Dünya
Giriş Tarihi : 23-11-2022 10:59   Güncelleme : 23-11-2022 19:13

Gizli Bir Amerikan Kuruluşu Değiliz!

​Dünyayı federasyonlara bölen, Türkiye’yi de bir devlet değil kendilerine bağlı bir federasyon olarak kabul eden, Rotary 2430. Bölge Dönem Guvernör yani Bölge Valisi Emre Öztürk Samsun’da gazetecilere yaptığı açıklamada “Gizli bir dernek değiliz, Amerikan kuruluşu değiliz. Bütün Rotary kulüpleri yerli ve milli dernekler” dedi ama hiç de inandırıcı olamadı.

Gizli Bir Amerikan Kuruluşu Değiliz!

Davetli olmadığımız için kendilerine, “Guvernör ne demektir, neden kendinize Guvernör diyorsunuz?” şeklinde bir soru soramadığımız Rotary 2430. Bölge Dönem Guvernörü Emre Öztürk, Rotary’nin Türkiye’de 10 bin üyesi olduğunu söyleyerek Samsun’da gövde gösterisi yaptı.

Öztürk, “1905 yılında kurulan Rotary’nin dünyada 1,4 milyon üyesi var. Türkiye’de üç bölge federasyonun toplamı 10 bine yakın üyemiz var. Dünyanın hemen her ülkesinde Rotary kulüpleri mevcut. Dünyadan izole yaşayan, iç savaş halinde bulunan ülkelerde yok. Kuzey Kore, Lübnan gibi ülkelerde yok. İnsana, topluma dair her konu ilgi alanımıza giriyor. 7 temel odak alanımız var. Bunlar; hastalıkların önlenmesi ve tedavisi, barış ve anlaşmazlıkların çözülmesi, anne ve çocuk sağlığı, su ve hijyen, ekonomik ve toplumsal kalkınma, temel eğitim ve okuryazarlık, çevre” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK PROJELERE KAYNAK NASIL BULUYORLARMIŞ

Türkiye’de gerçekleştirdikleri büyük projelerin kaynaklarının büyük oranda yurt dışındaki Rotary kulüplerinden sağlandığını belirten Öztürk, “Bu kadar projenin kaynağı nasıl bulunuyor? Birincisi kulüplerimizin gelir getirici etkinlikleri oluyor. Bir festivalde stand satılıyor, konser veriliyor. Bunun gibi etkinliklerle gelir elde ediliyor. Bizim amacımız kendi üyelerimizin cebinden bu projeleri fonlamak değil. Daha büyük gelirimizi ise Rotary’nin uluslararası gücünü kullanıyoruz. ABD, Japonya, Kanada, İsveç, Güney Kore gibi zengin, sosyal devletin güçlü olduğu ülkelerde Rotary kulüplerimiz bizler kadar topluma cevap verecek proje bulmakta zorlanıyor. Dolayısıyla biz de hastanenin ventilatöre ihtiyacı olduğunu söylediğimizde, ambulans alınacağını söylediğimizde veya köylülere keçi hediye edeceğimizde fonun büyük kısmı yurt dışından geliyor. 100 bin dolarlık bir projeyse projeyi yürüten kulübümüz belki 1-2 bin doları koyuyor ancak kalan kısmı yurt dışından geliyor. Rotary’nin uluslararası olmasının bize böyle bir faydası oluyor” dedi.

ROTARY HAKKINDAKİ YANLIŞ ALGILAR

Öztürk toplantının son bölümünde Rotary’nin kurumsal yapısı ve Rotary’ye dair doğru bilinen yanlışlar hakkında basın mensuplarının sorularını şu şekilde yanıtladı:

“Rotary’de birçok meslekten işinde gücünde insanlar var.

Ben savunma sanayinde çalışıyorum, şirketlerim var. Kritik alt sistemleri yerlileştiriyoruz. Milli muharip uçaklarında, Gökbey’de yaptığımız birçok iş var.

Rotary’de görevler bir sene. Guvernör ve yardımcıları dahil hepimizin görevi bir sene. Ardından bizden sonra gelecek kişiye bayrağı devrediyoruz.

Rotary’nin doğru tanınmadığına birçok yerde şahit oluyoruz. Rotary bir yardım kuruluşu değil, hizmet kuruluşu. Balık vermektense balık tutmayı öğretmek gibi bir amacımız var. Rotary bir zenginler kulübü değil. Üye olmak için maddi bir beklentimiz yok. Hiç kimsenin maddi durumuna bakarak değerlendirme yapmıyoruz. Aramızda zenginler de var, durumu mütevazi olan dostlarımız da var.

Gizli bir dernek değiliz. Tüm toplantılarımız herkese açıktır. Toplantılarımız genelde otellerde yapılıyor. Kulübün toplantısına katılıp dinleyebilirsiniz. Konuştuğumuz her şey topluma hizmete yönelik konulardır. Gizli ajandamız yok.

Biz bir Amerikan kuruluşu değiliz. Dünyanın farklı yerlerinde merkezi olan uluslararası bir kuruluşuz. Biz kendisini kökü dışarıda bir dernek olarak addetmiyoruz. İçişleri Bakanlığı sistemine kayıtlı, beyanname veren, yurtdışı bağışlarını almak ve yardım kampanyaları yapmak için valilik izniyle hareket eden yerli ve milli bir derneğiz.

Bütün Rotary kulüpleri yerli ve milli dernekler. Projelerimizi yaparken uluslararası güçten faydalanıyoruz.

Yıllardır kendimizi anlatamamışız. Biz kendimizi anlatmazsak başkaları bizi daha farklı anlatıyor. Yanlış algılar oluşmasın istiyoruz. Yapmadığımız şeylerle anılmaktan rahatsız oluyoruz”

 

Recep YAZGANRecep YAZGAN