Günümüzde bu durum tersine dönmüş durumdadır. Artık hiç bir genç kız evde oturarak beyaz atlı prensini beklemiyor. Eğitimi yarım kalmış olsa bile çalışma hayatına karışarak hem ekonomik özgürlüğün tadını çıkarıyor hem de sosyalleşmenin etkisi ile kabuğunu kırmaktadır. Emeğinin sömürülmesi, sendikasız veya sigortasız çalıştırılması gibi problemler olsa da yaşadığımız ekonomik şartlar dolayısıyla her iki tarafın da rızasıyla hayat bir şekilde akıp gitmektedir.
Ev kızından, ev gencine...
Eskiden, “Ev Kızı” diye bir kavram vardı. Bundan maksat, genellikle ilkokul sonrası eğitimi yarım kalmış, varsa bulunduğu mahallenin dikiş-nakış kursuna veya en fazla Kur’an Kursu’na devam sonrasında kısmetinin çıkmasını bekleyen kişi olarak anılırdı. Genellikle muhafazakâr ailelerin ortak kaderi olarak bu durum toplumsal olarak da kabul edilmiş, yazılı olmayan kurallar manzumesindendi.

