GÜÇLÜ AKADEMİK VE İDARİ KADRO
Türkiye Verimlilik Vakfı olarak neden bir üniversite kurma ihtiyacı duydunuz?
Türkiye Verimlilik Vakfı, 2016 tarihinde kurulan; amacı “sürdürülebilir kalkınmayı” bireysel ve kurumsal düzeyde yaygınlaştıracak bilinç ve kültürü geliştirmek; bu manada, ülkemiz ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek; her alanda ve insan niteliği itibariyle yüksek verimlilik standart ve uygulamaları belirlemekle mükellef bir sivil toplum örgütüdür.
Bu temel strateji ve hedefleri gerçekleştirmenin de en etkin yolunun bir bilim yuvasından geçtiği de yadsınamaz bir gerçektir. Ancak kurulacak bir üniversitede gelecekte sadece 4 yıllık bir lisans programını tamamladıktan sonra elde edilen diplomanın çok da yeterli olacağının da gerçekçi bir düşünce olmadığının da bilincindeydik.
Bu nedenle de öğrencilerin; yabancı dil, multidisipliner düşünme ve uygulama kabiliyeti gibi önemli becerilere sahip olması için farklı bir bilim yuvasına ihtiyaçları olacaktı.
İşte Ankara Bilim Üniversitesinin kuruluşu; bu gereksinmeler doğrultusunda, oluşturulan güçlü akademik ve idari kadrosuyla öğrencilerine çok yönlü eğitimi sağlama ihtiyacından kaynaklandı.
KURUCU FELSEFE
Ankara Bilim Üniversitesine giriş puanlarının, benzeri üniversitelerin arasında hızla yükseldiğini gözlemliyoruz, bunu neye bağlıyorsunuz?
2020 yılında ilk öğrencilerimiz yerleştiğinde bizim için de çok heyecan verici ve merak ettiğimiz bir sorunun cevabını almış olduk. YKS sınavında başarı sıralaması yüksek öğrencilerin, üniversitemizi ziyaret ederek ve bölüm öğretim üyelerimizden hem eğitim hem de meslek alanlarıyla ilgili edindikleri bilgiler doğrultusunda bizi tercih ettiklerini gördük.
Ayrıca pandemin olumsuz koşullarına rağmen, sağladığımız kaliteli eğitim ve üniversitemizin kuruluş felsefesini sağlıklı bir şekilde yansıtmamız ve öğrencilerin gönlünde yer edinmemiz sonucunda bu başarıyı sağladığımızı düşünüyorum.
DÜNYANIN HER YERİNDE GEÇERLİ MESLEK DALLARI
Ankara Bilim Üniversitesinin; Hukuk, Mühendislik ve Endüstri alanlarında stratejik bölümler açtığını görüyoruz, Ankara Bilim Üniversitesi olarak lisans programlarının neye göre belirliyorsunuz?
Ülkemiz her geçen yıl gelişirken, iş dünyasının yeni mezun öğrencilerden beklentisini uluslararasılaşmak üzerine olduğunu düşünüyorduk. Çünkü dijital platformların gelişmesi ve bilgiye ulaşımımızın kolaylaşması hepimizi çok daha farklı bir yarışın içine sürüklediğini biliyoruz.
Bu çerçeveden baktığımızda, öğrencilerimizin en iyi şekilde eğitim alabileceği, dünyanın her yerinde geçerli meslek dallarının eğitimini vermek önceliğimiz oldu. Gelişen teknoloji ve dünyanın ilerleme hızına baktığımızda her geçen gün yeni meslekler ve para kazanma biçimlerine şahit oluyoruz.
Bu doğrultuda hem genç bireyleri ülkemize kazandırmak adına hem de bizi ileriye taşıyacak neslin eğitimi konusunda üzerimize düşen sorumluluğun orantısında geleceğin mesleklerinin takibini ve fizibilitesini çıkartıp, avantaj ve dezavantajlarını tartarak belirlediğimiz eğitim alanlarını tabi ki nitelikli kadromuzla değerlendirip hayata geçirmek için harekete geçiyoruz.
EKİBİMİZLE GÜZEL BİR SİNERJİ OLUŞTURDUK
Dünyanın önemli üniversitelerinde kariyer yapmış öğretim üyeleriyle çalışıyorsunuz, bunlardan birisi de Oxford Üniversitesi öğretim üyeliği yapmış Ankara Bilim Üniversitesinin şu an Rektörlüğünün üstlenmiş olan Prof. Dr. Yavuz Demir. Siz bu kariyeri yüksek hocalara ve idarecilere nasıl ulaşıyor ve yeni bir üniversitede görev yapmaları için nasıl ikna ediyorsunuz?
Yeni kurulan genç bir üniversite olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını bu 3 yıllık süre içinde yaşamış ve hala da yaşamaya devam ediyoruz.
Üniversite kadromuzu oluştururken işe çatıdan başlamanın daha mantıklı olacağını düşündük. Çünkü akademik kadromuzun en yüksek mertebesindeki kişinin seçimi, bizim gerçek yüzümüzü yansıtacak aynamız olacaktı. O nedenle çok ince eleyip sık dokuduk. Sadece ülkemizde kariyer yapmış bir kurucu rektör aramıyorduk. Bizim vizyonumuzda uluslararasılaşmak anlayışı hâkim olduğundan yurtdışı deneyim de bizim için önemliydi. Oxford’da öğretim üyeliği yapmasının yanı sıra fikirlerimizin uyuşması ve beklentilerimizin de aynı olması nedeniyle yolumuz Yavuz Demir hocamızla birleşti.
Kadromuza katılan her personelimiz akademik- idari ayrımı yapmaksızın bizim için çok kıymetli. Ekibi oluştururken her bir akademisyen ve idari çalışanımıza; beklentilerini, kaygılarını ve isteklerini sorarak üniversitemize katkı sağlamaları isteğimizi ilettik. Doğru frekansı yakalayarak tüm ekiple güzel bir sinerji oluşturduk ve hedeflerimiz doğrultusunda her geçen gün kadromuzu genişleterek eğitim yolunda devam ediyoruz.
ÖĞRENCİLERİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTUYORUZ
Ankara Bilim Üniversitesi yakın bir gelecekte Maltepe kampüsüne taşınacak. Öncelikle yeni kampüsünüz için hayırlı olsun dileklerimizle birlikte, Ankara Bilim Üniversitesi Maltepe Kampüsü, öğrencilere neleri vaat ediyor?
Ankara Bilim Üniversitesi, kuruluşundan itibaren kentin kalbinde, öğrencilerine ulaşım kolaylığı sağlayan bir kampüs deneyimi yaşatma vaadinde bulunmuştur.
Bu kapsamda 3.senemizde bir nevi öğrencilerimize verdiğimiz sözü tutarken aynı zamanda Başkentin merkezinde birçok sosyal olanağın yanı sıra eğitim imkanlarımızı da geliştirerek üçüncü nesil öğrencilerimizle yola devam edeceğiz. Kampüs alanımızın genişlemesi her üniversite öğrencisinin beklentisi olan yurt, yemek, spor olanakları gibi önemli doneler konusunda elimizi rahatlattı.
Yeni kampüsümüz; daha fazla eğitim laboratuvarı, daha fazla sınıf, öğrencilerin zaman geçirebileceği farklı alternatifli alanlar gibi ihtiyaç duyulan her fırsatı sağlıyor.
Röportaj: Recep YAZGAN
Akasyamhaber özel haber
