Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 02-11-2020 08:36   Güncelleme : 02-11-2020 08:36

Depremle Yüzleşmek…

Depremle Yüzleşmek…

Büyüklerimiz, “Bir musibet bin nasihatten evladır” diye buyurmuşlar. Büyük bir deneyim ve tecrübe sonucunda ortaya çıkan atasözleri bizlerin kendisini ifade etmesine sonsuz katkı sağlamaktadırlar. İzmir ve çevresinde yaşanan depremi bizzat tecrübe etmek korku ve tedirginliğin ötesinde bizlere değer katmış olması kâr olarak saymak gerekir.

Yaklaşık 30 saniyelik sürenin aslında bizim havsalamızın alamayacağı kadar uzun olduğunu müşahede ettik. Bu süre zarfında hayatımızın bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçip gitmesine hayret ettik. Ve aslında her şeyin ne kadar boş olduğunu üç günlük dünyaya iyi insan olmanın yanında iyilik yapmanın da aslında çok muteber olduğunu gördük.

Teknoloji, çağ, bilim ve imkânlar hangi düzeyde olursa olsun deprem karşısında ne kadar çaresiz olduğumuzu idrak ettik. Depremin mutlak olacağı fakat bunun ne zaman olacağı konusunun halen daha muallak olduğunu bir kez daha şahit olduk. Yine depremin değil, binaların insanları öldürdüğüne canlı şahit olduk. Birçok insanın tabutluk gibi evlerde çaresiz ölümü beklediğini üzülerek öğrendik.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN