Fikir
Giriş Tarihi : 22-02-2023 17:08   Güncelleme : 22-02-2023 17:37

Dünya Yıkılsa Dertleri İslâm

İslâm’a ve Müslümanlara karşı iflah olmaz bir kin besleyerek her seferinde milli ve manevi değerlerimiz üzerinden siyasi mühendislik faaliyetleri yürüten azgın azınlığı deprem felaketi bile durduramadı.

Dünya Yıkılsa Dertleri İslâm

 

11 ilde eşi benzeri görülmemiş yıkıma ve binlerce insanın hayatına mal olan depremlerin ardından harekete geçen seküler yobazlar ile fonlu medyası, deprem bölgesinde canla başla çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, dini cemaatleri ve İslâmi STK’ları hedef alarak İslâmi değerlere kin kustu.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde benzeri görülmemiş yıkıma ve on binlerce insanın hayatına mal olan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerle harekete geçen azgın azınlık ile fonlu medyası, mütedeyyin kesime yönelik yine hakaret yarışına girdi. Başta Diyanet olmak üzere depremin ardından bölgeye giderek canla başla çalışan dini cemaatleri ve İslami STK’ları hedef alan laikçi yobazlar, Müslümanları vurdum duymaz, adeta ‘çocuk istismarcısı’ birer canavar ve felaketten rant devşiren açgözlü fırsatçılar gibi göstermeye çalışarak, kinini kustu.

FONDAŞLAR NEFRET SAÇTI

Deprem de olsa, yer yerinden de oynasa, azgın azınlığın tek dertlerinin İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık olduğunu gözler önüne seren örneklerden bazıları şunlar:

CHP’ye yakınlığı ile bilinen sözde İlahiyatçı Cemil Kılıç, enkaz altından vatandaşları çıkarırken ‘Allahu Ekber’ demenin “yasa dışı örgüt propagandası olduğunu” söylerken, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, afetzedeleri kurtaranların ‘Allahu Ekber’ diyerek sevinç gözyaşları dökmesinden rahatsız oldu. AKUT kurucusu Nasuh Mahruki ise “Allahu Ekber’den yabancı ekipler korkuyor, kendilerini güvende hissetmiyor” şeklinde skandal ifadeler kullandı.

Deprem bölgesinden canlı yayına bağlanan Halk TV muhabiri Ferit Demir, “Günlerdir buradayım. Bir tek Diyanet İşleri Başkanlığı elemanı görmedim. Gören varsa söylesin” yalanını savururken, Diyanet İşleri Başkanlığı depremden bir gün sonra 52 il müftüsü ve 2 bin 500 Diyanet personelini bölgede görevlendirdiğini duyurdu.

İSLAMİ STK’LAR GÖZLERİNE BATTI

Depreminin ilk gününden itibaren bölgede yardım faaliyetlerinde bulunan 70’e yakın İslami Dernek ve STK’ları hedef alan gazeteci Murat Yetkin ise FOX TV’de katıldığı programda, “Madenciler var gönüllü gittiler. Bütün sivil toplum örgütleri var, öğrenci dernekleri var, herkes var. Nerede bu hafızlık kursunu bitirdiği zaman ordu gibi resmigeçit yapan entarili sarıklılar. Nerede onlar? Bir işin ucundan tutamazlar mı? Ancak sala okunurken mi ortada olacaklar. Hep öldükten sonra mı ortaya çıkacaklar” sözleriyle algı yürüttü.

AHBAP ve Babala adlı oluşumların topladığı yardımları görmezden gelen fondaş medya, “Fırsatçı tarikatlar” şeklindeki haberlerle, depremzedeler için seferber olan ve çalışmalar sırasında şehitler veren Beşir Derneği ile İsmailağa Cemaati, Hiranur Vakfı ve TÜGVA gibi millet ve memleket sevdalısı STK’lara ‘fırsatçı’ yaftası vurdu.

DİYANET ZATEN DOĞAL HEDEF

Depremzedelere yardım için camilerde toplanan 310 milyon TL ile 3 maaşını AFAD’a bağışladıklarını açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı hedef alan TİP Milletvekili Barış Atay, “Gerçekten merak ediyorum. Sen devlet memurusun. Nasıl 310 milyon lira bağışladın?” diyerek, cemaatin yardımları üzerinden Erbaş’ı hedef aldı.

Nurdağı’nda kurulan çadır kentte, depremzede çocuklar için açılan Kur’an kursundan rahatsız olan yobazlar, Kur’an kurslarına kin kustu.

Zillet medyası ise “Depremzede çocuklar cemaatlere verildi” yalanıyla sahipsiz çocukların İHH’ya ait konaklama merkezine yerleştirildiği yalanına imza attı. Vakıf iddiaları anında yalanladı, Bakanlık “Refakatsiz çocuk yok” diyerek kirli manipülasyonu boşa çıkardı.

GERÇEĞİ BİLEREK ÇARPITTILAR

Depremzede çocuklar evlat edinilebilir mi? sorusuna, evlatlık ile kan bağı bulunmadığı belirtilerek, “Evlat edinen ile evlatlık arasında evlenme engeli doğmaz” şeklindeki Diyanet fetvasını çarpıtan sol faşist medya, “İstismara kılıf evlatlıkla evlilik” şeklinde rezil manşetler attı. Diyanet’in fetvasına saldıran Turgay Ciner’in işçisi Fatih Altaylı, “Yahu siz gerçekten sapıksınız anladık da Diyanet gibi bir kurumda ne işiniz var. Sapıklar. Gidin porno sektörüne girin. Atatürk’ün millete doğru düzgün din bilgisi verilsin diye kurduğu kurumu sapık muhayyileniz ile kirletmeyin” diyerek zihnindeki din düşmanlığını açık etti.

FİTNE ÜRETİM MERKEZİ

Fitne üretme merkezi gibi çalışan Altaylı, İtalya Milano Başkonsolosluğu’nun deprem yardımları için AFAD’ı değil Diyanet Vakfı’nı gösterdiğini öne sürerken, gerçekte Başkonsolosluk 6 Şubat’ta yaptığı paylaşımda, Türkiye’de depremden etkilenen illerde yürütülen çalışmalara destek vermek isteyenler için AFAD, Kızılay ve Diyanet Vakfı’na işaret etmişti.

Gaziantep Abdulhamithan Mahallesi’nde 400 kişinin sığındığı Mehmet Şahan Camii’nden herkesin kovulduğu, ardından da cami kapılarının kilitlendiği iftirası atılırken, afetzedelerin kendi istekleriyle camiden ayrıldığı ortaya çıktı.

KYK yurtlarının depremzedelere tahsis edilerek YÖK’e bağlı üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesi üzerinden Diyanet’i hedef alan fondaş medya, depremin ardından başkanlığa bağlı yüksek eğitim veren Dini İhtisas Merkezleri ile Diyanet Akademi Merkezlerinde eğitimin süresiz olarak ertelendiği ve buradaki yatak kapasitelerinin depremzedelere tahsis edildiği gerçeğini gizledi.

Kaynak: Akit

Recep YAZGANRecep YAZGAN