Daha üç aylıkken annesi mevcut yaşam koşullarından kaynaklı çalışmak zorunda olduğu için ondan koparılıp anneanne, babaanne, bakıcı ya da kreşe emanet edilmiyor. Yaşının gelişim özelliklerine uygun ve kamusal bir hak olarak bir plan dahilinde ihtiyaçları karşılanıyor.
Okul çağı geldiğinde nitelikli ve bilimsel bir eğitim hizmetine “bedelsizce” erişiyor. Sınav yorgunu olmadığı için, yaşadığı dünyayı yaşına uygun olarak derinleşen bir şekilde anlama imkanına sahip olarak hayatının her safhasını, özellikle de çocukluğunu doya doya yaşıyor.
Yaşı büyüdükçe insanlar arasında renk, dil, cinsiyet, mezhep, sınıf gibi ayrımların ‘pompalanmadığı’ bir ülkede nefes alıp verdiğini öğreniyor.