Ekonomi
Giriş Tarihi : 23-05-2014 11:33   Güncelleme : 23-05-2014 11:33

VERGİSİNİ ÖDEYENE POZİTİF AYRIM YAPILSIN

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 70. Mali Genel Kurulu’nda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin ‘yeni bir büyüme modeline’ ihtiyacı olduğunu belirterek bunun için yapılması gereken reformları 5 maddede topladı.

VERGİSİNİ ÖDEYENE POZİTİF AYRIM YAPILSIN
“Reform ateşini yeniden canlandırıp eksik kalanları da tamamlayalım” çağrısında bulunan Hisarcıklıoğlu “Öncelikli ihtiyaç duyulan unsurları; vergi reformu, cari açığı azaltacak sanayi stratejisi, istihdamın teşviki, girdi maliyetlerinin azaltılması ve reel sektörün bankalarla çalışma ortamının iyileştirilmesi” olarak açıkladı. Fert başına düşen milli gelirin son 6 yıldır 10 bin dolarda takılıp kaldığını bildiren Hisarcıklıoğlu “2023’te, 2 trilyon dolar milli gelir hedefini yakalamak istiyorsak, her yıl yüzde 8 civarında büyümeliyiz. Son 10 yılda 4 defa yüzde 8’in üzerinde büyümeyi sağlamışız. Demek ki biz bunu yapabiliyoruz” dedi. Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı toplantıya liderlerin “diktatörlük” atışması damga vurdu.
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 70. Mali Genel Kurulu’nda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin ‘yeni bir büyüme modeline’ ihtiyacı olduğu vurgusunu yaparak, bunun için yapılması gereken reformları 5 maddede topladı. Hisarcıklıoğlu, “Reform ateşini yeniden canlandırıp eksik kalanları da tamamlayalım. Öncelikli ihtiyaç duyulan yapısal reformlar; vergi reformu, cari açığı azaltacak sanayi stratejisi, istihdamın teşviki, girdi maliyetlerinin azaltılması ve reel sektörün bankalarla çalışma ortamının iyileştirilmesi” açıklamalarını yaptı.
 
Ankara’daki TOBB ETÜ Üniversitesi’nin spor salonunda gerçekleştirilen Genel Kurul’a, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve bakanlar katıldı. TOBB’un Türkiye’deki 365 oda ve borsasından başkanlar ile birlikte kurulda tam 3 bin kişi bulundu. Toplantıya Soma faciası damga vurdu ve ağırlık olarak iş güvenliği ile büyüme sorunları tartışıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Başbakan Erdoğan’ın sözleri nedeniyle “diktatörlük” de tartışma konuları arasına girdi.
Yoğun ilgi gören konuşmasına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Kâinattaki hiçbir şey insan hayatından önemli olamaz. Artık her alanda insan hayatı önceliğimiz olmalı. Bu bir haktır, hukuktur. Bunun için herkes, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Soma faciasından sorumlu olanlar da, kamu veya özel sektör hiç fark etmez, mutlaka bulunmalı ve şeff af bir şekilde yargılanmalı” dedi.
 
Yıllık yüzde 8'i tutturmak gerekiyor
 
Türkiye’nin yeni bir büyüme dalgası yakalaması gerektiğini vurgulayan ve 2014 yılındaki büyümesi konusunda iyimser olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Ama daha iyi bir Türkiye ve daha iyi bir gelecek için, bundan daha iyisini yapabilmeliyiz. Çünkü fert başına düşen milli gelirimiz son 6 yıldır 10 bin dolarda takıldı kaldı. 2023’te, 2 trilyon dolar milli gelir hedefini yakalamak istiyorsak, her yıl yüzde 8 civarında büyüme oranı tutturmak gerekiyor. Son 10 yılda 4 defa yüzde 8’in üzerinde büyümeyi sağlamışız. Demek ki biz bunu yapabiliyoruz” dedi.
 
Yüksek büyümenin önünde yüksek cari açık ve borçlanmanın engel olarak yer aldığını belirten Hisarcıklıoğlu, yeni büyüme modeli için bir dizi yapısal reforma ihtiyaç olduğunu kaydetti. Hisarcıklıoğlu, “Siyasetçisi, bürokratı, akademisyeni, iş dünyası el ele verip, ortak akılla, doğru politikaları tasarlamalıyız” diyerek, öncelikli atılması gereken 5 adımı şöyle sıraladı: “Vergi reformu, cari açığı azaltacak sanayi stratejisi, istihdamın teşviki, girdi maliyetlerinin azaltılması ve reel sektörün bankalarla çalışma ortamının iyileştirilmesi.”
 
