Gençlerin geleceğe dair umutlarını kaybettiğini vurgulayan Karaman, “Bu mesele sadece ekonomik değil; aynı zamanda ahlaki ve vicdani bir sorumluluktur” dedi.
“Yarınları inşa edecek gençler yoksullukla boğuşuyor”
Üniversite öğrencilerinin yaşadığı sıkıntıların yalnız bugünü değil, Türkiye’nin geleceğini de doğrudan etkilediğini belirten Karaman, “İlim yolunda yürüyen gençlerimizin yaşadığı sıkıntılar, yalnızca bugünün değil, yarının da dertlerini içinde taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Anayasa’nın 42. maddesini hatırlatan Karaman, eğitim hakkının fiilen ihlal edildiğini savundu:
“Yurt bulamayan, kantin fiyatlarıyla baş edemeyen, ulaşım ücretlerini karşılayamayan gençlerimiz anayasal haklarını kullanamıyor. Devlet, sosyal yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi, gençleri borçla, yalnızlıkla, umutsuzlukla baş başa bırakıyor.”
“OECD verileri gençliğin dışlandığını gösteriyor”
Genç işsizliğe de değinen Karaman, OECD verilerine göre Türkiye’de 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 31,3’ünün ne eğitimde ne istihdamda olduğunu, bu oranın kadınlarda yüzde 41’i aştığını belirtti.
“Bir toplumun geleceği, gençliğin hayalleriyle kurulur. Bu hayalleri imkânsızlıkla boğarsak, kalkınma hamleleri de sosyal projeler de bir anlam ifade etmez,” diyen Karaman, üniversiteli gençlerin yoksulluğunu bir “medeniyet muhasebesi” olarak nitelendirdi.
“Gazze’ye yönelik zulüm insanlık suçudur”
TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında da konuşan Karaman, İsrail’in “Sumud Filosu”na yönelik saldırısını kınadı. “Her türlü ahlaki, vicdani ve insani değerden yoksun Siyonist rejimi lanetliyorum,” diyen Karaman, filodaki milletvekilleri ve sivil katılımcılara teşekkür ederek, “Bu kutlu yolculuk sorumluluk sahibi herkese örnek olmalıdır,” ifadelerini kullandı.
“Milletin derdi ekonomi ve Gazze”
Yasama tatilinde sahada olduklarını belirten Karaman, vatandaşların en fazla ekonomi ve Gazze konularında şikâyetlerini dile getirdiğini söyledi:
“Sadece bu kardeşiniz 10 il, onlarca ilçe gezdi. Milletimizin iki konuda ciddi şikâyeti var: Biri ekonomi, diğeri Gazze.”
TÜRK-İŞ’in açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırlarını hatırlatan Karaman, emekli ve asgari ücretlilerin yaşam koşullarını eleştirerek, “Ey emekli! Ömrünü bu ülkeye hizmetle geçireceksin ama ay sonunda alacağın maaşla aç kalacaksın. Bu adil değildir, bu vicdani değildir,” dedi.
“Bu dertleri paylaşmayan her veri sıfırdır”
Ekonomik göstergelere de değinen Karaman, “İstatistikler, veriler, göstergeler ne derse desin; bu acıları, bu dertleri paylaşmayan her rakam sıfırdır” ifadeleriyle ekonomik politikaların sahadaki gerçeklikle uyuşmadığını söyledi.
Milletin taleplerine kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan Karaman, “Bizim derdimiz kimseyi töhmet altında bırakmak değil, milletimizin sesi olmaktır. Artık bu sese kulak verin ve gerekeni yapın” çağrısında bulundu.











































































































































































































