Samsun Haber
Giriş Tarihi : 24-04-2025 15:59

Yazgan Öğrencilere Gazeteciliği anlattı; Tarafsızlık Değil, Adalet Arayışı

Gazeteci-Yazar Recep Yazgan, Samsun Canik Belediyesi Kütüphane Kuşak Buluşmaları kapsamında öğrencilere gazetecilik mesleğinin perde arkasını ve onurlu mücadelesini anlattı.

Yazgan Öğrencilere Gazeteciliği anlattı;  Tarafsızlık Değil, Adalet Arayışı

Yazgan, “Gazetecilik herkesin beğenisini kazanmak değil, vicdanın sesini dinlemektir” dedi.

Yazgan konuşmasına bir hikâyeyle devam etti;

Bir genç varmış. Zekiymiş, çalışkanmış ama biraz dik başlıymış. Bir gün babasıyla tartışmış. Babası öfkeyle, “Senden adam olmaz!” demiş.

Yıllar geçmiş, genç kaymakam olmuş. Babasını emrindeki jandarmaya talimat verip yanına getirttirmiş.

Demiş ki:

— Hani baba, ‘adam olamazsın’ demiştin… Bak kaymakam oldum!

Babası tebessüm etmiş:

— Oğlum, ben sana “kaymakam olamazsın” demedim ki, Adam olamazsın dedim. Adam olsaydın, babanı jandarmayla ayağına getirtmez, kendin gelip ziyaret ederdin” demiş.

Bu hikâyeyi neden anlattım?

Gazetecilik mesleğinin yalnız, zor ama bir o kadar da şerefli bir yolculuk olduğunu belirten Yazgan, konuşmasına şöyle devam etti;

 “Sadece yazı yazmak değil bu iş. Bu meslek; yalnız kalmayı göze almayı, alkış yerine vicdanın sesine kulak vermeyi gerektirir.”

Gazetecilik de böyledir. Sadece gazeteci olmak yetmez, adam gibi gazeteci olmak gerekir.”

EŞEĞİ SIRTINDA TAŞIYAN NASREDDİN HOCA GİBİ

Yalnız kalmayı göze almayı, herkesin alkışını değil, vicdanının sesini dinlemeyi ister.

Kimseye yaranamazlar…

Nasreddin Hoca’nın hikâyesi vardır.

Hoca oğluyla yola çıkar.

Önce kendisi eşeğe biner, oğlu yürür. “Yazık çocuğa!” derler.

Sonra o iner, oğlu biner. “Koca adam yürütülür mü!” derler.

Beraber binerler, “Hayvana eziyet!” denir.

İner, eşeği boş yürütürler, bu kez “Eşeği boşuna yürütüyor!” derler.

Ve sonunda Nasreddin Hoca, eşeği sırtına alır.

İşte gazetecilik tam da budur.

Ne yaparsan yap, birilerine mutlaka ters düşersin.

Ne yazarsan yaz, birileri gelir eleştirir.

Gazetecilikte memnuniyet arayışının beyhude olduğunu anlatan Yazgan, mesleğin doğası gereği çatışmalara açık olduğunu söyledi:

“En doğrusu kendi vicdanını dinlemektir. Eşeği sırtında taşıyan Nasreddin Hoca gibi gülünç görünsen de, hakikati taşıyorsan doğru yoldasındır.”

TARAFSIZLIK DEĞİL, ADALET ARAYIŞI

Gazeteci Yazar Recep Yazgan, tarafsız gazetecilik kavramının çoğu zaman gerçeği örttüğünü belirterek şunları kaydetti:

“Taraf olma ama sessiz kalma mı? Yaz ama kimseyi kırma mı? Bunların hepsi aynı anda mümkün değil. Asıl mesele; doğruya, adalete ve vicdana taraf olmaktır.”

“Hakikati haykırmak, bedel ödemeyi göze almaktır”

Konuşmasının sonunda gençlere seslenen Yazgan, gazeteciliğin alkış değil, bedel isteyen bir iş olduğunu vurgulayarak sözlerini:

“Gazetecilik, herkesin sustuğu yerde hakikati haykırabilmektir. Belki yalnız kalırsın ama asla yanlışta olmazsın.” Diye tamamladı.

adminadmin