Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 13-10-2021 14:36   Güncelleme : 14-10-2021 10:56

Yapay Et Hem Sağlıksız Hem Çevre Kâtili Hem Haram Hem De Necistir

Son zamanlarda yapay et gündemi meşgul etmeye başlamıştır. Bir Müslüman olarak ben de bu konudaki görüşlerimi aktarmayı kendime bir borç sayarım. Susup dilsiz şeytanlardan olmaktan biricik Rabbime sığınırım.

Yapay Et Hem Sağlıksız Hem Çevre Kâtili Hem Haram Hem De Necistir

Öncelikle yapay etin ne olduğunu bilmemiz gerekmektedir.

Yapay et canlı ya da cansız olması fark etmeksizin bir insandan ya da hayvandan alınan bir hücrenin laboratuvar ortamında çeşitli işlemlerle çoğaltılmasıyla elde edilen GDO’lu sentetik etimsi bir şeydir. Yapay et çalışmaları sanılanın aksine çok öncelerde başlamış ama laboratuvar şartlarının ve maliyetlerin yüksekliği sebebiyle pek fazla yaygınlaşmamıştı.

Başını Bill Gates’in çektiği küresel çetenin fonlamalarıyla bu maliyetler düşürülmüş ve artık yapay et yaygınlaşmaya başlamıştır. Şu anda bitkilerden veganlar için etimsi gıdalar üretilmektedir ama yapay et bunlardan farklı bir konudur.

Yapay et için helaldir diye fetva veren sözde din adamları da vardır ama bu noktada Habeşistan’a sığınan Müslümanları geri göndermek için Amr Bin As tarafından bir şekilde satın alınıp Habeşistan kralı Necaşi’yi Müslümanların geri gönderilmesi için ikna etmeye çalışan din adamları unutulmamalıdır. Bu durumda GDO’lu ve ne idüğü belirsiz bir etimsi madde için helal fetvası verenlere güvenmemek gerekir.

Yapay etin sakıncalarını saymakla bitiremeyiz. Yapay et için gereken hücre kültürü insandan da alınabilir. Evet, yanlış okumuyorsunuz! Bir insandan bile hücre örneği alınabilir ki bazı yapay et firmaları “Hangi ünlünün etini yemek istersiniz?” şeklinde kampanyalara başlamış durumdadır. Bu durumda insan eti yiyen yamyam olmak bazıları için kaçınılmaz olmaktadır. Gereken hücre kültürü herhangi bir hayvandan ve hatta böceklerden de alınabilir ki haram olan bir canlının hücresinden çoğaltılan bir maddeyi insanlara yedirebilirler. Çinlileri “böcek yiyorlar” diyerek kınayanlar çinlilerden daha beter duruma düşebilir! Gerekli hücre kültürü ölmüş bir hayvandan da alınabilir. Bu durumda ölü bir hayvanın etini yiyor olabilirsiniz. Yine gerekli hücre kültürü genelde kandan alınacağı için necis bir maddeden üretilmiş madde yeme ihtimalimiz bir hayli fazla olacaktır. Yapay et için gerekli hücre kültürünü diyelim ki Allah’ın adı anılarak islami kesim ile kesilmiş bir hayvanın helal olan bölgesinden aldılar. Yine de bu durumda sakıncalar yazmakla bitmez.

Laboratuvarda o kültürün çoğalması için verilen kimyasallar İslam’a ne kadar uygun olabilir ki! Ya da o kültürün laboratuvarda geçtiği aşamalara ne kadar İslam’a uygun denilebilir ki! Bizi hemen bilim karşıtı ilan edecekler ama bilimtaparlar bilim harici herhangi bir kutsal tanımadıkları için Milli ve Manevi değerlerimizi yok saymaktadır. Bizler elbette bilim karşıtı değiliz ama Bilimsel yöntem Milli ve Manevi değerlerimize aykırı olursa onu reddetmesini de biliriz çünkü biliriz ki asıl gerçek Allah’ın ilmi ve iradesidir. Bilim denen olgunun %100 doğru olduğu bir durum yoktur ve her zaman yanlışlanabilir ama Allah’ın ilmi her şart ve durumda %100 doğrudur ve yanlışlanamaz. Bu etimsi maddeyi üretenlerde de bu hassasiyet olmadığı ve olamayacağı için fare, akrep, yılan, kedi ve köpek ölülerinden bile hücre kültürü alabilirler.

“İnsan içinden kimi de vardır ki Dünya hayat hakkında sözleri seni imrendirir bir de kalbindekine Allahı şahid tutar, halbuki o islâm hasımlarının en yamanıdır. İş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez.”

(Bakara suresi 204. ve 205. ayetler)

“Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz."

derler. İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.” (Bakara suresi 11. ve 12. ayetler)

Bu ayetlerde görüldüğü üzere ekini ve nesli ifsad eden kimseler kendilerini gayet çevreci, dünyayı kurtarmaya çalışan iş insanı, bilim insanı gibi cümlelerle kamufile etmektedir ama bu ayetlerde görüldüğü üzere bu kimseler fesad çıkaranların ta kendileridirler. Bu kimselerin ürettikleri etimsi madde nasıl helal olabilir? Ayrıca, Rasulullah efendimiz (sav) şüpheli şeylerden kaçınmamızı tavsiye etmişken nasıl şüpheler barındıran bir etimsi madde helal olabilir ya da bu maddeye nasıl helal fetvası verilebilir?

Yapay et projesinin ardında büyükbaş hayvancılığı bitirme projesi vardır. Bu projeyi savunanların en büyük argümanı büyükbaş hayvanların atmosferi kirlettiği argümanıdır.

Lise yıllarımda felsefe hocalarımdan da bu düşüncede olanlar vardı. Neymiş büyükbaş hayvanlar yellendikçe ve nefes alıp verdikçe atmosferdeki karbondioksit ve karbonmonoksit artıyormuş. Ancak aynı güruh fabrika bacalarını, egzoz gazlarını, termik ve nükleer santral atıklarını ve atmosfer ile doğayı kirleten pek çok durumu görmezden geliyorlar. Yeşil enerji denilerek her yere rüzgar tribünü yerleştirmesini biliyorlar ama Allah’ın yarattığı mıknatıstan ve manyetizmden elektrik için yararlanmıyorlar. Bedava ve temiz elektrik çalışmaları bir şekilde engelleniyor.

Termodinamik yasalara aykırı denilerek birçok proje örtbas ediliyor. Bazı mucitler bir şekilde ya sindiriliyor ya da yok ediliyor. Rüzgar tribünleri gelişigüzel yerleştirildiğinde o alanda bitkilerin ve ağaçların tozlaşma ve üreme sistemlerine zarar vermektedir ama bu noktada herhangi bir tedbir alınmadan her yere bu tribünler rast gele yerleştiriliyor.

Şimdi de bu güruh kontrolsüz bir şekilde termik ve nükleer santralleri kapatarak büyük enerji krizlerine neden olmak istiyor. Halbuki bunları kapatmak yerine ıslah edip atıkları minimize ederek ve zararsız hale getirerek zararsız bir şekilde kullanılmasını teşvik edebilirlerdi ama asıl amaçları fesad olan küresel çete kendi planını gerçekleştirmek için sözde çevreci gibi gözükerek hem hayvancılığı hem sanayileri hem ekonomileri hem tarımı hem de tüm hayatı bitirip kendi kontrollerine almayı arzu ediyor.

Yapay et hem sağlıklı hem de çevreci, diyenleri ön plana çıkaran ve bunu haber yapan boyalı basın da cabası. Küresel çetenin en büyük destekçilerinden birisi de bu medya topluluğudur.

Yapay et asla sağlıklı olamaz ve asla çevreci olamaz. Yapay et tam bir çevre düşmanıdır, çevre kâtilidir. Yapay et üretim aşamalarının ve yapay et üretim tesislerinin doğaya ve atmosfere verdiği ve vereceği zararlar hiçbir şekilde bilinememektedir.

Yapay et için gerekli kimyasal ve biyolojik maddelerin “çevreci” bir şekilde temin edilmesi asla mümkün değildir. Bu toksik ve kimyasallar bu etimsi maddeleri tüketenlerin bedenlerinde birikecek ve daha sonra doğaya karışacaktır.

Bu maddelerin doğaya karıştıktan sonra doğaya vereceği zararlar hakkında nedense hiçbir bilimsel çalışma ve yayın yapılmamıştır. Böyle bir maddenin sağlıklı olduğunu düşünmek mantıklı bir yaklaşım olamaz. 

Yapay olarak üretilen hangi madde sağlıklı olabilir ki? Bu maddeye sağlıklı demek mantıklı bir insanın işi olamaz. O etimsi maddenin o hale gelirken geçeceği aşamalar ve maruz kalacağı toksik, kimyasal, biyolojik ve nükleer maddeler kim bilir insanlara ne zararlar verecek? Zamanında “tereyağı, süt, yumurta zararlıdır” diyen ve insanları yapay yağlara, margarinlere, süt tozlarına, ay çiçek ve mısır yağlarına alıştıranlar ve şimdi doğruları itiraf etmek zorunda kalanlar nasıl güven verebilir ki? Yapay et asla ve asla sağlıklı ve çevreci değil, tam aksine sağlıksız, çevre kâtili, haram ve necistir.

Dinen de çok fazla sakıncası bulunan bu yapay zıkkım asla ve asla helal olamaz. Olsa olsa haram ve necis olabilir. Hatta bu yapay zıkkım sigaradan daha haramdır, alkolden de daha haramdır ve necistir.

Yakında bu yapay ete “temiz et, sağlıklı et, çevre dostu et” diyecekler. Hatta bu etlere omega-3ler, B12 vitaminleri, mineraller ilave edilerek bu maddeler cazip hale getirilmeye çalışılacak!

Defterlerin üzerinde “bu defter üretilirken hiçbir ağaç kesilmemiştir” yazdığı gibi bu etlerin üzerinde de “Bu et üretilirken hiçbir hayvan zarar görmemiştir, hiçbir hayvan öldürülmemiştir” gibi yazılar yazacak. Ancak bu küresel çete bu etimsi maddeyi yaygınlaştırmak için büyükbaş ve küçükbaş hayvanların çoğunu binbir bahaneyle itlaf edecek.

Zamanında tavukların kuş gribi bahanesiyle itlaf edildiği gibi masum hayvanlar sahiplerinden izinsiz zorla itlaf edilecek. Sözde hayvanseverler bu duruma asla ses çıkarmayacak. Sözde hayvanseverler köpektaparlık ve keditaparlıkla manipülasyon yapmaya devam edecek.

Aslında yapay et için bir sürü masum hayvanı hunharca katledecekler ama yapay etin ambalajına da hiçbir hayvan zarar görmedi yazacaklar! Bu maddelere tonlarca vitamini tonlarca minerali ilave etseniz de bu madde helal olmayacak, sağlıklı olmayacak, çevreci hiç olmayacak!

Çok geç olmadan bunları bilelim ve buna göre davranalım. Hayvanlarımıza sahip çıkalım.

Hayvancılığımıza sahip çıkalım. Helal ve sağlıklı beslenelim. Şüpheli maddelerden kaçınalım. Allah (c.c.) yardımcımız olsun ve küresel çetenin planını başına geçirsin. Vesselam.

Muhammed Emin TOMBAK

Recep YAZGANRecep YAZGAN