DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Abdulkadir MENEK
Abdulkadir MENEK
Giriş Tarihi : 11-06-2020 12:51

Geçmişten Günümüze Ayasofya (I)

Ayasofya Camisinin 1934 yılında bir oldubittiye getirilerek müzeye dönüştürülmesinin ardından, bu konudaki tartışmalar hiç bitmedi. Şartları gereği olarak zaman zaman tartışmalar ve konuşmalar perde altından yapılırken, demokratik ortamlarda ise konu yüksek sesle ve ilmi zeminlerde hep tartışma konusu olmaya devam etti. Çünkü İstanbul’un Fethi gibi dünya tarihini değiştiren çok önemli bir olayın ardından ‘’Fethiye Hatırası olarak camiye dönüştürülen Ayasofya Kilisesi, hangi saiklerle, hangi telkinlerle ve hangi sebeplerle cami olmaktan çıkarılıp müzeye dönüştürüldü’’ sorusuna çok ikna edici ve makul bir cevabın da resmi makamlar tarafından bugüne kadar verildiğini söylemek mümkün değildir. Biz de bu çalışmamızda, bu önemli konuyu tarihi seyri içinde ele almaya çalışacak ve konuyu bugünkü tartışmalara bağlamaya çalışacağız.

Ayasofya’nın tarihi çok eskilere dayanır. Kilise olarak yapımına Bizans imparatoru I. Konstantin zamanında başlandı. Uzun yıllar süren inşaatın ardından 360 yılında, II. Konstantin zamanında tamamlanabildi. Fakat yapılan bu ilk Ayasofya, çıkan bir yangında önemli oranda harap oldu.  İmparator II. Theodosios tarafından 415 yılında tamir edilerek yeniden açıldı. Çıkan bir ayaklanma sırasında bu sefer tamamen tahrip edildi ve yakıldı.

İmparator Jüstinyen, tamamen harabeye dönen bu kilisenin yerine muhteşem bir kilise yaptırmaya karar verdiğinde tarih 532 yılını gösteriyordu. Beş yıl kadar süren bu inşa dönemimin ardından bu mabet 537 yılında tamamlanarak yeniden ibadete açıldı. Kaynaklarda belirtildiğine göre inşaatı sırasında on bin kadar işçi çalıştı ve mimarlığını da Miletli İsidoros ve Trallesli Anthemius adında iki kişi üstlendi. Bu yıldan sonra da birçok kez saldırılara uğradı, tahrip ve yağma edildi. Ayrıca depremlerden de çok büyük zarar gördü. 100 metre uzunluğunda ve 70 metre eninden olan Ayasofya’nın kubbe yüksekliği 55,6 metre kadardır. Kilise olarak dokuz yüz yıldan fazla bir süre ile hizmet vermiştir.

İstanbul, Peygamber Efendimiz zamanından beri bütün İslam Kumandanlarının rüyalarına girmiş ve hayallerini süslemiştir. “İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir” Hadis-i Şerifinin ifade ettiği manaya mazhar olmak için Eba Eyyüb El Ensari’den (RA) başlamak üzere onlarca sefer fetih gayretlerine girişilmiş, fakat bu büyük şeref Fatih Sultan Mehmed Han’a nasip olmuştur.

İstanbul’un fethinden sonra hiçbir kiliseye dokunmayan Sultan Fatih, sadece Ayasofya Kilisesi’ni kılıç hakkı ve fethin hatırası olarak ‘’Fethiye Camii’’ne çevirmiş ve burada İstanbul’daki ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Bu durum İslam Hükümdarları için umumiyetle geçerli olan bir uygulama idi. Fethedilen şehrin en büyük kilisesi cami yapılır, kıble tarafına bir mihrap eklenir ve minare ile şadırvan de eklenerek cami olarak kullanılırdı. Bu durum, aynı zamanda fethedilen şehirle ilgili olarak bir ‘’şükür’’ vazifesi yerine geçerdi.

