Sağlık
Giriş Tarihi : 24-12-2020 10:27   Güncelleme : 24-12-2020 10:27

Aşıdan Başka Çözüm Görülmüyor

Bir canlının hasta olmamasını istiyorsanız onu hastalık yapan etkenlerle temas etmemesini sağlamalısınız. Biz buna koruma diyoruz. Eğer bunu başaramazsan etkenin konakçıya yerleşmeden etkisinin ortadan kaldırılmasını başarmalısın.

Aşıdan Başka Çözüm Görülmüyor

Bunun için birçok tedbir alabilirsin. Maske, kalabalık yerlerden uzak durma, temizlik çözüm olabilir. Maske, 100 mikronluk bir virüs için tek başına çözüm olamaz. Kalabalıklardan uzak durmak da uzun zamanlarda hata yapılabiliyor. Temizlik ise önemli bir konudur. Hele solunumla bulaşan ve ağız, burun, boğaz mukozasına yerleşen ve üreme dönemini orada geçiren virüsler için ağız burun temizliklerinin sık yapılması virüsü zayıflatacaktır.

 

Virüsün hastalık yapma gücü ne kadar düşükse konakçının kendini koruma şansı o kadar yüksektir. Virüs bulaşmadan önce ve bulaştıktan sonra mücadele verilebilir.

1.)    Virüslerin sebep olduğu hastalıklarda direk etkili bir ilaç beklemeyin. Semptomlara karşı ya da ortama müdahale eden bakterilere karşı tedavi yapılabilir ama virüs etkilenmez.

2.)    Hastalığa yakalanmadan önce yapılan aşı koruma sağlayacaktır. Koruma süre zamanla yapılan çalışmalarda belli olacak.

3.)    Yan etkiden bahsediliyor: Yan etki virüsten değil bileşenlerindeki kimyasal maddelerden meydana gelebilir lakin aşıyı hazırlayan firma daha hassas olacağından aşıdan emin olun. Üstelik aşıyı alan ülke kontrollerini yapmakla yükümlüdür.

4.)    Korona virüsten kurtarmanın tek yolu sürü bağışıklığıdır. Bu da canlıların kanında antikoru oluşturmakla olacaktır. İster hastalığı geçirerek isterseniz aşı olarak bunu sağlayın.

5.)    Hastalığı geçirenlerde yüksek seviyede antikor oluşacağından aşı yapmaya gerek yok. Genellikle aşının bağışıklık seviyesi hastalık geçirenlerden düşük oluşur. Bazen koruyucu seviyede antikor oluşturmak için birden fazla aşı gerekebilir.

6.)    Şu anda korona virüse karşı insanları korumak için aşıdan başka yol görülmüyor.

 

Türkiye personel olarak aşılar konusunda hem deneyimli hem de çok başarılı. Dilerim kısa zamanda ülkemizde aşı üretilir.

 

AŞILARDA KORUMA

Bizim düşündüğümüz koruyucu hekimliktir. Türk veteriner hekimleri bu konuda çok deneyimlidir. Veteriner hekim viroloji uzmanları bir zamanlar dünyanın en iyilerindendi. Aslında aşıyı şimdiye kadar Türk virologlar hazırlamalıydı, deneyimleri buna yeterlidir. Tarım Bakanlığı viroloji laboratuvarları bu konuda yeterince donanıma sahiptir.

 

İnsan sağlığının söz konusu olduğu yerde herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Bu konuda dünya çapında emekli meslektaşlarımız var onlar göreve çağrılabilir.

 

Viral hastalıklarda bütün çalışmalar bağışıklık sisteminde düğümlenmektedir. Bağışıklık sistemi güçlü ise konakçıyı koruyacaktır. Bağışıklık sisteminin durumu doğumdan itibaren geçirdiği hayat tarzı, beslenme alışkanlıklarıyla ilgilidir.

 

İsterseniz aşıdan önce virüslerin yaptığı hastalıklardaki korumadan bahsedelim. Viral bir hastalığa yakalanan canlıda belli bir sürede antikorlar oluşur. Bağışıklık sistemi yeterince antikoru zamanında oluşturursa canlı korunur.

 

Virüs vücuda girdikten 3-4 gün sonra antikorlar oluşmaya başlar, 7-8 gün sonra koruma seviyesine ulaşır, 14. günde seviye en yüksektir. Bu yükselme bazı virüslerde 21 güne kadar devam eder.

 

Antikor oluşumu aşılarda da süre buna benzer çalışır.

 

%100 koruma daha çok hastalık geçiren konakcılarda olur. Genellikle aşılar hastalık geçirenlerden daha düşük bağışıklık sağlar.

 

Aşıların antikor oluşturmasının önemi kadar bağışıklığın süresi de önemlidir. Bu süre virüsler hatta virüslerin alt tipleri arasında bile değişir. Yani bazı virüsler 4 ay, bazısı 8 ay, bazısı 1 yıl, 1,5 yıl, 3 yıl ya da ömür boyu olur. Bazı virüsler ilk aşılamada ön antikorları (İgE) oluşturur. Koruyucu olması için ön antikorların kalıcıya dönüştürülmesi (İgG) gerekir. Bu yüzden aşıyı kısa süre sonra tekrarlarız (rapel). Bütün viral aşılar böyle çalışmaz. Tek aşıda da yüksek bağışıklık veren virüsler vardır.

 

Sürü bağışıklığında %35-40 bağışıklıklarda hastalık zincirinde kırılma olur. %50 üzerinde kabul edilebilir bir seviye, %60 üzerinde iyi bir bağışıklık seviyesidir.

 

Yine de viral hastalıklarla savaşabilmemiz için aşının koruyuculuk süresi (antikorların kalıcılığı) çok önemlidir. Har virüse karşı organizma antikor oluşturur. Bunun aksi genellikle konakçının teslim olmasıyla biter.

 

Aşıların koruma % leri konuşulurken dikkatli olmak gerekir çünkü her serinin koruyuculuğu aynı olmayabilir.

 

Virüslere karşı hassas konakçıları korumak için en önemli yol virüs konakçıya ulaşmadan konakçıda aşı ile antikor oluşturmaktır.

 

Korona virüsüne karşı korunmak için başka bir tercih görülmüyor. Aşıya güvenmek zorundayız.

 

Sağlıklı bir ömür dileklerimle.

Recep YAZGANRecep YAZGAN