Hisarcıklıoğlu, vergi reformuna yönelik olarak herkesten daha adil bir vergi toplama düzeni kurulması gerektiğinin altını çizerek, “Her zaman ifade ettiğimiz bir husus var. Vergisini düzenli ödeyenlere pozitif ayrımcılık yapalım ki, herkes vergi ödemeye teşvik edilsin. Gelin artık vergisini aksatmadan ödemiş olanları ödüllendirelim. Vergisini hakkıyla ödeyene sahip çıkalım!” dedi.
 
Hisarcıklıoğlu, ABD ve AB arasında yürütülen transatlantik serbest ticaret anlaşmasının Türkiye için risk unsuru olduğunu ve dahil olması yönünde girişimler yapılması gerektiği yönündeki görüşlerini tekrarladı.
 
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yakın ve komşu ülkelerde Türk firmalarının yatırım yapabileceği serbest bölgeler kurulması projesinin hayata geçirilmesini isterken, sanayi kesiminin en öncelikli sorunlarından birinin yüksek girdi maliyetleri ve bu maliyetleri artıran vergiler olduğunu anlattı.
 
Cumhurbaşkanlığı seçiminde huzura ihtiyacımız var
 
Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı’nın ilk kez halk tarafından seçileceğini hatırlattığı konuşmasında, “Biz bu seçim sürecinin itidalli bir şekilde tamamlanacağına inanıyoruz. İnşallah seçim sonucu, ülkemizde ‘yeni bir toplumsal mutabakatın’ oluşmasına da vesile olur. Zira en çok, 'huzura' ihtiyacımız var. Huzur bulalım ki, hepimiz işimize odaklanalım. Daha fazla üretim, daha fazla yatırım, daha fazla ihracat yapalım” dedi.
 
CHP’ye, ‘Anayasa için diğerlerini beklemeyelim’ çağrısı
 
Kürsüye yoğun bir tezahürat eşliğinde gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasının büyük bir kısmını Soma’da yaşanan felaket ve buna bağlı olarak iş güvenliği konularına ayırdı. İş dünyasının iş güvenliği ve sağlığı konusunda duyarlılığının artması gerektiğini belirten Erdoğan, “Hepimizin canını acıttı” diyerek iş güvenliği konusunda şunları söyledi: “Her gün ortalama 2 işçimizi iş kazalarında kaybediyoruz. Son on yılda 720 bin işyeri 1.5 milyona çıktı. 2002 de 5 milyon kişi istihdam ediliyordu, şu anda 12 milyon kişi istihdam ediliyor. İşyeri ve işçi sayısı artarken, iş kazası yüzde 55 azaldı. Hedef bunu sıfıra yaklaştırmak. TOBB olarak, sizin de üzerinizde sorumluluklar olduğunu bilmeniz görmeniz gerekiyor.” Erdoğan konuşmasında, yeni anayasa çalışmalarına da değinerek, TBMM uzlaşma komisyonunda tamamlanan 60 maddelik paketi gündeme alma çağırısında bulundu. CHP’ye, komisyonun diğer üyeleri olan MHP ve HDP’yi beklememe çağrısı yapan Erdoğan, “Sesleniyorum, Tayyip Erdoğan sözünün adamıdır, sözlerinin adamıysa gelsinler yapalım” dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Rifat Hisarcıklıoğlu’nun “huzur” vurgusuna yanıt vererek, Kılıçdaroğlu’nun “sivil cumhurbaşkanı” ifadesini de eleştirdi. Erdoğan “Başkan diyor sivil cumhurbaşkanı. Sen sivil değil misin aday ol, sayın Sezer, Demirel, sivil değil miydi. Ben de sivilim. Apoletli arıyorsanız onu bilmiyorum. Biz en son Sayın Abdullah Gül’ü aday gösterdik. O da sivildi. Bu dönemde ilk defa millet kendi cumhurbaşkanını seçecek. Milletin seçtiğini beğenmek zorundasınız” ifadelerini kullandı.
 
