Namı diğer Yalancı ve Taçsız Kraliçe, kızına peçelileri göstererek ‘öcü bunlar’ diyormuş.
1983 yılından bu güne o öcülerin çocuklarının sırtından hak etmediği bir servet kazandı.
Piyasaya sürdüğü pespaye müzik ve seviyesiz filmlerine o öcüler ve onların çocuklarının da dahil olduğu bu toplum talep oluşturmasaydı, nasıl bu kadar zengin olacak, ‘Avrupai yaşam biçimine’, nasıl sahip olacaktı.
Tenis kortlarında nasıl arzı endam edecekti.
İnsanın biraz edebi, biraz yemek yediği kaba hürmeti, biraz saygısı olmalı değil mi?
Olamıyormuş, zorlamaya gelmez…
‘Balık baştan kokar’ diye biz söz var…
Ününü, unvanını, şöhretini yalan üzerine bina eden birinden bahsediyoruz.