastalıklardan muzdarip hastalarının mağduriyetine dikkat çekti:
“Bu süreçte tedaviye ihtiyaç duyan hastalarım büyük bir hak ihlaline uğrayacak. Çalışma özgürlüğüm elimden alınıyor ve hastalarımın tedavi hakkı engelleniyor.”
“TTB Hem Savcı Hem Hakim Olamaz”
Dr. Aktaş, TTB’nin tarafsız bir kurum olması gerektiğini, ancak şahsına yönelik bir “kan davası” güttüğünü savundu:
“TTB yönetimi, bilimsel özgürlüğü ihlal ediyor ve siyasi hırslarıyla hareket ediyor. Türk hekimlerinin sahibi gibi davranıyorlar. Bu yönetimi değiştirmek hekimlerin görevidir.”
“Baskılar Bizi Yıldıramaz”
TTB’nin cezasını bir madalya gibi taşıyacağını belirten Aktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz doğru bildiklerimizi savunmaya devam edeceğiz. Vicdanımıza hesap veriyoruz. Zaman bizi haklı çıkaracak. Halk sağlığı için mücadelemiz sürecek.”
Kamuoyuna Çağrı
Destekçilerini tepkilerini göstermeye davet eden Dr. Aktaş, “TTB yönetimini bu kadar kolay karar alamayacaklarını göstermek gerekiyor,” diyerek, adalet mücadelesini sürdüreceğini ifade etti.
Hukuki sürecin devam ettiğini belirten Dr. Aktaş, dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne taşındığını ve hak ihlallerinin giderilmesini beklediklerini söyledi.
“Hukuka saygılıyız ve gereğini yerine getireceğiz. Ancak bu süreçte hastalarımızın yaşadığı mağduriyetin telafisi imkansızdır. Bu nedenle mücadelemiz devam edecek.”