Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 11-06-2021 09:34   Güncelleme : 11-06-2021 09:34

Cami Ve Cuma Hutbesinin Önemi

Cami Ve Cuma Hutbesinin Önemi

Şanlı ecdadımız dünyanın her tarafına öyle eserler bırakmış ki aradan 500-600 yıl geçtiği halde dimdik ayakta duruyor ve ne derece yüksek bir medeniyet inşa edildiğini kör olmayan herkese gösteriyor.

Bunun en bariz örneği muhteşem camilerimizdir. Yüzyıllardır görenlerin hayranlıkla izlediği camilerimiz, hem şehirlerin sembolü hem de gezilecek en önemli mekânı olarak günümüze kadar gelmiştir. Mimar Sinan’ın çıraklık eserim dediği Saraçhane’deki Şehzade Camii, bu gün dahi en usta mimarların hayallerini süslemektedir.

İstanbul’un yedi tepesinden birisinde yükselen Süleymaniye Camii, Sinan’ın kalfalık eseridir. İstanbul’un her yerinden görünür ve bu şehrin büyük bir İslam medeniyetine beşiklik ettiğini dost düşman herkese gösterir. Artık silueti ve minareleri ortaya çıkmış olan Çamlıca Camisi de İstanbul’daki harika eserlerden bir tanesidir.

Sultan Ahmet Camisi ise altı adet minaresi ile Ezan-ı Muhammedi’nin önem ve saygınlığını ifade ediyor. Boğazdan geçen bütün gemiler hayranlıkla Ayasofya ve Sultan Ahmet Camiini seyrederler.

Bütün bu camiler İstanbul’a ve bu topraklara vurulmuş İslam mührünün en önemli göstergesidirler. Allah’ın izni ile hiçbir güç bu mührü ülkemizden ve güzel İstanbul’dan silemeyecektir. Ayasofya ve Taksim camilerinin açılması yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN