Güncel
Giriş Tarihi : 01-10-2022 11:43   Güncelleme : 01-10-2022 11:43

Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Büyük aile buluşması'nı illere yayma kararı alındı!

Saraçhane Parkı’nda 18 Eylül'de LGBT dayatmasına karşı on binlerin bir araya geldiği Büyük Aile Buluşması büyüyor. Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu, birçok ilde buluşmalar yapılacağını açıkladı

Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu  Büyük aile buluşması'nı illere yayma kararı alındı!

 

Saraçhane Parkı’nda LGBT dayatmasına karşı on binlerin bir araya geldiği Büyük Aile Buluşması büyüyor. Batının körüklediği kara propaganda değil ailelerin vakur ve kararlı duruşu kitleleri kazandı. Buluşma illere yayılacak. 150 demokratik kitle örgütünün katılımcısı olduğu eylemin mimarı Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu, ekim ayı içerisinde Meclis’e giderek LGBT dayatmasına karşı yasa çıkarılmasını talep edecek.

‘NEFRET SUÇU’ DİYENLER GELMEDİ

18 Eylül’deki mitingden önce platformun açıklamalarına gözlerini kulaklarını kapattılar. Platform sözcüleri ısrarla, “LGBT dayatması” dedi, onlar “nefret suçu” aradı. Miting günü aileler, hiçbir taşkınlığa yer vermeksizin, toplumu korumak için alana geldi. Alanda her kesimden her yaştan insan vardı. Türk bayrağı altında birleştiler. Tek kaygıları aile idi. Mitinge muhabir gönderdiler, fotoğrafları büyüteçle incelediler, nefret suçu bulamadılar. Gazeteciliklerinden utanmadan “nefret suçu” diye manşetler attılar. Buluşmanın mimarları 12 gün sonra daha güçlü bir şekilde basının karşısına geçti. “Nefret suçu” diyenler ise açıklamayı dinlemeye bile gelmedi.

İstanbul’da Cevahir Otel’de düzenlenen toplantıya Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı ve Yesevi Alperenler Derneği Başkanı Kürşat Mican, İstanbul Aile Vakfı Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz, Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Dilek Çınar, TÜGVA İstanbul Şube Başkanı Emrullah Şanlar ve Dünya Çocuk Aile Koruma Platformu Temsilcisi Fadime Demirci konuşmacı olarak katıldı.

İLLERDEN TALEP VAR

İstanbul Aile Vakfı Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz, “Basına yansıyanları ciddiyetle takip ettik. Bundan sonra yapacaklarımızla ilgili bu toplantıyı düzenledik. Birlikte bir karar alarak 150 sivil toplum kuruluşu içerisinden gençlik örgütleri ile açıklama yapmak istedik” dedi. Platform ekim ayında TBMM’ye giderek siyasi partileri ziyaret edecek. LGBT dayatmasına ve propagandasına karşı yasal düzenleme isteyecek. Platform yöneticileri, İzmir, Diyarbakır, Eskişehir, Konya’dan talepler geldiğini büyük aile buluşmaları olacağını söyledi.  Eryılmaz Aydınlık’ın sorusu üzerine yasal düzenleme ile ilgili planlamayı da anlattı: “LGBT propagandası ve dayatmasına karşı 150 bin imza topladık. TBMM’de bunun bir karşılığı var. Meclis bu sayıdaki imzayı gündemine almak durumunda. Ekim ayı içinde mecliste siyasi partileri ziyaret edeceğiz. Öncesinde siyasi partileri ziyaret edeceğiz. Genel Başkanlarından randevu talep edeceğiz. Bize destek vermelerini isteyeceğiz. LGBT lobilerine destek verenleri de ziyaret edeceğiz. Platform olarak hukukçularla birlikte yaptığımız çalışmalar var. Yasal düzenleme ile ilgili bir rapor sunacağız.”

LGBT BİREYLERLE KARŞI KARŞIYA GETİREMEZSİNİZ

Son 20 günün değerlendirildiği ve geleceğe dair mesajların yer aldığı basın açıklamasını platformun başkanı Kürşat Mican yaptı. Mican özetle şunları söyledi:

