Huzura hasret yüreklerimiz huzura kavuşur. Sükuna hasret bedenlerimiz sakinleşir. Niyetlerimiz yani kararlılıklarımız belirlenir. Kelimelerimiz netleşir. İçinde bulunduğumuz durumumuz bereketlenerek sabitlenir.
Dünyanın zor günlere gebe olduğunu görmemek için kör olmak gerek. Yürekleri delen çığlıkları duymamak için sağır olmak gerek. Yaşananların verdiği hasarı konuşmamak için dilsiz olmak gerek. Lakin yeryüzünün bu kadar zulüm aldında kaldığını görmek için ne körüz, ne sağır ne de dilsisiz. Ateş bacayı sardı, evlerimizin içine düştü. Ne kadar kaçsak da bu yükleri artık bu beden kaldıramaz oldu.
Bir doğuş hikayesi yazmak, yapılan bu dualarla ayağa kalkarak yaşadığımız ortamda hayatımızı bereketli kılmak, bu davete icabet ederek mübarek olma yarışına girmeliyiz. Zira insanlığın dibe vurduğu anın içinde biz de yok olmakla yüz yüzeyiz.