Uzunca bir süredir dijital çağın pençesinde olduğumuz herkesin malumudur. Hayatımıza getirmiş olduğu kolaylıkların yanı sıra birçok bağımlılığa da duçar olduğumuz yine ortak kanıdır. Âdeta efendilerimizi cebimizde taşıyoruz ve sürekli irademize ipotek koyarak bizi bizden kopartarak başka mecralara savurmaktadırlar. Küresel bilişim şirketleri bizim üzerimizden kârlarını sürekli katlarken, bizi de sürü olarak gördükleri için bir meçhule doğru sürüklemekte mahsur görmüyorlar.
Çoluk çocuk ve avamı bir kenara bırakın en entelektüel insanımız bile dijital çağın cazibesinden kendisini kurtaramıyor. Belli bir amaç için elimize aldığımız cep telefonu bizi kendisine öyle bir bağlıyor ki bir süre sonra asıl gaye unutularak kendimizi bir okyanusun ortasında bulduğumuz çok olmuştur.