Güncel
Giriş Tarihi : 14-05-2015 23:00   Güncelleme : 14-05-2015 23:00

Geçmişten Günümüze Türk-Ermeni İlişkileri Uluslararası Sempozyumu

BAYBURT (AA) - Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi ve Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof

Geçmişten Günümüze Türk-Ermeni İlişkileri Uluslararası Sempozyumu

BAYBURT (AA) - Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi ve Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, "Ermenilerin bölge insanına yaptıkları Batı'ya yetirince anlatılamadı. Bugün sadece Ermenilerin 1915'te yaşadığı acı akla geliyor. Türkiye'deki bu acılar, maalesef Ermeni halkının acıları olarak lanse ediliyor" dedi.

Prof. Dr. Atnur, Bayburt Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, "Geçmişten Günümüze Türk-Ermeni İlişkileri Uluslararası Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, sempozyumun, geçmişte bölgede yaşanan olaylar dolayısıyla Bayburt'ta düzenlenmesinin anlamlı olduğunu söyledi.

Atnur, Bayburt'un küçük ama tarihi açıdan acılara gark olmuş bir şehir olduğunu belirterek, "Türk-Ermeni ilişkilerini anlamak ve akademik açıdan değerlendirmek için Bayburt çok önemli. Bayburt, yakın tarihin acılarının içinden geçip gelen bir şehir. Osmanlı-Rus Harbi'nden sonra bölgedeki Ermeni hareketlenmelerinin önemli merkezlerinden biri. Buradaki bir takım isyanlar, patırtılar, gürültüler daha sonra 1. Dünya Savaşı esnasında bölgede kanın, gözyaşının akmasına sebep olmuştur" diye konuştu.

Kop Dağı'nın Türk ve dünya tarihinde önemli savaşlara sahne olduğunu anımsatan Atnur, buna rağmen Kop Dağı'nın akademik açıdan hakkıyla değerlendirilemediğini vurguladı.

Atnur, Türk akademisinin bölgede yaşanan katliamları hamasetten kurtararak bilim dünyasına sunamadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Hamasi olmayan eserlerini de İngilizceye çevirip Batı'da yayımlayamadı. Ne hamasi ne de akademik yayımlarımız Türkiye'nin batısında yeterince neşredilmediği gibi, akademik ses de getiremedi. Ermenilerin bölge insanına yaptıkları Batı'ya yetirince anlatılamadı. Bugün sadece Ermenilerin 1915'te yaşadığı acı akla geliyor. Türkiye'deki bu acılar, maalesef Ermeni halkının acıları olarak lanse ediliyor. Bu coğrafyada yaşayan insanların 1914'ten 1921'e kadar çok ciddi acılar yaşadığını söylemeliyiz."

- "1915 bir sonuçtur"

Ermeni tarafının Türk akademisini bir tuzağa çektiğine ve bunda da başarılı olduğuna dikkati çeken Atnur, "Bu tuzak 1915 tuzağıdır. Türk akademisi maalesef, bütün Türk-Ermeni ilişkilerini 1915 içine hapsetmek ve sadece 1915'te Ermeni acısına ya da Ermeni sevk ve isyanına fokuslanarak tarihi değerlendirmek gibi bir tuzağa düştü. Şimdi bu tuzaktan çıkmaya çalışıyor hatta çıktığını da düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Atnur, "1915 bir sonuçtur. Bunun sebepleri ve sonraki boyutları vardır" sözlerini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Günümüzde Türk-Ermeni ilişkilerinin başka boyutları var. Mesela bir Azerbaycan boyutu var. Bunlar da Türk akademisinin önündeki meselelerdir. Temennim ve isteğim, bu konuları hamasetten uzak, yerli ve yabancı arşivleri de kullanarak Türk milletinin, Müslümanların yaşadığı acıları belki biraz duygusal ifadelerle de yazarak Türk ve Batı kamuoyuna anlatmaktır. Batı'daki ahlaklı bilim adamlarını kazanmanın yolu, hamasetten uzak akademik eserler üretmektir."

Bayburt Üniversitesi, Bayburt Tarihi ve Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından organize edilen sempozyuma, Vali Yusuf Odabaş, AK Parti Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Budak ve diğer ilgililer katıldı.

İki gün sürecek sempozyum kapsamında, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nün katkısı ile "Fotoğraflarla ve Belgelerle Türk-Ermeni İlişkileri Sergisi" açıldı.

adminadmin