Eğitim
Giriş Tarihi : 18-04-2020 15:14   Güncelleme : 18-04-2020 15:14

Bakan Ziya Selçuk’un Köy Enstileri’ne Bakışı!

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un sosyal medya hesabı üzerinden Köy Enstitüleri’ni öven paylaşımının aksine Millî Eğitim Bakanı eski Müsteşarı Yusuf Tekin’in Köy Enstitüleri’nin eleştiren paylaşımı dikkat çekti.

Bakan Ziya Selçuk’un Köy Enstileri’ne Bakışı!

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sosyal medyadan Köy Enstitüleri’nin 80. Yılı dolayısıyla şöyle bir paylaşım yaptı;

“Yaparak, yaşayarak güçlüklerle başa çıkmayı öğreten bir eğitim anlayışı sunan Köy Enstitüsü modeli her türlü siyasi tartışmanın dışında, ortaya koyduğu pedagojik yaklaşımla iz bırakmıştır.

Kuruluşunun 80. yılında emeği geçenlere rahmet ve minnetle…

Diğer yandan şimdi Hacı Bayram Veli Üniversitesi rektörü olan Millî Eğitim Bakanı eski Müsteşarı Yusuf Tekin Köy Enstitüleri’ni eleştiren yorumlar yaptı.

Tekin Twitter hesabından şu ifadeleri paylaştı;

Her yıl 17 Nisan geldiğinde, tepeden inmeci modernleştiricilerde Köy Enstitüsü sevdasını dillendirme modası ortaya çıkıyor. Bu sevdada olanlara sadece iki cümle, biri Köy Estitülerinin kurucusu İ. H. Tonguç’un oğlu++

Engin Tonguç’un cümlesi: “Köy Enstitüleri sistemi, başlı başına ne bir okuma-yazma kampanyası, ne de köy kalkınması problemi, ne de bir öğretmen yetiştirme çabası, ne bir okul yapma girişimi idi. Temel amacı bakımından, tarih şartlarının hazırladığı bir imkândan yararlanarak+

iktidara katılıp elde edilen yürütme gücü ile emekçi sınıfları bilinçlendirmek ve devrimsel süreci hızlandırmak için girişilmiş bir devrim stratejisi ve taktiği idi.”

Diğer örnek İnönü’nün Demokrat Parti kurulurken Bayar’a izin verme şartı olarak koyduğu “Köy Enstitüleri ile uğraşmayacaksın” şartı.

Bu iki cümle Köy Enstitülerinin ideolojik kaygılarla kurulduğunu ve 17 Nisan’da aşklarını dile getirme zorunluluğu hissedenlerin de “ideolojik eğitim” özentisi içinde olduklarını göstermeye yetiyor sanırım.

Amerikalılar kapattı iddiası için de bu kurumların fikir babası John Dewey Erzurum’lu mu idi diye sorasım geliyor.

KÖY ENSTÜTÜLERİ HAKKINDA

Köy Enstitüleri, yakın tarihin en hararetli tartışılan kültür projelerinden biridir. Birer misyon kurumu ve aynı zamanda kurucuları ile emeği geçenlerin birer misyoner olarak tanımlanabileceği enstitülerin kurulusunun arkasındaki siyasal güç ise Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'dür.

Necip Fazıl Kısakürek Köy Enstitülere yönelik şu eleştiriyi yapar: Köy Enstitüleri 'Anadolu çocuğunun ruh Mezbahası'dır. Enstitüler, Anadolu çocuğunun doğal özelliklerinin yok edilerek, yerine ahlaksızlık, milliyetsizlik, maddecilik ve komünist anlayışın kurulması için girişilen bir harekettir.

Köy enstitüleri yıllardır tartışılan okulların başında gelir.

Tevhid-i Tedrisat yasasını hatırlayalım. TBMM'ne sunulan Kanun'un gerekçesinde "Bir millet efradı ancak bir terbiye görebilir.

İki türlü terbiye, bir memlekette iki türlü insan yetiştirir" denilmekteydi. Tek parti döneminin eğitim anlayışını özetleyen bu ifadelere göre ülkede tek bir kültüre, tek bir anlayışa göre şekillenmiş, cumhuriyetin değerlerini içselleştirmiş, laik, çağdaş ve milliyetçi terbiyeyle yetişmiş tek kalıp bir "insan" tipi hedefleniyordu.

Millet mektepleri, Türk Ocakları, Halkevleri ve devamla Köy Enstitüleri topluma birazda bu değerleri kazandırmak için işlev görmüştür.

 

Köy Enstitüleri Hasan Ali Yücel'in Eğitim Bakanlığı döneminde 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılmış okullardır. "Kırsal alana öğretmen yetiştirme konusu, esasen II. Meşrutiyet Döneminden beri düşünülmekteydi.

Ancak ne imparatorluk döneminde ne de Cumhuriyet yıllarındaki çabalar doyurucu sonuçlara ulaşmıştı. Yapılan denemelerdeki okul modelleri ve öğretim programları klasik örneklerden farklılık göstermiyordu. Ama köy öğretmeni yetiştirme düşüncesi ve deneyimleri vardı. Bunun önemli bir tarafı da nüfusun büyük çoğunluğunu meydana getiren köylü kitlesinin yeni rejime kazandırılması, modernleşme sürecinde saf tutmasıydı. (Milat Gazetesi)

“En büyük tahrik ve kızıl faaliyetler Köy Enstitülerine öğretmen yetiştirmek üzere yüksek kısım haline getirilen Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde yapılmak istenmiştir…

Enstitülerde kurulan kitaplıklarda ise kızıl, dinsiz, ruhsuz zevatın eserleriyle Yurt ve Dünya, Adımlar, Pınar, Gün, Ses gibi komünist dergilerin okunması sağlanmıştır.” (İlhan Darendelioğlu)

“Son günlerde peçesi kaldırılan ve bazı temayüllere göre tekrar ihyası için zemin aranan Köy Enstitüleri davası, memleketimizdeki komünizma hululünün şah damarını çizer.” (Necip Fazıl Kısakürek)

“Çocuklara Nazım Hikmet’in şiirlerini ezberleten, Marksizm hakkında konferanslar verdiren, dergilerinde de Marksizm hakkında makaleler neşreden Köy Enstitülerinin komünist yuvaları olduğunu bilmeyen bir tek şuurlu Türk aydını yoktur...” (Peyami Safa)

adminadmin