Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 19-07-2021 09:56   Güncelleme : 19-07-2021 09:56

47 yıl önceki Kıbrıs

Salı günü, 20 Temmuz 1974’te yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümünü kutlayacağız. Bu durum, Türk ordusu zamanında harekete geçmeseydi Türklerin Ada’dan kovuluşunun 47. yılı olacağı anlamına da gelmektedir. Rumlar’ın ve onlara destek verenlerin,günümüzde de asıl hedefleri bu olduğundan, Türk ordusunun 1974’teki harekâtının Ada’da yaşayan Türkler ve elbette Türkiye için ne kadar da hayati olduğu ortadadır.

47 yıl önceki Kıbrıs

1571 yılında Venediklilerden alınan Kıbrıs, 300 yıl Osmanlı devletinin elinde kaldı. Akdeniz’in ortasında yer alan Ada, geniş topraklara sahip olan Osmanlı devletinin Anadolu, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yer alan toprakları için stratejik bir öneme sahipti. Osmanlılar Ada’ya, Anadolu’nu çeşitli yerlerinden Türk/Müslüman nüfus iskân etti. Bugün KKTC’de yaşayan Türklerin ataları (1974’ten sonra gidenler hariç) Anadolu’dan 16. yüzyılda gönderilen bu Türklerdir.

Osmanlılar güç kaybedince, merkezden uzak diğer topraklar gibi Kıbrıs’ı da koruyamadılar. 1877-78’de Rusya ile yapılan savaşı kaybedince, bu durumdan istifade eden İngilizler,1878 yılında görünürde anlaşarak fakat arka planda tehditlerle“tek kurşun ve emek harcamadan” Ada’nın yönetimini “geçici olarak” aldılar. Bu tarih, aynı zamanda Kıbrıs sorunun başlangıcıdır. İngilizler, Birinci dünya savaşında Ada’yı ilhak ettiler ve Lozan Antlaşması’nda da bunu Türkiye’ye kabul ettirerek kendi topraklarına kattılar.

Kıbrıs, Osmanlı devletinin elinden çıktıktan sonra buradaki Türklerin büyük çoğunluğu Türkiye, İngiltere ve ABD’ye göç ettiler. Geride kalanlar, günümüzde KKTC vatandaşlarını oluşturmaktadır. İşin en ilginç tarafı Osmanlılar Kıbrıs’ta 300 sene kalmalarına rağmen burada yaşayan ve vatandaşları olan Rumlar üzerinde kültürel hiçbir etki ve kendilerine yönelik bir sempati bırakamadılar. Fakat İngilizler 80 yıl süren yönetimleri sonunda, Rumlar ve Türkler üzerinde izleri hala devam eden köklü kültürel izler ve kendilerine yönelik derin sempatiler bıraktılar.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN