Zulüm her kimden gelse, müminler karşı çıkar.
Mümin her yapılana adalet ile bakar.
Zalimlerin ırkına, inancına bakılmaz.
Fani bir hayat için, baki hayat yakılmaz.
Kıyamet yaklaştıkça imtihan ağırlaşır.
Mazlumun feryadına kulaklar sağırlaşır.
Zalime dur demeli; dini, ırkı fark etmez.
Mümin hakperest olur, davasından çark etmez.
Zulme rıza gösteren bu zulme ortak olur.
Zalim sıfatı ile karşılığını bulur.
Mümin izzetli olur, zalime boyun eğmez.
Çünkü bu fani dünya, hiçbir zillete değmez.
Mazlumun gözyaşları, zalimin sonu olur.
Yaşadığı akıbet, ibretli konu olur.
Mümin kuvvetten değil, hep haktan taraf olur.
Görünüşe aldanmaz, mahir bir sarraf olur.
Tam bir iman sahibi, zulme sessiz kalamaz.
Mazlum acı çekerken, gerçek huzur bulamaz.
Haksızlık karşısında, ‘’sessiz kalma’’ der iman.
Eğer karşı çıkmazsan, olursun dilsiz şeytan.
Müminin gücü yetse, zulmü eliyle önler.
Adalet ve huzurla yaşanır güzel günler.
Rabbimiz mühlet verir, katiyyen ihmal etmez.
Zulme devam etmeye, zalimin gücü yetmez.
Gün gelir, mazlumların ahı zalimi yakar.
Arifler bu tabloya, ders ve ibretle bakar.
Mümin kalben ve cismen zulmün yanında durmaz.
Zalim ile bir olup mazlum insanı vurmaz.
Mümin hiçbir zalime meyletmez, destek vermez.
Zulüm devam ederken, mazlum insanı yermez.
Zulme karşı dikilir, hakla bertaraf eder.