Fikir
Giriş Tarihi : 22-02-2021 12:34   Güncelleme : 22-02-2021 12:34

Yeşil Yeni Dünya

Bill Gates, geçenlerde “Covid-19 salgınından kurtulmanın, iklim değişikliğine kıyasla çok daha kolay olduğunu” söyledi. Ona göre “iklim değişikliği bu yüzyılın sonunda, her yıl beş kat daha fazla ölüme neden olacak.”

Yeşil Yeni Dünya

Gates’in bu konuda bir de önerisi var. İneklerden kaynaklanan metan gazı salınımının azaltılması için zengin ülkelerin yapay et tüketimine geçmesi gerektiğini söylüyor.

 

TGRT’nin geçen yıl haberlerinden duyurduğuna göre, ülkemiz temiz et(!) üretimine çoktan başlamış bile. Habere göre hayvanları öldürmeden(!) üretilen bu et çok da sağlıklıymış. Anlayacağınız yeşil yeni dünyamız aynı zamanda bir vegan çağı olacak.

 

Küresel ısınma, neredeyse elli yıllık bir meselemiz.1970’li yıllarda küreselci bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre yirmi ya da otuz yıl içerisinde dünyamız buzul çağına girecekti.

 

Tabi ki bu olmadı ancak onlar vazgeçmedi. 2000’li yıllarda ülkemiz medyası da dâhil olmak üzere bu konuda korku pompalanmaya devam edildi.

 

Örneğin, küresel ısınmanın etkisiyle oluşan iklim değişikliği önümüzdeki 20 yıl içinde toplam 100 milyon insanı ölüme götürecek deniliyordu. İklim değişikliğinin -o gün için- dünya ekonomisine 1.2 trilyon dolar zarar verdiği de ilave ediliyordu.

 

Bu da olmadı. Onlar yine vazgeçmedi. Bu sefer de küresel ısınmanın da bir sonucu olarak ozon tabakasının delindiği ortaya atıldı. Ne çok tartışıldı bu konu. Millet parfüm sıkmaya korkar oldu. Çünkü deodorantların da bu delinmeye neden olduğu söyleniyordu.

 

Baktılar bu da tutmadı.Eylül 2015'te yapılan ölçümlerde, ozon tabakasındaki deliğin 2000'dekine kıyasla 4 milyon kilometrekare ufaldığı gözlemlendi denilerek meseleyi kapattılar.

 

Daha geçenlerdeNASA, bu kış itibariyle gezegenimiz bir Mini Buzul Çağı’na giriyor dedi. Bu dönemde başlayan soğumanın 2030’lu yıllara kadar artarak devam edeceği tahmin ediliyormuş. Konu yine küresel ısınma efendim.

 

Emine Erdoğan, 2020'de yapılan bir araştırmanın verilerini paylaşarak "iklim değişikliği konusunda endişeli misiniz?" sorusuna her 10 kişiden 7'sinin "endişeliyim." şeklinde cevap verdiğini aktardı.

 

Sonra büyük resmi göremediğimizi vurgulayarak; “yangın olduğunda söndürmeye çalışıyor, sel olduğunda verdiği hasarı tamir etmeye gayret ediyoruz. Ama yangınların, sellerin ve diğer afetlerin esas nedenlerine inip, tam anlamıyla mücadele edemiyoruz” diyerek meselenin ciddiyetine vurgu yaptı.

 

Bakan Murat Kurum ise; afetlerde can kayıpları yaşandığını, çiftçilerin, vatandaşların emeklerinin heba olduğunu aktararak, kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kalındığını ifade etti.Bu çerçevede yedi bölgemizin tüm alanlarda iklim değişikliğine uyumlu hale getirileceğini bu çerçevede akıllı şehir ve sıfır atık uygulamalarını yaygınlaştıracaklarını da ilave etti.

 

Anlaşılan biz de iklim değişikliği konusunda çok hassasız. AB’de de yüz akıllı şehir projesi konuşuluyor.

 

Biden göreve gelir gelmez birinci gündem maddesi iklim değişikliği olmuştu. Bununla ilgili bir de ekip kurdu. Bu iklim ekibinin aşırı hava olaylarıyla baş edebilecek şekilde su şebekesini, ulaştırma ve enerji altyapısını modernize edeceğini açıkladı.

 

Hatta Biden, 500 bin elektrikli araç şarj istasyonu kuracaklarını ve 1,5 milyon enerji dostu ev inşa edecekleri bilgisini de verdi

 

Biden ve ekibi, 2 trilyon ABD Doları tutarındaki iklim planını gerçeğe dönüştürmek ve 2035 yılına kadar ABD’yi karbonsuz bir enerji sektörüne dönüştürmek için çalışacaklarmış.

 

Mayıs 2020de The Ecomonist dergisinde bir karikatür yayınlanmıştı. Karikatürde dünyanın bir boks ringinde COVID-19’utemsil eden virüs ile kavgası resmediliyordu. Burada dünyanın galip geleceğine vurgu yapılıyordu.

 

Fakat resimde kenarda bekleyen daha güçlü, daha korkutucu bir rakip görünüyordu. Bu eleme müsabakasında, ringe çıkmak için sırasını bekleyen bu güç;“Climate Change” yani iklim değişikliği idi.

 

Anlayacağınız Covid-19’dan sonra oluşturulacak korkunun kaynağı belli. Peki, neden bunu ortaya atıyorlar?

 

Dünya Ekonomik Forumu başkanı Klaus Schwab’ın da dikkat çektiği gibi “büyük reset” için! Artık eski normale dönemeyiz diyerek tamda enigmatik çağa uygun bir dille kapitalizmi kötülüyor ve yeni bir inşadan bahsediyor.

 

2008 mali krizinde 8 trilyon dolar civarında tutan kurtarma paketlerinin maliyetini halklara ödeten ABD, o günden beri sürekli olarak para basıyor. Balon neredeyse patladı patlayacak. Covid-19 tam da bu noktada imdada yetişti.

 

Yeni dönemde iklim değişikliği palavrasını yeniden ortaya atacaklar. Anlayacağınız “Yeni Yeşil Dünya”mızda, akıllı, dijital hükümetlerle ve akıllı şehirlerimizde, tertemiz, mutlu, mesut yaşayacağız(!) Ancak unutmayın, yeni dijital diktatörlüğün en büyük sloganı; “herkesin mutluluğu için” olacak.

Ufuk COŞKUN – Milat Gazetesi

Recep YAZGANRecep YAZGAN