Irkçıların maksadı çok farklı etnik unsurlardan meydana gelmiş Türkiye’yi Emperyalist ülkeler tarafından parçalayıp yutmak ve Müslümanları köle haline getirmektir. Bu çok açıktır.
Türkiye’de bir yüzyıldan beri ırkçılık en ilkel yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. 20 Yüzyılın ilk yarısında “dolikesefal, brekisefal” kafa ölçümleri yapılırken bu kafatasçılık modası; dünyaca ünlü Mimar Sinan’ın kabri açılarak kafatası ölçümlerinin yapılmasına gidecek kadar iğrenç bir hal almıştır. Öyle ki Sinan’ın kafatası çalınmış ve hala yerine konulamamıştır.
Ne ilginçtir ki; Türkiye’de ırkçılık ideolojisini yayanların Türk milletine mensup olmadığı bir vakıadır. Örneğin önce Kürt sonra Türk Milliyetçisi olan Ziya Gökalp bir Kürt, “Türk’ün Yeni Amentüsünü” yazan Moiz Kohen (Munis Tekinalp) bir Yahudidir. Keza Türk Dil Kurumu’nun ilk başkanı Hagop Martayan (Agop Dilaçar) Ermenidir.