Fikir
Giriş Tarihi : 11-01-2021 08:35   Güncelleme : 11-01-2021 08:35

''2021 Yılı Kurak ve Kıtlık Yılı''

Yurdumuz Tarım ve hayvancılık ile geçinen, en büyük geliri tarımsal faaliyetler olan bir ilçemizdir. Son dakika haberlere göre, ülkemiz dünyanın diğer bölgeleriyle birlikte yağışlar açısından sıkıntılı bir yıl geçirdi.

''2021 Yılı Kurak ve Kıtlık Yılı''

Ancak meteoroloji uzmanları, 2021 için yeni ve daha ürkütücü bir tahminde bulundu.Su rezervlerinin azalması, küresel pazar ve küresel talebi de etkileyecektir. Tüketim ve üretim  dengesizlikleri oluşacaktır. Ekosistemi doğrudan etkileyecek olan su, kriz yaratıp ülkeleri karşı karşıya getirme gücüne sahiptir.İlerleyen süreçte küresel anlamda sosyal, siyasal ve ekonomik olarak  olumsuz etkiye sahip olacaktır.

Türkiye son 6 ayı kurak geçirdi. Bazı bölgelerde neredeyse hiç yağış olmazken bazılarında çok az yağışla geçti. Özellikle Ankara'da sonbahar kuraklığı çok etkili oldu. Ülkemizde kuraklık daha çok, İstanbul, Ankara ve İzmir’in “içme suyu” sorunu olarak algılandığı için tarımdaki gelişmeler çoğu zaman göz ardı ediliyor. Oysa, kuraklık aynı zamanda soframızdaki gıdayı da tehdit ediyor. Sonbaharda yağmayan yağış, etkili olan kuraklık 2021 yılı ürünlerinin ekilişini olumsuz etkiliyor. Üretimdeki düşüş sofralarımıza yüksek fiyat olarak yansıyacak. İthalata bağımlılık artacak. Aralık ayında, özellikle Ege, Marmara ve İç Anadolu’nun kuzey ve batısında normale göre azalma yer yer yüzde 80’lerin üzerine çıktı. Ege ve Marmara Bölgeleri’nde son 40 yılın en düşük ikinci kasım yağışı gerçekleşti. Kasım ayında 2 mm ile Polatlı en az yağış alan, normaline göre en fazla azalma ise yüzde 96 ile Edirne’de meydana geldi.Ankara'mız da bu kuraklıktan nasibini aldı. Hububat ekilen kıraç arazilerin büyük çoğunluğunda bitki çıkışı ya hiç olmadı ya da çıkışlar dalgalı bir seyir izledi. Haymana’da kıraç alanlarda alatav oluşumu nedeniyle yer yer tohum bozulmaları başladı.

Bu yıl kurak geçeceği uzmanlarca öngörülmektedir, çiftçilerimizin ve hayvan üreticilerimizin bu seneyi de ekonomik olarak zor atlatacak gibi görülüyor. Su tüketim ve sarfiyatlarında tasarrufa gidilse, kişisel temizliklerimizde en az su tüketimi yapsak daha iyi olacak gibi, yağış alamaz isek yaz ayları daha sıcak ve su kesintili olacak gibi. Bir gün Peygamberimiz (asv), sahabîlerden birinin abdest alırken suyu israf ettiğini görür. “Bu israf nedir?” diye sorar. Bunun üzerine sahabî, “Abdestte israf olur mu?” diye karşılık verir. Peygamberimiz: “Evet, akan bir nehrin kenarında bile olsan, normal bir miktarın üzerinde su kullanman israf olur.” buyurur. Suyumuzu israf etmeden idareli kullanalım. Gelen yıl giden yılı aratmasın, Allah'a ısmarladık, Hoşça kalın.

Recep YAZGANRecep YAZGAN