Şenocak, “iddiaların yalan olduğunu Cumartesi günü mezkûr okulda okuyan Kızımın TAKDİR BELGESİNİ yayımlayarak resmetmiştim.” Diyerek şöye devam etti;
“Ne var ki Oda tv’yi taklid merci kabul eden bir gazete iki gün sonra YALANI “haber” diye verdi, bugün de iftiraya devam etti.
Papazın cübbesi, rahibenin de örtüsüyle dolaşmasına “din ve vicdan hürriyeti” diyen mevzu İSLAM olunca öğretmenin MESCİTTEKİ sarıklı fotoğrafını büyük bir çarpıtmayla ‘hoca sınıfta cübbesiyle ders anlatırken görüldü’ diye manşete taşımayı gazetecilik zanneden güruhun bu derece şeddeli İSLAM DÜŞMANI olmasının ardında ne vardır? Papazın cübbesine saygıyla, hocanın sarığına ise nefretle bakmalarının ardında Konstantin’in, SARIKLI DEDEM SULTAN FATİH’in atının ayakları altında can vermesiyle bir alakası var mıdır? Hakikat güneş gibi ortadayken yalana devam eden bu gazetenin yayın yönetmeni ya okuma yazma bilmiyor ya okuduğunu anlayamıyor ya bir projenin adamı ya ahlak ve maneviyat kelimelerini duyunca İRTİCA diye bağırmayı gazeticilik zanneden MUKADDESAT düşmanıdır ya da ayık gezmiyor.
Bu durumda soruşturulması gereken YALAN HABERLERLE SALDIRIYA UĞRAYAN KÜLLİYAT değil adına HALK denilen halktan kopuk gazetenin elemanlarının EHLİYET, LİYAKAT ve İNSANİYETİDİR.
Beyler! Madem ki hürriyet var. “İffet abidesi kızlar” denilmesinden rahatsız oluyorsanız buyrun siz de İFFETSİZLİĞİNİZİ ilan edin.
Engel olan mı var? Bin yıl önce Malazgirt’te ecdadımızın şehadet kanıyla mühürleyip İSLAM YURDU yaptığı bu mübarek topraklarda MÜSLÜMANLARIN parya olmadığını SİZ DE öğreneceksiniz. Bu iftira ve hakaretlerin elbette hukuk yoluyla hesabı sorulacaktır. Muazzez milletimize hür