Eğitim
Giriş Tarihi : 25-02-2021 08:24   Güncelleme : 25-02-2021 08:27

Boğaziçi ABD İçin Yararlı Bir Kurum

Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak Boğaziçi Üniversitesine atandığı günden itibaren okulda sözde demokratik eylemler yürütülüyor. İkinci bir Gezi Parkı olayları çıkarılmaya çalışılan okulla ilgili paylaşılan belgeler, üniversitenin geçmişine ışık tutuyor.

Boğaziçi ABD İçin Yararlı Bir Kurum

Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, sosyal medya hesabında paylaştığı tweet serisiyle Boğaziçi Üniversitesinin kuruluşuna ilişkin önemli belgeler paylaştı.

 

OKULU KAPATACAKLARDI

Prof. Dr. Okur, “Boğaziçi Üniversitesi arazisinin Türk hükümetine devri hakkındaki belgenin yayınlanması, arşivimde okul tarihi üzerine tamamlayamadığım çalışmamın parçası olan belgelerden bölümleri paylaşma gereğini hissettirdi. Boğaziçi ve ABD Akademik "vesayeti" tartışmasının kökleri burada” diyerek okulun geçmişine ait ilginç bilgiler aktardı.

 

BOĞAZİÇİ VE ABD AKADEMİK

Okulda 1970’li yıllarda başlayan aralarında Dev-Genç’in de bulunduğu öğrenci olayları ve farklı birkaç neden üzerine okulu kapatmayı düşünen yönetim, çatışan taraflardan birinin okulu yıkmak istediğini not almış. Okur’un elindeki belgeye göre, yönetim Robert Kolejinin taşınmasını ve yeni bir kurumla ikame edilmesini gündemine almış.

 

BAĞIMSIZ, ÖZERK BİR ÜNİVERSİTE

Anayasa Mahkemesi, “yükseköğretim kurumlarını yalnızca devlet açabilir" diye bir karar verince kolej yönetimi ABD Dışişlerinden, Türk devletinden “bağımsız” bir üniversite kurmak için yardım istemiş. Belgede okul, temsilciler tarafından “ABD için yararlı kurum” olarak belirtiliyor. Yani açılacak bu okulun Türk yüksek eğitimini dönüştürmesi amaçlanıyordu.

Türkiye’de Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olmayacak “özerk” bir üniversite kurulmasının önü açılıyor.

Türkiye’de Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olmayacak “özerk” bir üniversite kurulmasının önü açılıyor.

Robert Kolej Mütevellisinden temsilciler, ABD Dışişleri Bakan yardımcısıyla bu konuyu yüz yüze görüşüyor ve yeni bir yasa çalışılmasına karar veriliyor. Bu yasaya göre, Türkiye’de Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olmayacak “özerk” bir üniversite kurulmasının önü açılıyor.

 

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN VASİSİYMİŞ

Belgede, Boğaziçi için ABD hükümeti aracılığıyla Dünya Bankası fonu tahsis edilmesi de talep ediliyor. Bir sonraki belge ABD Dışişleri Bakan yardımcısının, Boğaziçi’nin “özerk” bir üniversite olarak kurulması konusunda Türk Hükümetiyle temasa geçme kararı alındığını bildiriyor.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

5. Kol faaliyeti nasıl yapılır? Boğaziçi ve Fetö etkisi

Ayrıca bakan yardımcısı, belgede ABD’nin Türk yükseköğretimi üzerinde açıkça “vasi” rolü oynadığını da ifade ediyor.

 

Prof. Dr. Okur’un paylaştığı belgelere göre Boğaziçi Üniversitesi arazisinin Türkiye’ye şartlı olarak devredildiğini gösteren belgeler de doğru. Fakat söz konusu arazinin, okulun yerleşkesinin tamamı bu kapsamda değil. Yine paylaşılan belgelere göre Türkiye, Robert Kolejine önemli miktarda maddi katkı sağlamış. Ortaya çıkan belgeler, Boğaziçi’nin “özerklik” ve “bağımsızlık” talebinin hem geçmişini hem de ABD’ye bağlılığını ortaya koyuyor.

 

Araziyi kimse alamaz

İstanbul Üniversitesinde görevli bir akademisyen geçtiğimiz hafta Boğaziçi Üniversitesi arazisinin, 1971 yılında, Türkiye tarafından Robert Kolejinden alındığını, arazinin amacı dışında kullanımı halinde, New York Eyalet Mahkemesi tarafından geri alınabileceğini ileri sürmüştü. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Bu tip haberlerin gazetecilikle ilişkisi yok. Türkiye egemen bir devlettir. Böyle bir haberin idrak ve izanla ilgisi yoktur" diyerek tartışmalara son noktayı koymuştu.

Kaynak Gerçek Hayat

Recep YAZGANRecep YAZGAN