Diğer kiliselere ise hiç karışılmaz ve bu şekilde mensuplarına hizmet etmeleri için gerekli bütün tedbirler alınırdı. Ancak zamanla burada yaşayan halkın Müslüman olması veya kendi talepleri ile başka bir yere göç etmeleri halinde, bu kiliselerin bakımsızlıktan harap olup yıkılmalarının önüne geçmek maksadıyla bunlar camiye dönüştürülür ve bu şekilde mamur ve bakımlı bir halde kalabilmesi için azami dikkat gösterilir ve muhafaza edilirdi.

Sultan Muhammed Fatih, Ayasofya camisinin kıyamete kadar yaşaması ve bütün masraflarının karşılanması maksadıyla geniş bir alanı vakıf olarak vermiştir. Bu mabedi başka bir maksatla kullanmak isteyenlerin üzerine Allah’ın ve meleklerin kıyamet gününe kadar lanet etmesi temennisini de eklediği vakfiye metni şu şekildedir:

“İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem. Dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.

Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse;

Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.

Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.

Allah’ın azabı onlaradır.

Allah işitendir, bilendir.’’ (Sultan Muhammed Han)

Sultan Fatih’ten sonra da görev yapan bütün Padişahlar, Ayasofya Camisine çok özel bir alaka ve itina göstermişler, burayı korumak ve gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmak için maddi ve manevi hiçbir fedakârlıktan kaçınmamışlardır.

Ayasofya Camisinin Osmanlı tarihinde şahit olduğu en önemli ve anlamı hadiselerden biri, hiç şüphesiz ki, Halifelik devir teslim töreninin burada yapılmış olmasıdır. Bilindiği gibi Mısır 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından fethedildi ve böylece Osmanlı Padişahları Halifelik görevini de deruhte etmeye başladılar. O zamanlar Halifelik görevini yapan III. Mütevekkil Alellah’ı İstanbul’a getirildi ve halifelik görevini, Ayasofya Camisi’nde düzenlenen muhteşem bir merasimin ardından Yavuz Sultan Selim Han’a devretti. (Halifeliğin devir teslim töreni ve yeri ile ilgili olarak bazı kaynaklarda farklı bazı bilgiler de bulunmaktadır. Bu konuda geniş bilgi için Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Hilafet Maddesine bakılabilir ) Camide minbere çıkan III. Mütevekkil Alellah, Yavuz’un hilafetini ilan ederek hırkasını Sultana giydirdi. O zamana kadar halifeler için, “Hâkimü’l-Harameyni’ş-Şerîfeyn (Mekke’ye ve Medine’ye hükmeden)” sıfatı kullanılırdı. Yavuz Sultan Selim ise hilafet görevini devraldıktan sonra bu tabiri değiştirerek  “Hâdimü’l-Harameyni’ş-Şerîfeyn (Mekke’nin ve Medine’nin hizmetçisi)” şeklinde değiştirdi. Bu tarihten itibaren bütün Osmanlı Halifeleri aynı tabiri kullanmaya devam etmişlerdir.

Ayasofya Haziresi'nde ve çevrede bulunan diğer bölümlerde birçok Padişah ile eşleri ve yakınlarının da mezarları bulunuyor. Burada mezarı bulunan Padişahlar, II. Selim, III. Murat, III. Mehmet,  I. İbrahim ve I. Mustafa olarak dikkat çekiyor. II. Selim Türbesi, Mimar Sinan'ın yaptığı 18 türbeden biri. III. Murat’ın Türbesi ise Sinan'ın öğrencisi Davut Ağa tarafından yapılıyor. Ayasofya Haziresi'nde Mimar Sinan tarafından yapılan Şehzadeler Türbesi de bulunmakta. II. Selim Türbesi'nin önemli bir özelliğinin de ilk kez padişah eşlerinin de aynı türbeye gömülmeye başlanılması olduğu ifade ediliyor.