Kılıçdaroğlu: ‘Üreten Türkiye’ yeni sloganımız
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Erdoğan’ın konuşmasını dinlemeden ayrılmasını eleştirdi. Konuşmasında “diktatör” kelimesini kullanmadan Erdoğan’a yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Yasama, yürütme benim ayağımı engelliyor diyene ne diyeceğiz” ifadesini kullandı. İşadamlarına, “Başbakanı eleştirirsem başıma bir iş gelir mi ve telefonlarım dinleniyor mu” endişesi taşıyıp taşımadıklarını soran Kılıçdaroğlu, “Bunun yanıtını vicdanınıza göre verin” dedi. Vergi denetimlerinin silah olarak kullanılmaması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Gelir İdaresi’ni yeniden yapılandırıp işverenin içinde olduğu bir formül geliştireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu ayrıca “Üreten Türkiye, yeni sloganımız” diye konuştu. Soma’da yaşanan felaket nedeniyle siyasi sorumluluğun kimse tarafından üstlenilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın işçilerin davranışlarını da sorumlu tutan “trafik muayenesi” örneğini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “İşçi, işveren herkes suçlu, bir tek siyasetçi suçlu değil! İstifa kelimesini ağzına alan var mı?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında Enerji Bakanı Taner Yıldız’ı da istifaya davet etti. Kılıçdaroğlu, hükümetin Sayıştay raporlarını TBMM’ye sunmamasını da eleştirerek, iş dünyasının “vergilerin nereye harcandığı”nı takip etmesi gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, CHP’nin iktidar olması halinde Gelir İdaresi’ni yeniden yapılandıracağını, iş dünyasının idare yönetimine alınacağını belirtirken, vergi incelemelerindeki siyasi etkinin de orta dan kaldırılacağı sözünü verdi. Kılıçdaroğlu, iş dünyasına yeşil pasaport verilmesine yönelik tartışmalara da değinerek, CHP Milletvekili Sinan Aygün’ün bu konudaki yasa teklifinin AKP’nin oylarıyla reddedildiğini hatırlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının başlangıcında TOBB’u ‘protokol’ teamüllerine uymadığını söyleyerek, geçen yılki Genel Kurul’a davet edilmediğini belirtti. Daha sonra açıklama yapan Divan Başkanı Erdal Bahçıvan ise bu eleştiriye cevaben ‘Geçen yıl, Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenen TOBB Genel Kurulu sadece seçim gündemiyle bir araya gelmişti’ açıklamasını yaptı.
 
Babacan: Kamu harcamasıyla büyümeyeceğiz
 
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKP hükümetinin toplam harcama miktarına ilişkin yaptığı eleştiriyi yanıtlarken, “Türkiye kamu harcamasıyla değil özel sektör yatırımıyla büyüyor. Kamu harcamasının 3 katı özel sektör harcaması var” dedi. Babacan, Türkiye’deki toplam vergi yükünün da OECD ortalamasının altında yüzde 27 seviyesinde olduğunu belirterek, bu eğilimin devam edeceğini, yüksek vergi toplayıp yüksek harcama yapan bir kamu yönetimi olmayı tercih etmediklerini anlattı. Satınalma gücü açısından Türkiye’nin kişi başına gelirinin 19 bin dolar olduğunu ve Japonya’nın yarısından fazla olduğunu hatırlatan Babacan, daha fazla büyüme istediklerini ancak bunu yaparken tüketime dayalı olmayan bir modeli benimsediklerini, yatırım, üretim ve ihracata dayalı bir modeli uygulamaya devam edeceklerini anlattı. Türkiye’nin AB sürecinin “öngörülebilirlik ve hukuk güvenliği” açısından önemli olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Babacan, yılın ikinci yarısında başta yargı olmak üzere yeni fasılların açılmış olacağını söyledi. Babacan konuşmasında, fırsat eşitliği, hukuk güvenliği ve kimseye ayrıcalık tanınmaması ilkelerine bağlı olduklarını kaydederek, “Zaman zaman aykırı uygulamalar görüldüğünde bizim bu ilkelerden vazgeçtiğimiz anlamına gelmez” dedi. Başbakan Yardımcısı Babacan, Anadolu kaplanlarının da “fırsat eşitliği ve rekabetin korunması” sayesinde varolabildiğini ileri sürdü.

DÜNYA - HANDAN SEMA CEYLAN
 
adminadmin