“Anadolu’nun güzel insanları; ailelerini ve çocuklarını dört bir yandan kuşatan, insan neslinin varoluşunu tehdit eden; sosyal medya başta olmak üzere sinemadan reklamlara, kitaplardan bilgisayar oyunlarına, sanatçılardan sporculara, akademisyenlerden işadamlarına kadar her kesimi ve her türlü kitle iletişim aracını etkin bir şekilde kullanan LGBT propaganda ve dayatmasını yapanlara ‘dur!’ dedi. Büyük Aile Buluşması milat oldu. Biz o gün birbirinden farklı görüşlerden insanlar aynı hassasiyetle bir aradaydık. LGBT’nin propaganda aparatları haklı talebimizi ‘nefret söylemi’ diye saptırmaya çalıştılar. Üstüne basa basa ‘LGBT dayatmasına karşıyız’  dememize rağmen bizi LGBT bireylerle karşı karşıya getirmeye çalıştılar. Başaramadılar, başaramayacaklar. İnsanımızın sağduyusu kara propaganda ve provokasyonlara galip geldi. Bunu herkes yaşadı, gördü, sizler de o gün canlı şahidi oldunuz. Üstüne basa basa, tekrar tekrar söylüyoruz: Biz o gün hiçbir nefret söyleminde bulunmadık, LGBT bireylerini hedef almadık. O gün bizimle beraber olan, olamayan ama aynı derde baş koyan tüm halkımıza bir kez daha teşekkür ederiz.

“Küresel sermaye ve emperyalist lobiler, insanlığı cinsiyetsizleştirmek istiyorlar. Cinsiyetsizleştirme ile tüm dünyada insanlık neslini azaltmak istiyorlar. İnsanın fıtratını, gelenek ve göreneklerini, değerlerini hiçe sayıyorlar. Kirli emelleriyle insanlığı, aileleri, en önemlisi de masum çocukları zehirliyorlar. Üstelik bunu ‘özgürlük’ şeklinde tüm insanlığa dayatmaya çalışıyorlar. Bizler ailelerimizin, çocuklarımızın ve tüm insanlığın geleceğini tehdit eden bu propaganda ve dayatmaya kayıtsız kalmayacağız.

YENİ YAYINCILIK İLKELERİ BELİRLENMELİ

“Türkiye ve diğer ülkeler LGBT dayatmasına karşı bir ve beraber olacak. Din, dil, ırk, mezhep, siyasi görüş, ideoloji fark etmeksizin herkes bu çağrıya destek verecek. LGBT propaganda ve dayatmasını engelleyecek yasal düzenlemeler TBMM’de gündeme gelecek. Biz; aile dostu içeriklerin üretilmesi, çoğaltılması, desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Aileyi önemseyen ve gençlerimize olumlu katkı sağlayacak yayıncılığı destekliyoruz. Dijital dünyaya uygun yeni yayıncılık ilkelerinin belirlenmesini talep ediyoruz. Küresel güçlerin çocuklarımızı elimizden almasına izin vermeyeceğiz. Bizi birbirimizden koparmak için yalan haber dahil her yolu kullanıyorlar. Halkımızın birliğini bozamayacaklar.

MİLLETİN TALEBİ ÇOCUKLARIMIZIN KORUNMASI

Halkımız LGBT dayatmasına ‘Dur’ demektedir. Yöneticilerimiz de bu talebe duyarsız kalmayacaktır. Milletimizin iradesi, alanlarda en güçlü, en gür, en vakur, en sağduyulu sessiz yürüyüş olarak tarihe geçti. 150 binden fazla ıslak imzalı dilekçeyi tek tek topladık. TBMM’de grubu bulunan tüm partileri ziyaret edeceğiz. Bu dilekçelerdeki milletin talebini kendilerine ileteceğiz. Bugün doktorları, bilim insanlarını, akademik dünyayı, sanatçıları, sporcuları bu dayatmadan kurtarmak zorundayız. Milletimizin iradesinin TBMM’de kanunlaştırılacağına, LGBT propaganda ve dayatmasına yasalarla ‘dur’ denileceğine inanıyoruz. Anayasamızın 41. maddesini herkese hatırlatmak istiyoruz. ‘Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.’

“Talebimiz; toplumun temeli olan ailenin ve en önemlisi çocuklarımızın, LGBT propaganda ve dayatmasından korunması için devletimizin gerekli tedbirleri alması. En yakın zamanda bununla ilgili adımların atılmasını bekliyoruz.”

DAYATMA HAYATIN HER AŞAMASINDA

Serdar Eryılmaz, neden LGBT dayatması sorusunu şöyle yanıtladı: “Rusya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti bu dayatmanın farkında. Biz henüz dağınığız. LGBT dayatması, sadece muhafazakar kesimin değil, milliyetçi, ulusalcı, Atatürkçü, toplumun her kesiminden insanın yaşadığı ortak bir paydada buluşabileceğimiz bir mevzu. 18 Eylül’de psikolojik eşik aşıldı. Bundan sonra birçok konuda insanlarımız daha rahat birlikte hareket edebilecekler. Dayatma hayatın her aşamasında. Akademisyenler, LGBT aleyhine herhangi bir bilimsel çalışma yapamıyorlar. Akademik makale yayımlıyorsunuz, uluslararası hakemli dergiler bunu yayımlamıyor. İnat ediyorsunuz profesörlük unvanınız elinizden alınıyor. İş dünyasında kapsayıcılık genelgesi ile LGBT üyelerini çalıştırma zorunluluğu getiriliyor. Araştırma yaptık. Netflix’te 96 dizide 234 eşcinsel karakter tespit ettik. Bir tane eşcinsel karakter olmayan dizi yok. Bu bir dayatma değil midir? Bunlarla ilgili bir yasal düzenleme olması gerekmiyor mu? 18 Eylül Pazar günü birçok sanatçıyı davet ettik. Gelebilen geldi. Gelemeyen de ‘Benim müzik hayatım biter, oyunculuk hayatım biter’ diyerek gelmedi. Bu bir dayatma değil midir? Hayatın her aşamasında dayatma var. Bizim iki hedefimiz var biri halkımızın bilinçlenmesi diğeri de hükümetimizin ve devlet büyüklerimizin artık harekete geçmesi.”

743 HABERİN YÜZDE 55’İ YALAN

Kürşat Mican, eylemin ardından dijital medyadaki haberleri taradıklarını anlattı: “LGBT propagandasının en somut örneğini; Büyük Aile Buluşması’na karşı yürütülen dezenformasyon kampanyasında yaşadık. Nefret söyleminin zerresi bulunmayan bu buluşma ile ilgili dijital medyada yer alan toplam 743 haberin yüzde 55’inde nefret söylemi ibaresi geçmiş. Bunları medya analiz raporlarından derledik. Orada gerçekten ne olduğuna dair çıkan doğru haber oranı ise sadece yüzde 45.”

‘AİLE BAKANI PROPAGANDAYA KAPILDI’

Basın toplantısında platform yöneticileri Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın Büyük Aile Buluşması ile ilgili “Nefret söylemi, kime karşı olursa olsun kabul edilemez. Çünkü nefret söylemi ile yaşam hakkını engellersiniz.” sözlerini de eleştirdi. Kürşat Mican, “Üzülerek ifade etmek isteriz ki; Sayın Aile Bakanı da propagandadan etkilenerek, gerçekleri araştırmaya gerek duymadan, o gün orada bulunan on binlerce ailenin ve halkımızın talebine kulak vermeden bu propagandaya kapıldı.” dedi.

‘SOSYAL MEDYA ENGELLİYOR’

Kürşat Mican, Büyük Aile Buluşması’na çağrı paylaşımlarının sosyal medyada engellendiğini de söyledi. Mican şöyle konuştu: “8 Eylül öncesinde bu buluşmaya davetten ibaret olan, hiçbir nefret söylemi içermeyen sosyal medya paylaşımları engellendi. Hesaplarımız ve destekçilerin sosyal medya hesapları kapatıldı. Bazı hesaplar ise görünmez hale getirildi. Dijital faşizmin tüm metotları uygulandı. Toplantıya katılan çocukların, kadınların ellerinde taşıdıkları dövizlerdeki yazılar fotoşopla değiştirilerek, içlerinde halkımıza karşı gizledikleri nefreti gösterdiler.”

KIVILCIM ANADOLU’YA YAYILACAK

Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Dilek Çınar, Aile TV ve Aile Gazetesi’nden Sami Yılmaz’ın “Bu birliktelik büyüyecek mi?” sorusunu yanıtladı. Çınar şöyle konuştu: “Bu buluşma farklı dünya görüşlerinden sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmesi ile oluştu. Ortak payda ailenin korunması ve LGBT dayatmasıydı. Batıdan alınan fonlarla ve talimatlarla ülkemize sokulan bir zehirden söz ediyoruz. Bu birliktelik yeni doğmuş bir bebek gibi büyüyecek. Sayısı katlanarak artacak hem sivil toplum kuruluşları hem de bilim insanları bizimle olacak. Bu birliktelik bizimle aynı yolda aynı inançla yürümek isteyen herkese açık. Biz bir kıvılıcım yaktık. O kıvılcım bütün Anadolu’ya yayılacak milyonları da aşacak. Bizi takip eden destek veren ama dayatma ile karşı karşıya olduğu için fikirlerini belki de bizim kadar yüksek sesle ifade edemeyen milyonların olduğunu biliyoruz. Onlar bize ulaşıyorlar, mesajlarını paylaşıyorlar. Onlar da bu birlikteliğe katılacaklar.

Kaynak: Aydınlık

Recep YAZGANRecep YAZGAN