Osmanlılar tarafından Ayasofya’da çok önemli tamirat, tadilat ve çalışmalar yapılmıştır. Fakat bu şaheserin orijinal halinin muhafazası için azam dikkat gösterilmiştir. Fatih tarafından buraya iki tane minare eklenmiş, kubbenin tepesindeki haç çıkartılmış ve kuledeki çan indirilmiştir. Yine kıble tarafına bir mihrap ile bir minber inşa edilmiştir. Bina içindeki mozaikler sökülmeden, üzerlerine ince bir sıva yapılarak namaz için uygun hale getirilmiştir. Daha sonra Topkapı Sarayına yakın bölgede II. Bayezıd tarafından üçüncü bir minare yaptırılmıştır. 

NELER SÖYLENDİ?
@
Abdulkadir MENEK

Abdulkadir MENEK

DİĞER YAZILARI Gazzeli Bebekler Dörtlükler- Gazze 27 Beyitler (46) Beyitlerle Dualar (15) Beyitler (45) Beyitlerle Dualar (14) En Büyük Maksat KADERE İMAN Ya Kahhar Beyitlerle Dualar 12 Dörtlükler 22 Beyitler 42 Türkiye’nin Otomobili Beyitlerle dualar 11 Rıza Dörtlükler (21) Beyitler (41) İman ve Hayata Dair (16) Beyitlerle dualar (10) İman ve tevazu Dörtlükler 20 Ezan ve İslam Kahramanı Adnan Menderes Serik Hadisesi ve Eğitim Müfredatı Muhabbet ve İslam Âlemi Biz Muhabbet Fedaileriyiz RAMAZANNAME (3) RAMAZANNAME (II) Ramazanname 1 Eğitim Sistemi ve Genel Manzara Dergâhtan Meçhule Ukrayna Savaşı ve Batı’nın Mülteci Yaklaşımı BEYİTLERLE DUALAR 9 Dörtlükler 19 İman Ve Hayata Dair 15 Beyitlerle Dualar 8 Gaziantep Savunmasının Üç Kahramanı 3 Gaziantep Savunmasının Üç Kahramanı 1 Dörtlükler 18 İman Ve Hayata Dair 14 Beyitler 38 Beyitlerle Dualar 7 Kalbimin Kapısı İman Ve Hayata Dair 13 Müspetin islami ıstılahı nedir! 15 Temmuz’un Kahraman Şehid Ve Gazilerine Zalim Ve Mazlum Beyitler (36) Gerçek zafer Hayat Dersleri (24) Ramazaniye Dörtlükler (17) Müminin Kırmızı Çizgisi İstanbul Sözleşmesinin Feshi Ve Geleceğe Ümitle Bakmak Beyitlerle Dualar (5) Günah Yüklü Hamal 28 Şubat- Postmodern Darbesinden Günümüze Bir Bakış Beyitler (35) Dörtlükler (15) Beyitler 34 Yeni Yıl Düşünceleri Beyitlerle Dualar (4) Dörtlükler 14 En Büyük Gayret Hakikat Güneşi Peygamberime Arzuhalim Eyüp Otman’ın Ardından! Selahaddin Akyıl Ağabey Beyitler (32) Beyitlerle Dualar (3) Din Eğitim Ve İmam Hatip Liseleri Kardeşimle Hasbihal Hayat Dersleri (23) Beyitlerle Dualar (2) Dörtlükler (12) Ey Dost! Beyitler (31) 15 Temmuz ve Ayasofya Camii Beyitlerle Dualar I Ayasofya Geçmişten Günümüze Ayasofya V Dünden bugüne Ayasofya IV Geçmişten Günümüze Ayasofya III Gemişten Günümüze Ayasofya 2 Sabır Nimeti Faniden Bakiye Musibetin Dili Koronavirüs Ve Aciz İnsan! Hayat Dersleri 21 İdlip Şehitlerini Ebediyete Uğurlarken “Mavi Kelebekler” Ve Peter Handke Hayat Dersleri İşkodra, Hasan Rıza Ve Tahir Paşalar Arnavutluk’ta Enver Hoca Dönemi Ve Sonrası Arnavutluk Manastır'ın Ortasında İki Cami İhlası bekleyen tehlike! 15 Temmuz Destanı Ve Gelecek Vizyonumuz Helal Lokma
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA