Kalyoncu, "Sendikacılık, başka sendikaların kazanımlarını medya yoluyla sabote etmek değildir" dedi.
"Çalışma Barışını Ücret Adaletsizliği de Bozar"
Kalyoncu, radyoloji birimindeki memur ve işçi personel arasındaki maaş farklarına dikkat çekerek, sadece çalışma saatleri üzerinden yapılan eleştirilerin eksik ve adaletsiz olduğunu savundu. “Aynı işi yapan işçi ve memur teknikeri arasında 20-25 bin TL maaş farkı var. Bu da iş barışını bozar ama biz bunu medya önünde dile getirmiyoruz” ifadelerini kullandı.
"İddialar Gerçek Dışı, Bilgi Eksikliği Var"
Hürriyet-Sen Genel Başkanı’nın üniversite hastanesinde “kanunlara aykırı sözleşme” yapıldığı iddiasına da yanıt veren Kalyoncu, sözleşmelerin Yüksek Hakem Kurulu tarafından onaylandığını ve sürecin yasal zeminde yürütüldüğünü belirtti. “O dönem sözleşme 9 ay sürdü, arabuluculuk ve yürüyüşler dahil her türlü demokratik mücadeleyi verdik. Sayın genel başkan bu süreçlere vakıf değil” dedi.
"Çalışma Saatleri Konusunda Yasa Net"
Kalyoncu, memur ve işçi personelin haftalık 40 saat çalışmasının yasal zemine oturduğunu ve uygulamaların ilgili genelgelere dayandığını söyledi. “Sabah 8’de işe başlayan bir sağlıkçının yarım saat yemek molası kullandığı durumda, 16.30’da çıkması 40 saati tamamlamasına yeterlidir. Biz bu konuda ayrım yapılmamasını talep ediyoruz ve resmi başvurumuzu yaptık” şeklinde konuştu.
"Biz Hak Mücadelesini Masada Veriyoruz"
Türkiye Sağlık İş Sendikası olarak kazanımlarını sadece masada yürüttükleri hukukî mücadeleyle elde ettiklerini vurgulayan Kalyoncu, bir başka sendikanın sözleşme dönemine girerken kamuoyu önünde işverene baskı kurma çabasını eleştirdi. “Bu tür açıklamalar iş barışını bozar. Gelin, işçilerin sorunlarını birlikte çözelim. Sizi de bu mücadelede yanımızda görmek isteriz” çağrısında bulundu.
"Algı Üzerinden Sendikacılık Yapmayın"
Kalyoncu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz kimseyi ötekileştirmedik. Ne işçiyi memura, ne de memuru işçiye karşı kullandık. Birlikte çalıştığımız memur personel de bizim kardeşimizdir. Ancak işçinin hakkı da basın açıklamalarıyla değil, yasal zeminde savunulmalıdır. Gerçek sendikacılık budur.”